BIST 8.864
DOLAR 34,29
EURO 37,34
ALTIN 3.035,48

Medyanın en mahrem Nokta’sı!..

Yeni bir yapılanma ile sahici bir haber dergisi olarak piyasaya çıkan Nokta dergisi 25 sayı sonra yayın hayatına nokta koydu.

Bu son derece “hayırlı bir final” oldu!..

Derginin patronu Ayhan Durgun, kendi isteğiyle(!) dergisini kapattı. Durgun, başta Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş olduğu halde derginin bütün yazıişleri kadrosunun başına bir şey (!) gelmesini önlemek için “sağ duyulu” davrandı.

Çünkü o ileriyi gören bir işadamı…

Alper Görmüş ise soyadının tersine, gözü haberden başka bir şey görmeyen saf (yüzde 100) bir gazeteci… Nokta’nın diğer isimleri de ondan farksız değil.

Oysa, burası Türkiye:

-Buradan çıkış yok!

***

Bu ülkede “basın özgürlüğü” vardır. Gazetecilik meslek ilkeleri vardır. Demokratik haklar vardır.

Ancak, başka bazı özel kurallar, yazılı olmayan yasalar, olağan yasa-dışılıklar, olağanüstü haller ve elle atılan goller de vardır!

Alper Görmüş ve Nokta ekibi ise “yazılı” olanlara bakarak gazetecilik yapıyorlar.

Mesela, Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi…

Bu bildirgenin E bendinin 1. maddesinde deniliyor ki:

“Halkın bilgi edinme hakkı uyarınca gazeteci kendi açısından sonuçları ne olursa olsun, gerçeklere ve doğrulara saygı duymak ve uymak zorundadır.”

Nokta 22. sayısında yayınladığı “Darbe Günlüğü” başlıklı haber ile derginin kapatılması sonucuna ulaşmıştır. Böylece “bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz” temel ilkesi yine şaşmaz biçimde doğruluğunu kanıtlamıştır.

***

Türkiye Gazetecilileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin bir başka maddesinde de (E/17) devlet karşısında gazetenin pozisyonu şöyle açıklanıyor:

“Gazeteci devleti yönetenlerin belirlediği ulusal ve uluslararası politika konularında önyargılara değil, halkın haber alma hakkına dayanır. Onu mesleğin temel ilkeleri ve özgürlükçü demokrasi kaygıları yönlendirir!”

Oysa Türkiye’de “etkili gazeteciyi” haber-komuta zinciri yönlendirir.

Temel çizginin - limon suyu(*) ile yazılmış- 1. maddesi şöyledir:

“Devletin her dediği doğrudur!..”

Devletin söylediklerinin doğru olmadığı durumlarda ise alternatif vardır:

“Madde 2: Devletin doğru olmadığı durumlarda 1. madde uygulanır!”

Alper Görmüş ve arkadaşları gazetecilik ilkelerine bakmaktan yazılı olmayanları görememişlerdir.

Allah’tan başlarında iş bilen bir işadamı vardır!

Derginin bombalanmasına, gazetecilerin kurşunlanmasına gerek bırakmadan yayıncılığı bıraktığını açıklamıştır.

Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Çetin Emeç ve Hrant Dink’in başına gelenlere bakarsak, Nokta için “ılıman” bir B planı uygulanmış olduğunu rahatlıkla görebiliriz.

Nokta yayın hayatına kendi “özgür iradesi” ile nokta koymasını bilmiştir. Alper Görmüş için ufukta 6 yıllık bir hapis yolu belirmiştir.

Bizim özgür, bağımsız medyamızı en mahrem Nokta’sında ise Sabahattin Ali’nin dizeleri yazıldığı günkü etkisiyle salınmaktadır:

-Aldırma gönül aldırma!

(*) Limon suyu ile kağıt üzerine yazılan yazılar ancak altından hafif alevle ısıtıldığında okunur hale gelir.