BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,28
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Medyanın embesilleri kim?

The Wall Street Journal Gazetesi yazarı Robert Pullock'ın "Türkiye'deki ABD aleyhtarlığını darhal önleyin" dediği gazeteciler kim?

Abone ol

Amerika'nın önde gelen gazetelerinden The Wall Stret Journal Gazetesi yazarı Robert Pullock'ın son zamanlarda Türkiye'de başgösteren ABD aleyhtarını önlemek için talimat verdiği Türk gazeteleri kim? Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi yazarlarından Servet Kabaklı " başlıklı yazısında sözkonusu edilen gazeteler hakkında ipuçu verdi:

- TÜRKİYE'DE son zamanlarda, okyanus ötesinden gelen talimat ve tepkilerin "gereği" yerine getiriliyor.

New York'un, parayla palazlanan o ünlü caddesiyle aynı adı taşıyan The Wall Street Journal Gazetesi Yazarı Robert Pullock mudur nedir; İşte bu Türkiye'yi çok seven (!) "mister çok ister"in okşayışları, "Türkiyeli Medya" üzerinde derhal şok etkisi yaptı!... Pollock, o makalesinde, "Türkiyeli medya" içindeki "çok özel" temsilcilerine, "iliştirilmiş yiğitlerine", biri tam, diğeri yarım "Türkiyeli" 2 gazetenin de ismini zikrederek talimat veriyordu...

"ABD aleyhtarlığını derhal önleyin!.. Türkiye'den yükselen ABD düşmanlığını körüklemekten vazgeçin!.."

Pullock'un bu "yarı resmî" talimatının hemen ardından, ABD Savunma Bakanlığı Müsteşarı ve Türkiye'nin bir başka "çok seveni" Douglas Feith'in ihtarı geldi.

Türkiye'nin üzerine, her sabah "Vahşî Batı"dan "doğan" grubun gazeteleri, televizyonları; bir telâş, pür telâş, derhal sıvadılar kolları...

"Özüne kibrit, köküne Petrus suyu dökülesicesi" başta olmak üzere; Bu gruptan "genel yayın yönetmeni, yazar çizer, biçer döver, kazar gömer" titrini ve şöhretini taşıyan "Sahibinin Sesi" marka borazanlar, milletin kanı ve canı üzerinde kene misalî tutunan "embesiller", verilen ev ödevini, "fazla mesai" yaparak yerine getirmeye başladılar. Hele hele bir tanesi vardı ki gazetesinin adı verilerek, okyanus ötesine dostluk hizmeti sunmasına kusur kondurulmasının verdiği büyük üzüntüyle kendini affettirmek için "inciler saçmaya" başladı...

Pullock biraderine "Biraderim, herhalde sürç-i lisan etmişim. Affına sığınıyorum!.. Valla billa bilerek yapmadım. Ben şafağı eskiden atmışlardanım, lûtfen beni yepyeni şafaklarla karıştırma!.." diye, âdeta yalvarıyor şimdilerde...

"Türkiyeli Medya", yine o çok sesli detoneler korosu halinde ABD aleyhtarlığının Türkiye'ye vereceği ağır zararları seslendirmekle meşgul..

Racon sökmedi!..

BU arada, ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Bayan Rice'ı, Esenboğa'da kapı arasında kabul ederek, racon yükseltmeye çalışan "İşportacı Devlet Zihniyeti" de bu ülkenin savunma bakanlığında müsteşarlık yapan zatın tehdîdine; "eyvallah abedicim" demekle gecikmedi.

El âlemin savunma bakanlığı müsteşarının; "Türk Milleti'ndeki ABD karşıtlığının sorumlusu Türk Hükûmeti'dir" sözüne, dengi olan Türkiye Savunma Bakanlığı Müsteşarımız cevap verebilirdi ama herhalde ona sıra gelmedi... Çünkü Sayın Dışişleri Bakanı Başbakan Yardımcısı ve Sayın Başbakan bülbüller gibi şakıdılar...

"Olur mu efendim, biz ABD'nin dostu, müttefiki ve stratejik ortağıyız. Bizim size gösterdiğimiz yakınlık hep karşılıksız kalıyor. Halbuki Brüksel'de şöyle bir baş başa görüşsek, bu görüşme kapılar da kapalı olsa, bakınız ne güzel anlaşırız. Bakınız bizim 'Altaylar'dan gelen cıvık' da söylüyor; İnanın ki 40 yıllık diplomat gibi kıvırırız o görüşmede bu işi..."

Sonra da büyük bir ümitle kanatlanıp uçtular, istikbâllerini bağladıkları Brüksel'e...

Nice Bilal'ler yetişecek...

ÖNCE Türk Milleti'nin körü körüne hiçbir millete düşmanlık yapmayacağını, "Türklerin Altın Çağı" dahil, tarihte buna tek örnek gösterilemeyeceğini tespit etmeliyiz. Ayağımıza dolaşan, karşımıza dikilen kim olursa olsun dersini almış, sonra da haddini bilmiştir o kadar!..

ASALA'yı, PKK'yı, yakın geçmişte Türkiye'nin başına belâ edenin ABD ve gerçek stratejik ortakları olduğu artık gün gibi ortadadır. Kıbrıs Türklüğü'nü baskılarla çözümsüzlüğe ve çözülüp "teslimiyete" zorlayan da bu "Vahşî Batı"dır. Irak'ın kuzeyinde, çapulcuları Türkmen kardeşlerimizin üzerine salan ve Türkiye'ye hırlatanlar, Türk askerine dostmuş gibi yaklaşıp başına çuval geçirme şovu yapan, Kandil Dağı'nda PKK çetesiyle kandil söndüren ABD ve stratejik ortaklarıdır. Gûya demokrasi adına işgal ettikleri Irak'ta masum soy ve din kardeşlerimizi caniyane operasyonlarla katleden, hapishanelerde en iğrenç işkenceleri yapan ABD ve stratejik ortaklarının askerleridir. Türk Milleti de mazlumun yanında "Yunus ve Selim" zalimin karşısında "yavuz" olmak gibi, tarihin kendisine yüklediği mesuliyet ve hissîyatla, ABD dahil, dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumların değil, zalim "Bush oğlu Bush"ların her zaman karşısında olacaktır. İçine sinsîce veya açıktan sokulan cümle "Truva Atlarına", bilcümle "embesillere" rağmen!..
Ve "Türkiyeli Medya"nın görüntülü ve yazılı yayın organlarından, dün etrafa saçılan sevinç nâralarını, ibretle tespit ediniz aziz dostlarım!..

Tercüman'ın "Ayaküstü 8 dakika" manşetiyle verdiği Erdoğan-Bush "geyik sohbetini", Türkiyeli Medya'nın ne ölçüde bir yalakalıkla, yağlayıp-ballayıp, yaldızladığını görünüz...

Her şakada bir gerçek, bir "iğneleme" payı olduğunu da unutmayınız. Baksanıza!.. İmam Hatip Lisesi öğrenciliği sırasında, terbiyeli, dindar ve çalışkan Müslüman Türk evlâdı olduğunu müşahâde ettiğimiz Bilâl Erdoğan, "ABD'nin enflasyonunu düşürüyormuş"...

"Bush oğlu Bush" merak etmesin, yakında nice Bilal'ler, nice Burak'lar ve Nice Kürşad'lar yetişecek!.. ABD'nin, AB'nin ve bütün "Vahşî Batı"nın tansiyonunu düşürmek de Müslüman Türk'e nasib olacak inşaallah!..

Yazar: Servet Kabaklı
Kaynak:

ani