Medyada kadının yeri…
Dün Balçiçek Pamir bir yazı yazdı olay oldu…
Bence olay olması için bir neden de yoktu…
Ama oldu…
Neden mi?
Kadınlar yüzünden!
Bakın, konu “Medyada kadının yeri…”
İyi ama bunu tartışmaya açan kişi hemcinsini yerden yere vurdu, hem yazısında hem aynı akşam katıldığı televizyon programında…
Yazının altına not yazmış; “Şimdi bana kıskanç diyecekler falan filan.”
E öyle ama…
Sen diğer gazeteci hemcinsinin yaptığı işi beğenmiyorsan “Beğenmiyorum” demelisin.
Ama ne yaptın, katıldığın programdaki bayanlarında kahkahaları arasında Ayşe Arman’ın çektirdiği pozlar için “fotoshoplu” dedin…
Yalandır demiyorum, doğruysa bile,
Gerek var mı?
Yani medyada kadının yerini belirleyecek olan kadınlar birbirlerinin kuyusunu kazıyorlarsa, birbirleriyle dalga geçiyorlarsa bunda erkeklerin günahı ne?
Programda üç kadın gazeteci ve telefonla katılarak dörtlüyü tamamlayan gazeteci kadın meslektaşları Ayşe Arman’la dalga geçtiler…
Bu mudur kadının yerini belirlemek için kalem oynatmak?
Aynı gazetede yazan kadınlar kendi aralarında kavga ederler, yazılarında birbirlerini bel altından vururlar…
Erkeklerin kavgasına benzemiyor bu yüzden medyadaki kadınların kavgası!
Vakit gazetesinin bazı yazarlarını bu erkeklerden ayrı tutarım, onlar bazı kadın yazarlar gibi erkek meslektaşlarına bel altından sert giriyorlar…
Hiçbir kadın bana kızmasın şimdi, ben eğri oturup doğru konuşurum…
Bunları yazmak cesaret işiyse madem bende fazlasıyla var…
Bu konuda herkesle yarışırım!
Bir ara Ruhat Mengi ve Mutlu Tönbekici birbirlerinin ne estetiğini bırakmışlardı ne kısa boylu oluşlarını, ne de meslekten ne kadar anladıklarını, yani ne kadar gazeteci olduklarını!…
Üstelik aynı gazetede yazıyorlar…
Sonra başka bir örnek; Perihan Mağden ve Ece Temelkuran arasında yaşananlar… Gerçi o olaya ayrı tuttuğum erkek yazar kısmından biri de katılmıştı… E ama kavga yine kadın kavgası!
Örnekler böyle…
Kavga başlayınca bütün kirli çamaşırlar kirleriyle saçılıyor ortalığa…
Kavgada bile söylenmeyecek sözler uçuşuyor havada…
Samimiyken paylaşılanlar bir anda herkesin kucağında…
Bu yüzden yer yok medyada kadına…
Dedikoduya karışmadan, adam gibi yazan, cevap hakkı doğuran çirkin kelimelerle karşılaşsa da gülüp geçen kadın yazarlar bir gün çığır açacaklar yazı işleri masasında…
Ama önce meslektaşları olan hemcinslerinin vücudunu, haberini, yaşadığı memleketi kıskanmamak şartıyla…
nsrnylmz@gmail.com