BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Medya yeni TCK'dan çok çekecek

Yeni Türk Ceza Yasası'na karşı tepkiler devam ediyor. 1 Nisan'da yürürlüğe girecek yasa medyaya büyük kısıtlamalar getiriyor.

Abone ol

Yeni Ceza Yasası ve habercilik

1 Nisan'dan itibaren birçok gazete 3'üncü sayfa haberlerine yer veremez olacak..

1 Nisan'da uygulamaya girecek olan yeni Türk Ceza Yasası, toplumun birçok kesimleri gibi, yazılı ve görsel medyanın da işini derinden etkileyecek.
Hem gazeteler, hem televizyonlarda çalışan basın emekçileri yaptıkları haberlerden dolayı hapis cezasına çarptırılma tehlikesiyle yüz yüze gelecek.
Gerek farklı köşe yazarları, gerekse basın kuruluşları gazeteciler için büyük tehlike arz eden Ceza Yasası maddelerini gözler önüne serdi.
Ancak iktidarın, başta Başbakan olmak üzere medyadan çok fazla hoşlanmadığı bir sır değil. İktidar, basında çıkan her haber veya yorumu kendine yönelik bir komplonun bir parçası görme eğiliminde.
Bu nedenle, bu saatten sonra Ceza Yasası'nda bir değişiklik beklemek aşırı iyimserlik olur.
Gazetecilere düşen yeni yasal düzenlemelere hazırlanmak, habercilik anlayışını yeni döneme uyarlamak olacak.
Aslında basının kendine yeniden bir çeki düzen vermesi kaçınılmaz bir noktaya geliyor.
Avrupa Birliği standartlarını hedefleyen bir ülkede, siyasi iktidarı uyum süreci için gerekli adımları atmamakla eleştiren basının kendisinin bu yolda ciddi mesafe aldığı söylenemez.
Bir fotoğraf üç isimden yola çıkıp haber yapma kültüründe gelişmiş basın, cezalandırıcı, yasaklayıcı Ceza Yasası hükümlerinden yararlanarak çalışma ortamını kökten değiştirme yoluna gitmek zorunda.
1 Nisan'dan itibaren birçok gazete 3'üncü sayfa haberlerine yer veremez olacak. Çünkü, bu sayfalarda yer alan haberlerin önemli bölümü hapis cezası gerektiren suç haline gelecek.
Türkiye'de bundan böyle konusuna hakim, bir dalda uzmanlaşmış muhabirler dönemi açılacak.
Elbette bugün de her gazetede bu işi başarıyla yapan arkadaşlarımız var. Ancak bu tarzın meslekte egemen olduğunu söylemek kolay değil.
Araştırmacı gazeteciliğin öne çıkacağı bu dönemde bir yandan basın özgürlüğünü ciddi ölçüde kısıtlayacak yeni Ceza Yasası'na protestoları sürdürmek, yasaklayıcı hükümleri değiştirmek için ciddi mücadele vermek, diğer yandan da kendimizi yeni gazetecilik standartlarına hazırlamamız gerekiyor.
Cumhuriyet ve Yeni Asır gibi gazetecilik okulu biçiminde çalışan iki köklü kurumun bu işlevlerini kaybetmesi sonucu, her gazete kendi eleman politikasını kendi çizmek durumunda.
SABAH, basında yeni bir dönemin açıldığının uzun süredir farkında.
Bu döneme hazırlık için önemli adımlar attık, atmaya devam edeceğiz.
Türkiye'nin iyi yetişmiş genç kadroları var. SABAH olarak bu insanlara yatırım yapma kararındayız. Hukukçular, ekonomistler, işletmeciler, mühendisler, siyaset bilimciler kendilerine bu yeni dönemde SABAH Ailesi içinde yer bulabilecek.
Haberin ve habercinin önem ve ağırlığının iyice arttığı bir döneme giriyoruz.
Yasaların bir kısmı elimizi ayağımızı bağlamaya çalışıyor ama Bilgi Edinme Yasası gibi kimileri de elimize yeni silahlar veriyor. Bu tip yasaları kullanarak Türkiye'de gerçek anlamda araştırmacı gazeteciliği hakim kılabiliriz.
Kupona, VCD'ye yapacağımız harcamaları gazeteciliğe yönlendirerek geleceğe yatırım yapabiliriz.
Zaten bunu başaran gazetelerin ve gazetecilerin ayakta kalacağı bir döneme giriyoruz. Avrupa Birliği hedefi gerçekleşmese bile, bu hedefe doğru atılan bütün adımlar Türkiye'de gazeteciliğin de çehresini kökten değiştirecek.
Basın, toplumun kendisinden beklediği görevi başarıyla yerine getirmek için bu değişimi gerçekleştirmekle yükümlü.
Yazı:Ergun Babahan
Kaynak:sabah.com.tr