Medya haberi veren sitelerin etkisi, gazetelerde medya yazarlığı uygulaması başlattı. Oray Eğin, bundan böyle medyayı yazacak.
Abone ol Oray Eğin, Akşam'da medya üzerine yazılar yazacağı Off The Record adlı köşesinde bugün ilk olarak CNN Türk'ü kaleme aldı.Operasyon CNN Türk'e sıçradı
Birand, Kanal D için görüştüğü isimler konusunda epey titiz. Onlardan ricası görüşmelerin gizli kalması. Ancak yaptığı iki konuşma en hassas olduğu bu noktada canını çok sıktı
Doğan Grubu'nda birtakım değişiklikler oluyor, müthiş bir hareketlilik var, birileri gidiyor geliyor ve ne olacağı, sonunda bu operasyonların nereye varacağı hakkında pek çok kişinin kafası soru işareti dolu. Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır bir şeylerin olması beklenen CNN Türk'e sıçradı operasyon ve kurulduğu günden beri kanalda olan Efe Önbilgin genel müdürlük koltuğundan alındı, başka bir göreve atandı. Önbilgin artık Doğan Grubu'nda tematik kanallardan sorumlu. Free TV için 11 tane tematik kanal kuracak. Kendisi daha önce de kısa bir süre test yayını yapan Bravo TV'yi kurmuştu. Bravo, o kadar kısa zaman yayında kalmasına rağmen özellikle gençler arasında önemli bir izleyici oranı edinmiş, Türkiye'de de alternatif yayıncılığın tutabileceğini kanıtlamıştı. CNBC-e'den çok daha önceki bir dönemde üstelik.
Fraksiyon farklılığı
Efe Önbilgin'in CNN Türk'teki sicili de göz kamaştırıcı. Risk alabilen, girişimci, genç, idealist bir yönetici. Onun tam anlamıyla genel müdür koltuğuna oturmasından sonra CNN Türk'te pek çok alternatif ses ekranda kendine yer buldu. Bunların bir kısmı iyiydi, bir kısmı değil, ama önemli olan bir kanalın ses getirmesi, kendisinden bahsettirmesiyse Önbilgin için sadece başarılı denebilir.
CNN Türk'teki bu değişimle beraber, bir başka fraksiyon farklılığı da ortaya çıkacak gibi görünüyor. Kanalın tepe yönetiminde hala Milliyet yazarı Taha Akyol var. Haberin başında ise Ferhat Boratav. İdari işlerin başına ise şimdi Dinç Üner geçti. Milliyet çalışanlarının çok yakından tanıdığı Üner, emekli bir albay. Üner'in göreve gelişinden sonra çok yakında hükümet-asker çatışması benzeri bir gerginliğin kanal yönetiminde olabileceği hesaplanıyor. Malum, Taha Akyol Müslüman-muhafazakar kesimi temsil ediyor, Üner ise askerleri. İkisinin arasında ise liberal görüşleriyle bilinen Ferhat Boratav var. Boratav tam anlamıyla arada kalmış durumda; Üner'le Akyol'un odasının arasında onunki var. Bir tür ombudsman yani.
Önbilgin'in gidişinin CNN Türk için bir başka anlamı ise Mehmet Ali Birand'ın Kanal D'ye geçtiği bilgisiyle birleşince daha farklı bir anlam kazanıyor: Doğan Grubu, CNN Türk'ü gözden çıkarıyor mu? Medya dedikodu sitelerinin de son zamanlardaki en favori sorusunun cevabı basit: Sadece bir marka olarak tutacaklar, masrafları büyük ölçüde kesip, içini boşaltacaklar.
Nitekim, Mehmet Ali Birand'ın gidişiyle beraber CNN Türk'te 'Manşet' yaratacak kimse kalmadı. Kanalın yayında olduğu bu kadar yıldır da bütün önemli gündem maddeleri hep Mehmet Ali Birand'ın saatinde çıktı.
Mehmet Ali Birand şimdi aynı etkinliği Kanal D'de sürdürmek istiyor. Bunu yapabilmesi için de en gerekli şeyin ikinci adam koltuğunu yetkili biriyle doldurmak olduğunu biliyor. O yüzden de harıl harıl birtakım isimlerle görüşüyor.
Gizli görüşmeler
Mehmet Ali Birand, yıllarca Brüksel'de yaşamanın da etkisiyle gerçek bir Batılı gazeteci olduğundan adetleri de Türk medyasına alışanlara yabancı gelebilir. Mesela 10:20-10:35 arası randevu verebilir, saat başı yerine. Şimdiden 10 gün sonrasını söyler görüşmek için ve unutmaz, uyar buna.
Aynı şekilde, şimdi Kanal D için görüşme yaptığı isimler konusunda da epey titiz. Onlardan bir ricası görüşmelerin gizli kalması. Buna özellikle dikkat ediyor ve haber sızmasını istemiyor. Ancak geçtiğimiz günlerde yaptığı iki konuşma onun özellikle en hassas olduğu bu noktada canını çok sıktı.
Bunlardan biri Mithat Bereket'leydi. Birand, eski muhabiri Bereket'i 'öylesine görüşmek için', herhangi bir iş teklifi yapma niyetiyle değil, dostça sohbet için çağırmış. Nitekim bugünlerde pek çok kişiyi arıyor, fikir soruyor. Bereket ise görüşme biter bitmez İnternet sitelerine 'Mehmet Ali Birand, Mithat Bereket'le çalışmak istiyor' haberini sızdırınca çok kırılmış.
Nitekim geçen hafta Ayşenur Arslan da Mehmet Ali Birand'la görüşen isimlerden biri. Ve yine görüşme biter bitmez İnternet'te haber çıkması Birand'ı epey üzdü. Bundan yıllar önce, Show TV henüz Erol Aksoy'unken Birand haberin başına geçecekti ve yine Ayşenur Arslan'la görüşmüş, haber yine medyada yayılmıştı.
Mehmet Ali Birand'la görüşeceksiniz bu kuralı unutmayın: Özel olarak haber sızdırmamanızı rica ediyor.
Birand sadece iki kişiyle de görüşmesi bu süreçte. Daha geçtiğimiz hafta içi The Marmara'nın lobisinde, akşam 18:30'da çok önemli bir gazeteciyle buluştu uzun uzun fikir alışverişinde bulundu. Ama haber sızmadı işte. Kolay Mehmet Ali Birand olunmuyor...
Merak edilen konulardan biri de rating yarışında Mehmet Ali Birand'ın nasıl bir yol çizeceği. Tahminler, onun bir zamanlar Ufuk Güldemir Show TV'nin başındayken yaptığı haberciliğe benzer bir yöntem izleyeceği. Güldemir'in 'analitik habercilik' diye adlandırdığı bu yöntem, magazine, bayağılığa kaymadan da bir haberin birinci olabileceğini kanıtlamıştı. Birand da bir dönem Gülgun Feyman'ın sunduğu bu bülten içinde yorumcuydu.
Kanal D başarılı olur mu, Show TV'nin son derece istikrarlı giden birinciliğini tehdit eder mi bilinmez. Ama kesin olan şu ki, önümüzdeki yayın döneminde CNN Türk'ün gerek etkinlik gerekse de izlenirlik anlamında epey güç kaybedeceği. Genel Müdürü ve ekran yüzünü kaybeden bir kanal sadece bir logo olarak kalır herhalde...
Yazı: Oray Eğin
Kaynak: www.aksam.com.tr