Medya sitelerinden Aköz'e cevap

Sabah yazarı Emre Aköz’ün başlattığı “İnternet haberciliği var mı ?” tartışması tüm hızıyla sürüyor. Haber3'ten Serhan Işılay Aköz'ün eleştirilerine yanıt

Aköz konuyla ilgili üçüncü yazısında “internet siteleri mali durumları el vermediği için haber üretemiyorlar... Çünkü muhabir istihdam edemiyorlar. Bu yüzden diğer bazı medya organları tarafından üretilmiş haberlerden derleme yapıyorlar.” diyerek başından beri yanlış anlaşıldığını savundu. Tamam biz Emre Aköz’ü yanlış anladık diyelim; ancak o da bizi anlamadı. Biz asla “gazetelere, televizyonlara fark atıyoruz” demedik, “emeğimizi ortaya koyuyoruz” dedik. Kendi yazısına satır satır yanıt vermedik. Başından beri Emre Aköz’ün haklı olduğu konuların altını çizdik ve biz de bunlara katılıyoruz diye desteğimizi gösterdik. Ancak Emre Aköz bugünkü yazısında yine konuyu özel habere getirdi. Emre Abi bir yerde takılıp kaldı. Özel haber. 2005 yılındayız iletişim artık o kadar kolaylaştı ki anlatmaya gerek bile yok. Ancak günümüzde hangi gazete hangi televizyon birkaç röportaj haricinde özel haber çıkartabiliyor ? Hiçbiri... Üstelik onlar bulutların üzerine çıkan gökdelenlerde, yüzlerce kişinin çalıştığı kurumlarda ter döküyor. Biz ise kendi halimizde bu büyük medya ile yarışıyoruz. Sonuna kadar da yarışacağız. Bence eleştirilmesi gereken bir medya varsa o da gazeteler ve televizyonlar. Bab-ı Ali’nin kuralı hala işliyor. Televizyon kanallarının haber merkezlerinde sabahları bir kaç büyük gazete okunur. Güzel haberler seçilir ve muhabir bu haber peşinde koşuşturur. Ya da muhabir daha önce bir gazeteden kesip sakladığı haberi yeniden gündeme çıkartmak için ortaya çıkartır.. Sonuç “buzdolabından çıkart, ısıt ve masaya sun...” Ne oldu habercilik ? İşte bu kadar... Bizlerin ise ne kadar kısıtlı şartlarda çalıştığımızı biliyor olmanız gerekli. Kimse kusura bakmasın bir gökdelenimiz bir plazamız yok. Arkamızda bizi finansal yönde destekleyen hiçbir kurum ya da kişi yok. Kendi birikimlerimizi akıttığımız bir bebek var kucağımızda... Evet faal muhabirimiz yok. İstihbaratlarla ve haber ajansları ile çalışıyoruz. Senin de yazdığın gibi bizim muhabirliğimizi mesleki yaşantımızda tanıdığımız eşimiz, dostumuz yapıyor. Ancak sarfedilen emeği kimse aşağılayamaz. Yerel seçimler yapıldığında Haber3’ün teknik ve haber ekibi neredeyse 48 saat uyumadı. O dönem Haber3.com’u takip edenler bilir. Bir çok haber sitesi sabah saatlerinde gecenin bilgilerini tek tek girerek sanki gece dakika dakika haber sunduğunu gösterdi. Oysa ki yerel seçimler sırasında internet başında olanlar çok iyi bilir. Sadece 4 site ayaktaydı: Haber3.com, Haberturk.com, Internethaber.com, Jurnalturk.com. Var mıydı bu 4 site gibi hızlı bilgi veren, var mıydı bu 4 site gibi ayrıntılı haberler sunan ? Peki muhabirlerimizin olmamasına rağmen biz bu kadar geniş bilgiyi okurlarımıza nasıl ulaştırdık ? Yanıtı çok basit.. Yanımızda olan sana göre sözde muhabir bize göre gerçek dostlarımızın desteği ile... İstanbul’dan Hakkari’ye, Van’dan Şırnak’a heryerden elimize kesin bilgiler gelmekteydi. Gönül isterki Türkiye’nin tüm illerinde birer temsilcimiz olsun. Her biri oradaki vatandaşlarımızın sıkıntılarını sevinçlerini bizimle paylaşsın biz de tüm haber3.com okurlarına duyuralım. Ancak bizim elimizde bu kadar olmasa da bir başka güç var. Okurlarımız ile aramızdaki en büyük iletişim kaynağı olan irtibat maillerimiz. Tüm okurlarımızın her türlü dilek, şikayetlerini gönderebildikleri, haber3@haber3.com mail adresine günde yüzlerce mail geliyor. Bunlar bir çoğu da sitemizde yer alıyor... Sonuç olarak Emre Abi, bak senin haklı olduğun konular var. Amacımız senin söylediklerini senin de yazında dediğin gibi “saptırmak” değil. Çağımız hız çağı, ve şu an en hızlı medya internette. Ancak daha emekleme aşamasında. Çok az kaldı bekle bak, şu anda tartıştığımız üzerinde yazıp çizdiğimiz internet haberciliği nerelere gelecek ?