Medya satışında yabancıların payı

TMSF bünyesindeki medya şirketlerinin yabancılara satışını kolaylaştıran, yasa teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınmasıyla tartışmalar yine alevlendi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesindeki medya şirketlerinin yabancılara satışını kolaylaştıran, RTÜK ve Bankalar Kanunu'nda değişiklik öngören yasa teklifinin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınmasıyla tartışmalar yine alevlendi. TBMM Plan Bütçe Komisyonu, bugün TMSF bünyesindeki medya şirketlerinin yabancılara satılmasını kolaylaştıran, RTÜK ve bankalar kanunlarında değişiklikler öngören yasa teklifini ele aldı. Yasa teklifi yaklaşık 10 gündür alt komisyonda ele alınıyordu. Bilindiği gibi teklif 12 Ocak tarihinde komisyonda görüşülmeye başlanmış; ancak hem CHP hem de AKP'li milletvekillerinin itirazları üzerine ayrıntılı değerlendirme ve düzenleme için alt komisyona havale edilmişti. Bugün alt komisyon raporu üzerinde başlayan Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerde, AK Parti'li komisyon üyesi Altan Karapaşaoğlu, RTÜK Kanunu'nun medya sektöründeki yabancı sermaye payını düzenleyen maddenin yeniden değiştirilmesi amacıyla 3 ayrı önerge verdi. Bilindiği gibi kanunun mevcut haliyle medya kuruluşlarında yabancı sermaye payı yüzde 25'i geçemiyor. Teklifin ilk halinde bu oran yüzde 49'a çıkarılırken, alt komisyonda bu sınır tamamen kaldırılarak yüzde 100'e çıkarılmıştı. Karapaşaoğlu'nun verdiği önergede, medya kuruluşlarında sermaye payı açısından yabancı sermaye herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmazken, aynı yabancı sermayenin birden fazla radyo ve yayın kuruluşundaki toplam sermaye payının yüzde 100'ü geçemeyeceği öngörülüyordu. Yine Karapaşaoğlu'nun önergesindeki bir başka fıkrada da, "Yüzde 50'den fazla yabancı sermaye payı bulunan radyo ve televizyon kuruluşu sayısı, ulusal yayın yapan kuruluş sayısının dörtte birinden fazla olamaz" hükmü yer alırken, böylece ulusal çapta medyadaki yabancı sermaye sahipliğine bir sınırlama getirilmesi öngörülüyordu. Ayrıca bölgesel ve yerel radyo ve TV'lerde yabancı sermayenin hisse sahibi olamayacağı da önergede yer alıyordu. Yine Karapaşaoğlu'nun verdiği diğer 2 önergeyle de, Bankalar Kanunu'nun 15. maddesinin 7. fıkrasında düzenleme yapılarak, alıcıların ihaleden sonra daha önceden belirtilmemiş borç yükümlülüğü altına girmemesi ve kamu alacaklarının tahsilinin kolaylaştırılması amaçlanıyordu. CHP'liler bu önergelerin ne getirdiği konusunda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'den bilgi istediler bu arada kısa bir tartışma yaşandı ve oturuma ara verildi.