SÜPER Lig'de zirve mücadelesi veren Demir Grup Sivasspor'da başkan Mecnun Otyakmaz, Trabzon maçıyla ilgili, "Aslında dış müdahaleler olmasaydı bu maç böyle bitmezdi. Hak edilen sonuç neyse; belki Trabzon yenerdi, belki biz yenerdik, belki de berabere biterdi. Bu maç böyle olmazdı. Eserleriyle gurur duysunlar. Kimin içine sinecek. Bu kadar adaletsizlik olmaz" dedi.
Abone olSüper Lig'in 23'üncü haftasında sahasında Aytemiz Alanyaspor ile karşılaşacak olan Demir Grup Sivasspor, hazırlıklarına başladı. Kulüp tesislerinde teknik direktör Rıza Çalımbay yönetiminde gerçekleştirilen antrenman ısınma hareketleri ve düz koşuyla başladı. Futbolcular daha sonra dar alanda pas çalışması yaptı. Bugünkü antrenmanı Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz da takip etti. Antrenmana sakatlığı bulunan Caner Osmanpaşa, Barış Yardımcı, Arouna Kone, Petar Skuletic, Ziya Erdal ve Uğur Çiftçi katılmadı.
"NEDEN CÜNEYT ÇAKIR BU MAÇA VERİLDİ?"
Antrenmanda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kulüp Başkanı Mecnun Otyakmaz, ligde dün 2-1 mağlup oldukları Trabzonspor maçını değerlendirdi. Ligin ikinci yarısının başlamasıyla birlikte hakem hatalarının kaldığı yerden devam ettiğini söyleyen Otyakmaz, şunları dedi:
"Geçtiğimiz hafta başında Salı günü federasyonla, Kulüpler Birliği ve MHK yöneticilerinin olduğu bir toplantı yaptık. Bu toplantıda her şeyin iyi olması, birlik ve beraberlik olması adına güzel şeyler konuşuldu. Orada bazı problemlerimizi dile getirdik. Fakat oradaki mesajlar anlaşılmamış olacak ki bu hafta hakem atamalarını gördükten sonra 'Eyvah' dedim, 'Cüneyt Çakır 5 yıl oraya gitmiyorsa bu barış maçı olacaktır'. 'Tabii bu ilk etapta insanın aklına gelen şey diyorsunuz', 'Türkiye'nin en iyi, 1 numaralı hakemi, ülkemizi en iyi şekilde temsil eden çok değerli bir hakemimiz' diyorsunuz, 'böyle bir şeyler yapmaz, çıkar ve maçını yönetir'. Geldi ve maçını yönetti. Neden Cüneyt Çakır bu maça verildi? O da durumdan nasıl bir vazife çıkardı ki pozisyonları saymakla bitmez herhalde. Biz maça kötü başladık. Trabzon hızlı başladı. Golü de buldular. Hata yaptık. Daha sonra bazı hatalar daha yaptık. İlk yarıda da bazı pozisyonlar var ama ilk yarıyı 2-0 mağlup bitirdik. Takımımızın gücünü biliyoruz. Son dakikaya kadar mücadele eden bir takım olduğumuzu biliyoruz. Hakem son düdüğü çalmadan bizde umut bitmiyor. Maçı 90 dakika kovalayan bir takımız. Şimdi neresinden başlayayım, hangisine bir şey söyleyeyim; atamaya mı söyleyeyim, Cüneyt Çakır'ın gelmesine mi söyleyeyim, Cüneyt Çakır'ın durumdan vazife çıkarmasına mı söyleyeyim, üç dakika uzatmasına mı söyleyeyim? Artık penaltı söylemekten bıktık. En son korkuyorum birinin canını yakıp bize bedavadan penaltı verecekler. Onu da atamayacağız diye korkuyorum."
"TÜRKİYE'NİN BİR NUMARALI HAKEMİ BÖYLEYSE ÖBÜRLERİNDEN YANDIK"
Cüneyt Çakır'a eleştirilerini sürdüren Otyakmaz, "Hatalarımızı söylüyoruz. Sakatlıklar oluyor. İklim şartları ortada, antrenman yapamıyoruz. Bazen teknoloji de yetmiyor. Kendi öz eleştirimizi yapıyoruz. Kimse sanmasın ki kendi hatalarını görmüyorlar, suç atacak başka yerler arıyorlar. Kendi içimizde de kendi hatalarımızı görüyoruz ama kime ne söyleyeceğimizi şaşırdım. Yüzlerine söylüyorsun olmuyor, bire bir konuşuyorsun olmuyor. Atamalarını görüyorsunuz. Çarşamba günü Cüneyt Çakır olunca inanamadım. Şimdi 5 senedir neden gitmiyorsa bundan sonra rahat rahat gidebilir. Bir şeylerden dolayı 5 senedir verilmiyor. Şimdi artık rahat rahat atarlar. Onun adına da üzülüyorum. Türkiye'nin bir numaralı hakemi böyleyse öbürlerinden yandık. Taraftarlarımızdan bazı mesajlar alıyorum. 'Konuşmuyorsun' diye bana kızıyorlar. Biz bir aileyiz. Aile içerisinde bazı şeyler olur. Ama insanlar şiddete varan tepkiler göstermeye odaklanıyorlar. Buradan uyarıyorum; hakikaten ortam bozuluyor" diye konuştu.
"BU SON UYARIM"
Yapılan hakem hataları ile ilgili taraftarlardan çeşitli mail'ler ve mesajlar aldığını anlatan Otyakmaz, şöyle devam etti:
"Bugün, 'İlk gördüğüm hakeme, haklı olsun haksız olsun saldıracağım' diye mail aldım. Bu toplumsal huzursuzluk başka şeylere de sirayet ediyor. Alt tarafı futbol, çıkacaksın, gördüğünü çalacaksın, olacak bitecek. Kimse de sana bir şey diyemez haksızlık olmadığı zaman. Bu kadar basit. Bu yapılanlar olayları başka yere götürüyor. Siyaseti karıştırıyorlar. Siyaseti karıştırmak bir defa çok tehlikeli. Eğer bu işlerden bir sıkıntılar çıkacaksa bunların sorumluları bu hesabı veremezler. Bu adaletsizliği yapanlar bunun hesabını ödeyemezler. Konuşuyoruz, bir şey değişmiyor ki. Bu son uyarım. Bu uyarı adalet adına yapılan bir uyarı. Taraftarımız maalesef terörize oluyor. Bunu görüyorum. İnsanların sinirleri bozuluyor. Bir takıma 29 hafta penaltı verilmez mi? Hiçbir pozisyon yok. 22'si bu seneden 7'si de geçen seneden 29 haftadır penaltı verilmiyor. Bütün futbol severler görüyor, bütün televizyonlar akşam yorum yapıyor. Geçen hafta, bu hafta… Bu tür maçlardan sonra MHK'nın uygulaması var. Eski hakemlere, futbolun üst düzey insanlarına pozisyonları gönderiyorlar ve yorumlarını alıyorlar. O pozisyona 'Yüzde 88'i penaltı değil' demiş. Yani 'körler sağırlar, birbirlerini ağırlar' gibi. Peki, dünkü pozisyona kaç tanesi 'Penaltı değil' dedi. Fatih'in pozisyonu için; dün Deniz Çoban çok güzel gösterdi; Fatih'in çorabı beyaz, sonra ise çamurlu. Demek ki orada müdahale var. Bizimkiler de tabii düzgün insanlar olduğu için illa penaltı alacağım, yerlere yatıp ortalığı birbirine katacağım; VAR'a gitmesini sağlayacağını düşünerek art niyetli olmadıkları için bizimkiler oyununa bakıyor. Ama öbürleri artık kurtlanmış. Penaltıyı verene kadar kalkmıyorlar, sonra da çıkıp 90 dakika oynuyorlar. Bizimkiler öyle bir şey yapmıyor. Öyle bir şey yapmalarını da istemem. Ama Allah rızası için biraz adalet. Adaletsizliğin olduğu yerlerde her şey olur. Sebebi de bunlar olur. Top dışarı çıkmadan bayrağı kaldırıyor ve bayrağı sallayarak kaldırıyor. Bu nedir? Faul gördüm ama bir şeyler oluyor, onun ne olduğunu da hepimiz biliyoruz ama dilimiz varmıyor. Bunu kendimize de yakıştıramıyoruz. Onlar da bizim hakemlerimiz. Bir şeyler oluyor, el alttan gelip utangaç bir şekilde taç veriyor."
"BU KADAR ADALETSİZLİK OLMAZ"
Alexander Sörloth'un Tahkim Kurulu tarafından cezasının 1 maça indirilmesine de değinen Otyakmaz, "Ben rakibimin en güçlü şekilde karşıma çıkmasını ve onun en güçlü halini yenmek isterim. Sörloth'un olmasına da o yüzden maçtan önce bir şey demedik. Demek de istemedik ama durum ortada. Sevk edildiği madde ortada. Adım adım bunu azaltarak bizim maçımıza tekrar oynayacak hale gelmesini, onun da skora etki etmesini Trabzonluların bile kabul etmemesi lazım. Zaten birçoğu da etmiyordur. Bu kadar adaletsizlik olmaz. Biz hep hakkımızla; tertemiz formaları kirletmek istemeyiz. Gerçekten birçoğunun mutlu olmadığına eminim. Konuştuğum bazı arkadaşlardan da o tepkiyi alıyorum. Keşke ilk 15 dakika oynadıkları futbolu 90 dakikaya yaysalardı golü de atmasaydık, 2-0 yenselerdi. Biz de buraya boynumuz bükük şekilde gelir, önümüzdeki maç için hazırlıklarımızı yapardık. Ama maalesef öyle olmadı. Aslında dış müdahaleler olmasaydı bu maç böyle bitmezdi. Hak edilen sonuç neyse; belki Trabzon yenerdi, belki biz yenerdik, belki de berabere biterdi. Bu maç böyle olmazdı. Eserleriyle gurur duysunlar. Kimin içine sinecek" dedi.
"LİGDEN DE ZEVK ALMIYORUM"
Artık yapılan hakem hatalarıyla ilgili uyarıların da bir faydası olmadığını söyleyen Demir Grup Sivasspor Başkan Mecnun Otyakmaz, "Bol bol ceza alırız. Ligden de zevk almıyorum. Artık iyice futboldan da soğudum. Zaten artık kabak tadı vermeye başladı. Niçin mücadele ettiğimizi de anlayamıyorum. Niye bu kadar kendimizi paraladığımızı anlayamıyorum. Ne ailemize bakabiliyoruz, ne işimize gücümüze bakabiliyoruz, ne boyumuz uzuyor kendi adımıza. Sivasspor için, Türk futbolu için uğraş uğraş nelerle mücadele et; FETÖ’nün mağduru ol, MHK'nın mağduru ol, Tahkim'in mağduru ol. Gönlümüz geçti. İnşallah sonu iyi olur. İnşallah bu kaygılarımızın bir tanesi gerçekleşmez. İnşallah hak edenin kazanacağı bir lig olur" ifadelerini kullandı.