CHP'den Adalet Bakanı Çiçek'e yanıt: "Saçma sapan iddialarda bulunuyor!"
Abone olCHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'na ilişkin açıklamalarına yanıt verirken, ''Çiçek, saçma sapan iddialarda, suçlayıcı ifadelerde bulunuyor. Bir bakanın ciddiyeti ve serinkanlılığıyla bağdaştıramadık'' dedi.
Topuz, Parlamento'da düzenlediği basın toplantısında, tasarının hiçbir aşamasında CHP'nin fikrinin alınmadığını söyledi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in düzenlediği basın toplantısıyla, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın açıklamalarını değerlendirdiğini anımsatan Topuz, Çiçek'in konuyu ''polemik konusu haline dönüştürmeye dönük davrandığını, saçma sapan iddialarda, suçlayıcı ifadelerde bulunduğunu'' savundu. Topuz, bunu bir bakanın ciddiyeti ve serinkanlılığıyla bağdaştıramadıklarını ifade etti.
Baykal'ın, tasarıyla ilgili kaygısını paylaştığını, bundan memnun olunacağı yerde, şikayette bulunulmasının, siyasi polemik haline getirilmesinin yanlış olduğunu belirten Topuz, ''Bu kadar önemli bir yasa, sadece güvenlik güçlerinin talebini mi yansıtıyor, yoksa içerden, dışardan birtakım çevrelerin hükümetten istediklerini mi yansıtıyor?'' diye sordu.
Topuz, dış çevrelerin, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a ilişkin hükümetten talepleri bulunduğunu, bu taleplerin ne kadarının tasarıda yer aldığını bilmediklerini kaydetti.
Bakanlar Kurulu'nda, tasarının yasalaşması halinde olumsuz bir durumun doğacağı kaygısının hissedilip hissedilmediğini soran Topuz, terör örgütü başı ve yöneticilerinin, bugüne kadar çıkan pişmanlık yasalarının kapsamı dışında bırakıldığını anımsattı. Topuz, ilk kez terör örgütü başının, pişmanlık kapsamına alındığını savunarak, ''Bu, Bakanlar Kurulu üyelerinin dikkatini çekmedi mi, yoksa üyeler, önlerine gelen tasarıyı, genel tartışmadan sonra 'uygun gördük' deyip geçirdiler mi?'' diye konuştu.
-''VAHİM SONUÇLAR DOĞURABİLİR''-
CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan da Baykal'ın, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın 6. maddesinin Öcalan'a af niteliği taşıdığına yönelik sözleri üzerine, Çiçek'in, ne ''böyle bir şey yoktur'' ne de ''böyle bir şey vardır, önlemini alacağız'' diyebildiğini söyledi.
Öcalan'ın hükmünün kesinleştiği, bu nedenle af yolu açılamayacağına yönelik söylemlerin bulunduğuna işaret eden Eraslan, ceza kesinleşmiş olsa da ceza hukukunda lehe hükmün uygulandığını kaydetti.
Eraslan, ''etkin pişmanlıktan yararlanmadım, bundan yararlanmak istiyorum, lehime, özel bir yasadır'' denilebileceğini ifade etti. Topluma Kazandırma Yasası çıktığında, bundan ''Hizbullah katillerinin yararlanacağı'' uyarısında bulunduklarını dile getiren Eraslan, tasarının, bu yasadan da kötü bir düzenleme olduğunu öne sürdü.
Tasarının, ''vahim sonuçlar'' doğurabileceğini ifade eden Eraslan, ''Sadece Apo ile de ilgili değildir. Bu düzenleme, Murat Karayılan'dan, Osman Öcalan'a kadar terör örgütünü sevk ve idare eden herkes için geçerlidir ve daha vahimi süresizdir. 7 yıl eşkıyalık yap, sonra 'örgüt hakkında bilgi verdim, teslim oluyorum' diyerek, bundan yararlan'' diye konuştu. Eraslan, siyasi iradenin, terörle mücadelede ''ayak sürüdüğünü'' ileri sürdü.
-''BİR ÖCALAN'IN FOTOĞRAFLI YOK''-
Çiçek'in, etkin pişmanlıktan yararlanılabilmesi için kendiliğinden teslim olmasının gerektiğine yönelik sözlerinin anımsatılması üzerine Eraslan, Çiçek'in ifadesinin doğru olmadığını söyledi. Eraslan, ''Bakan, bizim dayandığımız fıkraları değil, ilgisiz fıkraları okuyor. 1, 2, 3. fıkraları okuyor. 4. fıkranın 2. cümlesine gelince atlıyor. Burada, 'kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi' ibaresi yer alıyor'' diye konuştu.
Eraslan, TCK'da terör örgütüyle ilgili maddenin 314. madde olduğunu, bunun etkin pişmanlığının bulunmadığını ifade etti. 221. maddenin terör örgütüyle ilgili olmadığına işaret eden Eraslan, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nda etkin pişmanlıkta bu maddenin uygulanacağının belirtilmesi halinde, terör örgütü mensubu ve yöneticilerine etkin pişmanlık tanınacağını savundu. Eraslan, bu maddenin gerekçesinin ibretlik olduğunu, yol kazası olmadığını, bilinçsizce yapılmadığını öne sürerek, ''Burada bir Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı yok. 'Terör örgütü mensubu, Öcalan dışındaki yöneticiler, siz teröre devam edin, sıkıştığınızda gelip yararlanabilirsiniz' mesajı içerdiğini görmüyorlar'' dedi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da tasarının, hükümetin ''terörle mücadelede kararlı ve tutarlı bir programının olmadığını, iradesinin bulunmadığını'' gösterdiğini savundu. Kart, ''Tasarı, hükümetin zaaf içinde olduğunu gösteren, bir ibret vesikasıdır'' dedi.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nı hazırlayanların vatanseverliğini, ülkeye sadakatini tartışmaya açan ve terörist başını himaye eder duruma getiren bir anlayışı kabul etmelerinin mümkün olmadığını'' söyledi.
Çiçek, düzenlediği basın toplantısında, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nın tartışılan 6. maddesinde atıfta bulunulan Türk Ceza Kanunu'nun 221. maddesini irdeledi. Söz konusu maddenin birinci fıkrasına göre, etkin pişmanlık hükümlerinden ''örgüte girip, herhangi bir suç işlemeden ve hakkında soruşturma açılmadan önce, örgütün dağıtılmasını sağlayacak bilgileri verenlerin'' yararlanabileceğini hatırlatan Çiçek, ''Bu kişi ile ilgili böyle bir durum var mı?'' diye sordu.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, etkin pişmanlık hükümlerinden, ''suça iştirak etmeyen, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını bildirerek, teslim olanların'' yararlanabileceğini anlatan Çiçek, ''Kendisi mi gelip teslim oldu, olmadı. Teslim olmak için Kenyalara gitmesi gerekmiyordu. Gelip rahatlıkla teslim olabilirdi'' dedi.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın durumunun, maddenin üçüncü
ve dördüncü fıkralarında belirtilen şartlara da uymadığını vurgulayan Çiçek, şöyle devam etti:
''Bu tasarı düzenlenirken bütün bu düşüncelerle 221. maddeye atıf yapılarak böyle bir endişe söz konusu olmamıştır. Eğer bir endişe varsa, kavga üslubu içerisinde aynı kelimeleri 3-5 defa tekrarlayarak bir konuyu tartışmak yerine biz onlardan teklif, önerge bekleriz. İşi bu çerçevede tutmak varken, bir siyasi karalama, bir siyasi linç, adeta bu tasarıyı hazırlayanların vatanseverliğini, ülkeye sadakatini tartışmaya açan ve terörist başını himaye eder duruma getiren bir anlayışı bizim kabul etmemiz mümkün değildir.''
-''ÜZÜNTÜLÜYÜM...''-
Çiçek, bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Baykal'ın söz konusu 6.
maddenin geri çekilmesini talep ettiğini hatırlatması üzerine, şunlarısöyledi:
''Çekmeye gerek yok zaten, itiraz ettiği madde bundan ibaretse bir
tek fıkradan ibarettir. Bugünkü beyanı hukuki değil, siyasi bir eğerlendirmedir. Siyasi değerlendirmeyi kanun hükmü haline getiremeyiz. Eğer benim bu izahlarım yeterli değilse, kendisi katılmıyorsa ilgili komisyonda bu fıkranın kaldırılması için teklif verebilir... Buna kimse bugüne kadar 'hayır' demedi. Benim yadırgadığım, böyle bir üslup içinde konunun kamuoyunun gündemine taşınması, toplumda ve güvenlik güçlerimizde tedirginlik meydana
getirecek, onların mücadele azmini kıracak bir tartışma ortamının ana
muhalefet partisi tarafından gündeme getirilmesidir...''
Çiçek, dün İçişleri Komisyonu'nda tasarının görüşüldüğünü ancak bu
konunun gündeme getirilmediğini de kaydederek, ''Getirilseydi, bu açıklamalara gerek olmazdı. Böyle bir açıklamayı yapmış olmaktan dolayı üzüntülüyüm'' dedi.
-''ÖCALAN'IN HÜKMÜ KESİNLEŞMİŞTİR''-
''Bir davayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki süreç tamamlanmamışsa, bunun hükmün tamamlanması anlamına gelip gelmeyeceğinin'' sorulması üzerine Çiçek, ''Gelmez, bizim iç hukukumuz
bakımından o kişiyle ilgili ceza yargılaması bitmiştir ve cezası kesinleşmiştir. Karar, bizim yönümüzden kesindir'' dedi.
Çiçek, tasarının 6. maddesine, TCK'ya atıf yapmak yerine, doğrudan
ilgili hükümlerin koyulup koyulamayacağı sorusuna karşılık da, farklı uygulamaların önüne geçmek ve hukuku sistematikleştirmek için TCK'ya
atıfta bulunulduğunu söyledi. Bunun başka yasalarda da yapıldığını
belirten Çiçek, bunun bir hukuk tekniği olduğunu bildirdi.
Çiçek, bir gazetecinin, ''Öcalan, yakalandığında 'Türkiye'nin emrindeyim' dedi ve kendisini bazı ülkelerin kullanmak istediği yönünde bilgiler vermişti. AHİM kararına göre yeniden yargılama çıkarsa bu durumda her şey yeniden başlar ve pişmanlık yasası uygulanabilir mi?'' sorusuna karşılık, ''Hayır, AHİM kararlarının iç hukukumuza etkisi bellidir. Bizim iç hukukumuza göre şu an o kişiyle ilgili hüküm kesinleşmiştir. AHİM kararlarının, hükmün kesinleşmesini durduran bir yanı yok'' yanıtını verdi.
Adalet Bakanı Çiçek, ''İlk kez bir yasa tasarısında terör örgütü kurucuları ele alındı neden?'' sorusu üzerine de, TCK'nın 1 Haziran 2005'ten bu yana yürürlükte olduğunu hatırlatarak, ''Ona herkes iyi baksın'' dedi.
-''ASGARİSİNE BİLE MÜSAADE YOK''-
Bir gazetecinin, ''Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nda, etkin pişmanlıktan yararlanmak için hükmün kesinleşmiş olması şartı yer almıyor. Bu durumda da sanığın lehine olan yasadan, yani aftan yararlanacağı iddiası var'' demesi üzerine, Çiçek, şunları kaydetti:
''Asgarisine bile bu yasa müsaade etmiyor. 'Ne söyleyeceksen yakalanmadan önce söyle, ne söyleyeceksen hüküm verilmeden önce söyle.Bak bundan sonra bu şansı tanımıyorum' diyor, bundan sonraki yıllar açısından. Geriye dönüp baktığımızda ise zaten bu kişilerle ilgili hüküm verilmiş. Bu, teröristler lehine yorumlanacak değil, tam tersi aleyhe yorumlanacak bir ifadedir. Bunu böyle anlaşılması lazım.''
Tasarının henüz kanunlaşmadığını ve tartışılabileceğini hatırlatanÇiçek, her öneriyi samimiyetle değerlendireceklerini ifade etti. Terör örgütü elebaşı Öcalan'ın, TCK'nın 125. maddesinden hüküm giydiğini de hatırlatan Çiçek, ''Halbuki bu 221. madde, 220. madde ilealakalıdır, 220. madde örgüt kurma suçudur'' diye konuştu.