Eski DTP'li milletvekillerinin zorla ifadeye götürülmesiyle ilgili kriz hortladı. İlk gerilim Anayasa Komisyonu'nda. Haftaya ortalık gerilecek.
Abone olİNTERNETHABER
ANKARA- Eski DTP'lilerin ifade vermeye zorla götürüleceği tarihe bir kaç gün kala TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa Komisyonu'na mahkeme kararını göndererek görüş istedi.
Mahkemenin TBMM Başkanlığı'na bilgilendirmek amacıyla gönderdiği kararın Başkan Mehmet Ali Şahin tarafından Komisyona göndermesi ve mahkeme kararı üzerinde tartışma açılması, ortalığı gerdi. Muhalefet, "Yargı kararı tartışılamaz, anayasal suçtur" diye itiraz etti ve Komisyonu terk etti. Hukukçular önümüzdeki hafta yaşanacak 'yeni krizi' tartışmaya başladı. Komisyon muhalefetsiz rapor hazırladı ve Meclis Başkanı Şahin'e, "Mahkeme kararına karşı bir şey yapamazsınız" dedi. 29 ve 30 Aralık'ta TBMM kampüsünde milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülme olasılığı var.
YARGI BİLGİ VERDİ
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.10 2009 tarih ve 2009/637 sayılı kararı Meclis Başkanlığına önderildi. Mahkeme kararına göre Selahattin Demirtaş ve Emine Ayna 29 Aralık'ta, Sebahat Tuncel ve Aysel Tuğluk ise 30 Aralık'ta zorla ifadeye götürülecek.
Meclis Başkanı Şahin söz konusu mahkeme kararını incelemek ve görüş almak için Meclis Anayasa Komisyonu'na gönderdi. CHP ve MHP böyle bir görüş vermenin yargıya müdahale olacağını ileri sürerek tepki gösterdi. Komisyondaki tartışmalarda şu unsurlar dile getirildi:
TARTIŞAMAYIZ: Mahkeme kararının Anayasanın 138. maddesi ışığında yorumlanması, tartışılması mümkün değildir. 14. madde kapsamına giren alanda TBMM'nin yetkisi bulunmamaktadır. Dokunulmazlık kurumu burada söz konusu değildir.
YASALARA UYMALIYIZ: Milletvekilleri de yasalara uymak zorunda olan kişilerdir. Yasalara ve yetkilerine uygun davranmak zorundadırlar. DTP'li milletvekilleriyle ilgili bildirimler TBMM'de okunduğu zaman değerlendirilebilir.
BAŞKAN SORUMLULUĞU ÜZERİNDEN ATIYOR: 14 Ekim'de Başkanlığa ulaşan yazının duruşmaya kısa bir süre kalmış iken komisyona gönderilmesi yanlış olmuştur. Meclis Başkanı bu istemi ile sorumluluğu üzerinden atmak istemektedir.
KOMİSYON YETKİSİZDİR: İçtüzüğün gerekçesi incelendiğinde bu konuda komisyonun yetkisi olmadığı açıktır. Burada TBMM'nin faaliyetleriyle ilgili bir konu değil, yargı yetkisine giren bir konu tartışılmaktadır. Bu alanda görüş bildirme yetkimiz yoktur. Yargı etkisinin Anayasal çerçevesini tartışır hale girmemiz doğru değildir.
KARAR AÇIK: Mahkeme kararı açıktır. Yargıda görüşülen bir konuyla somut olayla ilgili hiç bir mercii ve makam karar almamalıdır. TBMM Başkanının böyle bir talepte bulunması, Anayasa komisyonunun karar alması Anayasanın, 6-11 ve 138. maddelerine, kuvvetler ayrılığı prensibine aykırıdır. Yorum ya da işle tahsisi Anayasa ihlali anlamına gelir. Yargıın bağımsızlığı ilkesi çiğnenmektedir.
KOMİSYON KARAR ALDI
Ancak, Ak Partili üyele bu görüşlerin aksine komisyonun bu konuda görüş bildirebileceğini söylediler ve yapılan oylamada bu yönde karar alındı. bunun üzerine MHP ve CHP'li üyeler komisyonu terk etti.
VURAL :"HUKUK DEVLETİNE DARBE"
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, basın toplantısı düzenledi ve yapılan işlemin hukuk devletine vurulmuş bir darbe olduğunu ileri sürdü. Vural şunları söyledi:
"Meclis'e bilgi vermek için gönderilmiş bir yargı kararı var. Bilgi isteyen yokki. Ama başkan kendinden görüş istenmiş gibi komisyona gönderiyor. Bir yargı kararı nasıl komisyonda ele alınabilir. Bu hukuk devletine vurulmuş bir darbedir. Erklerin bağımsızlığına vurulmuş bir darbedir. Mahkemelerin verdiği kararlar üzerine görüş oluşturulamaz. Mahkeme kararı burada görüşülürse daha sonra Meclis telkini karşısında mahkemeler nasıl karar verecek."
Yapılan işlemin bir anayasa ihlali, iç tüzük ihlali ve suç olduğunu söyleyen Vural, gönderilen karar metninin iade edilmesini istedi.
YENİ KRİZ: 'ZORLA İFADE'
TBMM'de konunun hukuksal boyutu, yargı kararının TBMM tarafından tartışılıp tartışılmayacağına ilişkin bu tartışma sürerken, önümüzdeki hafta yaşanacak kriz şimdiden kulisleri germeye başladı. Yeni yıla girmeden önce DTP'lilerin ifadeleriin alınması için polis marifetiyle mahkemeye götürülmesi olasılığı şimdiden tartışmaları alevlendirdi. DTP'liler ifade vermeye gitmeyeceklerini haftalar önce açıklamışlardı. Ancak dokunulmazlığı süren bazı milletvekillerinin zorla ifadelerinin alınması için yargının verdiği kararın uygulanması da zorunlu. Bu durumda; siyasetin yeni krizi öümüzdeki hafta bu konuda yaşanacak.
RAPOR: "BİR ŞEY YAPAMAZSINIZ"
Anayasa Komisyonu Başkan Burhan Kuzu, konuyla ilgili 5 sayfalık bir rapor hazırladıklarını belirterek, "Başkanlık bizden rapor isteyebilir. Görüş belirttik ama mahkeme kararına ilişki en ufak bir youm , etkide bulunmadık. Mahkemenin verdiği karara karşı kimsenin bir şey yapamayacaığını, gereğinin yerine getirilmesini kimsenin engelleyemeyeceğini bildirdik. Zorla götürme olamaz, diyemeyiz. Ben olsam gider ifade veririm. Şık olan budur" dedi.