BIST 9.916
DOLAR 35,01
EURO 36,75
ALTIN 2.968,52
HABER /  GÜNCEL

Meclis'te grubu bulunan 5 partiden küresel iklimle ilişkili ortak önerge

TBMM Genel Kurulunda, 5 parti grubunun ortak önergesiyle, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.

Abone ol

AK Parti, CHP, HDP, MHP ve İYİ Parti gruplarının, birleştirilerek  görüşülen Meclis araştırma önergeleri üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan  Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, son yılların en kurak dönemini yaşayan  Türkiye'de, son 50 yılda toplam 36 gölün kuruduğunu söyledi.

Türkiye'de suyun yüzde 10'luk bölümünün içme ve kullanma suyu olarak  kullanılırken, yüzde 18'lik bölümünün sanayide, yüzde 60'ının ise tarımsal  sulamada kullanıldığını dile getiren Yaşar, vahşi sulama ve salma sulamadan  vazgeçilmesi, park ve bahçe sulamalarına düzenleme getirilmesini istedi.
 
Yaşar, su planlaması yapılarak suyun yanlış kullanımının önüne  geçilmesini talep etti.
 
"Milli su kanunu oluşturulmalı"
 MHP İzmir Milletvekili Hasan Kalyoncu, küresel iklim değişikliğinin,  ulusal güvenlik açısından ele alınması gerektiğini söyledi.
 
Türkiye'nin, küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak kurak bir  iklime sahip olacağının tahmin edildiğine işaret eden Kalyoncu, botanik  bahçelerine ayrılan alanların çoğaltılması ve Ankara'daki botanik bahçesine önem  gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
 
 "Tarım kentleri bir an önce hayata geçirilmeli." diyen Kalyoncu,  kırdan şehre göçün de bu şekilde önüne geçilebileceğini belirtti.
 
 İklim değişikliğinin etkilerinin, insan güvenliği için kritik eşikleri  de beraberinde getirdiğine dikkati çeken Kalyoncu, ekolojik güvenliğin, iklim  değişikliğiyle olumsuz yönde etkilendiğini dile getirdi.
 
Kalyoncu, sorunu ekosistem merkezli incelemenin önemine değinerek,  yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının kilit rol oynayacağını söyledi.
 
Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir şekilde geleceğe  aktarılmasını sağlayabilmek için birçok bakanlığın ve kurumun iş birliği içinde  çalışması gerektiğini vurgulayan Kalyoncu, "İklim değişikliği, etkileri ve su  yönetimi bakanlıkları da içine alacak şekilde, Cumhurbaşkanlığı tarafından  planlanması gereken sorunlarla dolu bir alandır." dedi.
 
Su yönetiminde idari bir karmaşanın hakim olduğuna dikkati çeken  Kalyoncu, "milli su kanunu" oluşturularak bu karmaşaya son verilmesini istedi.
 
 "Plastik çöp ithal ederek sıfır atık hedefine ulaşılamaz"
 HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, su kaynakları, kuraklık  ve iklim değişikliğine ilişkin Araştırma Komisyonu kurulmasını önemli  bulduklarını belirtti.
 
Bu konuyu dış politikada bir koz, enerji alanında yeni rant kapıları,  geri dönüşüm sektöründe kar payı olarak görenler olabileceğini ifade eden  Kerestecioğlu, iklim krizinin, Türkiye açısından günbegün derinleşen bir insan  hakları ve  küresel adaletsizlik sorunu olduğunu savundu.
 
Meclis çatısı altında yürütülmesi öngörülen çalışmaların çerçevesini,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığının İklim Değişikliği ile Mücadele Toplantısı  sonrası açıklanan bildirgeden anladıklarını anlatan Kerestecioğlu, "Sorunların  tespitinde gayet cesur davranılsa da kaynağının tespit edilemediğini ve çözüm  için değişmesi gerekenin, sorunu yaratanlar değil, sıradan yurttaşlar olarak  tanımlandığını görüyoruz." ifadesini kullandı.
 
Kerestecioğlu, Paris Anlaşması'nın neden imzalanmadığını, Kanal  İstanbul Projesi'nden neden vazgeçilmediğini sorarak, "Plastik çöp ithal ederek,  sıfır atık hedefine nasıl ulaşılacak? İmkansız." dedi.
 
"Geç kalındı ama iyi ki kuruluyor"
 CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç,  kurulacak araştırma komisyonuna ilişkin "Geç kalındı ama iyi ki kuruluyor." dedi.
 
Paris Anlaşması'nın neden yürürlüğe konulmadığını soran Öztunç, "İklim  kriziyle mücadele ediyorsanız, önce kömürle çalışan termik santraller  teknolojisine son vermeniz gerekiyor." diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Onlara rağmen Kanal İstanbul'u  da yapacağız. İnadına yapacağız." sözünü hatırlatan Öztunç, "Milletle  inatlaşılmaz. Milletle inatlaşanlar, giderler. Siz de gidecekseniz." ifadelerini  kullandı.
 
 "Çöp, çamur, çukur zihniyetine 'dur' dedik"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem  Karaaslan, iklim değişikliğinin, "çağın kronik rahatsızlığı" olduğunu  vurgulayarak, "Vücudumuz bir hastalıktan sonra nasıl yavaş yavaş iyileşiyorsa,  dünyamız da ancak güçlü ve sürekli bir tedaviyle yıllar süren bir mücadelenin  ardından eski sağlığına kavuşabilir." dedi.
 
İklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir 10 yıla girildiğine işaret  eden Karaaslan, "Bugün karar alma mekanizmalarında bulunan bizlerin, günü  kurtaran değil, sahip olduğu tüm değerleri geleceğe taşıyan bir anlayışla hareket  etmek gibi bir sorumluluğu olduğunun da altını çizmek istiyorum." vurgusunda  bulundu.
 
 AK Parti olarak iktidara geldikleri ilk günden bu yana çok boyutlu bir  mücadele yürüttüklerini anımsatan Karaaslan, şöyle konuştu:
 
 "Dünya genelinde en fazla emisyona neden olan ve dünyanın  kirlenmesinde en büyük paya sahip olan enerji sektörümüze 'temiz ve  sürdürülebilir enerji' hedefi koyduk. Yeni mevzuat ve düzenlemelerle 'Temiz  enerji için ben de varım.' diyen tüm paydaşların önünü açtık. Bu sayede elektrik  enerjisi kurulu gücümüz 18 yılda 3 kat artarken kurulu güç içinde yenilenebilir  enerjinin payını 4 katın üzerinde bir artışla toplam kapasitenin yarısına  ulaştırdık."
 
Dünya genelinde orman varlığı hızla azalırken Türkiye'nin, orman  varlığını artıran nadir ülkelerden olduğuna dikkati çeken Karaaslan, 2002'de 20,8  milyon hektar olan orman varlığını 2020 'de 22,7 milyon hektara yükselttiklerini  belirtti.
 
Cumhuriyet tarihinin en büyük milli ağaçlandırma seferberliğini  başlattıklarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdirleriyle Milli Ağaçlandırma Günü  ilan ettiklerini hatırlatan Karaaslan, "Aslında biz o gün, geleceğe nefes sözü  verdik ve 2023'e kadar 7 milyar fidanı da toprakla buluşturmayı vadettik." dedi.
 
 İstanbul'da bazı ilçelerde 1994 öncesi "çöp, çamur, çukur"  zihniyetinin hakim olduğunu üzülerek gördüklerini anlatan Karaaslan, "18 yıl önce  atıkları bir değer olarak görmek şöyle dursun, sorunlardan kaçarak, sorumluluk  almayarak, gerekeni yapmayarak vatandaşlarımızı çöp, çamur, çukurdan ibaret  şehirlerde yaşamaya mahkum edenlere 'Artık durun.' dedik." ifadesini kullandı.
 
Karaaslan, kurulacak araştırma komisyonundaki çalışmalarla, çevreyi  merkeze alan, ulusal ve uluslararası camiada da çok önemli çalışmalara imza  atacak bir çalışma performansının ortaya koyulacağını vurguladı.
 
Genel Kurulda konuşmaların ardından yapılan oylamada, 5 parti grubunun  ortak önergesiyle, küresel iklim değişikliğinin etkilerinin en aza indirilmesi,  kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için alınması  gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kuruldu.
 
Komisyon, 19 üyeden oluşacak, gerektiğinde Ankara dışında da görev  yapabilecek.