BIST 9.284
DOLAR 34,60
EURO 36,58
ALTIN 2.930,94
HABER /  EKONOMİ

Meclisin çarpıcı Tuzla raporu

Son dönemde 25 ölüm oldu… Nedenlerini Meclis araştırdı. Ölümler içinde intihar bile var. İşte o rapor;

Abone ol

ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER


ANKARA – Tuzla’da arka arkaya yaşanan ölümlerin nedenleri Meclis tarafından araştırıldı. Ortaya çarpıcı sonuçlar ve rakamlar çıktı. Son dönemdeki 25 ölümlerde ilginç nedenler

Meclis Araştırma Merkezi’nce hazırlanan İş Kazaları ve Tuzla Tersanesi’ne ilişkin raporda 23 bine çıkan işçi sayısına rağmen tuzla mekanında yer değişikliği ya da genişlemesi olmadığı,buu çalışma koşullarını olumsuz etkileyip, kazalara neden olduğu vurgulandı.

Raporda işçilerin ölüm nedenleri arasında “intihar” da yeraldı. Raporda, “Son dönemde Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin gündeminde bulunan 25 ölümlü iş kazasının çok çeşitli nedenlere dayandığı belirlenmiştir. Patlama 2, yangın 1, ezilme-sıkışma 5, elektrik çarpması 6, düşme 5, intihar 2, kalp durması 1 bu nedenlerden bazılarıdır” denildi.

Rapordaki tespitler şöyle:

ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA İNTİHAR DA VAR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca tersanelerde meydana gelen iş kazalarıyla ilgili yapılan denetim sonucunda şu sonuçlar ortaya çıkmıştır:

“01.09.2006 – 31.01.2007 tarihleri arasında iş sağlığı ve güvenliği yönünden Bölgedeki tersanelerde yapılan incelemeler neticesinde toplam 16.173 işçiye ulaşılarak, toplam 1061 noksanlık ve mevzuata aykırılık tespit edilmiştir. Yine 13.09.2007 – 24.09.2007 tarihleri arasındaki tersane teftişlerinde 5.320 asıl işveren işçisi, 8.811 alt işveren işçisi olmak üzere toplam 14.131 işçiye ulaşılmıştır. Teftiş kapsamında 2 işyerinde iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hususa rastlanılmazken, 41 işyerinde toplam 588 noksanlık ve mevzuata aykırılık tespit edilerek 196.054 YTL idari para cezası uygulamasında bulunulmuştur. 15.11.2007–15.02.2008 tarihlerini kapsayan teftişlerde de 21 asıl işverenlik, 183 alt işverenlik hakkında işlemlerde bulunulmuştur. 20.02.2008’de başlayıp halen devam eden teftiş kapsamında da 3 tersane hakkında kısmi durdurma kararı verilmiştir. Gerekçe olarak da çalışanların ani ölüm ve yaralanmalarına sebebiyet verecek hususların bulunması gösterilmiştir. Tüm bunlara rağmen, Tuzla tersaneler bölgesinde ölümle sonuçlanan iş kazaları yaşanmaya devam etmiştir. Bazı ölümlerin, Cumhuriyet Savcılıklarına bile duyurulmadan ailelerin rızasıyla kapatıldığı da iddia
edilmektedir. Bu durum, resmi ölüm rakamları ile kamuoyuna yansıyanlar arasında çelişkiye neden olduğu gibi, olayların sebepleri konusunda da spekülasyonlara yol açabilmektedir. Son dönemde Bakanlık müfettişlerinin gündeminde bulunan 25 ölümlü iş kazasının çok çeşitli nedenlere dayandığı belirlenmiştir. Patlama (2), yangın (1), ezilme-sıkışma (5), elektrik çarpması (6), düşme (5), intihar (2), kalp durması (1) bu nedenlerden bazılarıdır”

KUSURLAR NELER?
Söz konusu ölümlü iş kazalarında tespit edilen kusur durumlarında dikkat çeken bazı hususlar ise şöyle:
“ 3 olayda % 100 kaçınılmazlık tespit edilmiştir,7 olayda işverenin kusuru % 50 ve üzerindedir,1 olayda 3. şahıslar büyük oranda kusurludur (%60),4 olayda alt işverenin kusuru % 50 ve üzerindedir,11 olayda alt işverenlerin değişen oranlarda kusuru tespit edilmiştir,13 olayda işçiler % 10 ile %40 arasında değişen oranlarda kusurlu bulunmuştur,13 olayda işveren-işçi ya da alt işveren-işçi ikilileri değişik oranlarda kusurlu bulunmuştur,1 olayda hiçbir kimse kusurlu bulunmamıştır (Kalp durması),1 olayda sadece alt işveren kusurlu bulunmuştur (% 100), 1 olayda; işveren %10, alt işveren %10 ve diğer işverenler %80 oranlarında kusurlu bulunmuştur”

NE YAPILMALI?
İşgücü kaybı, ödenen tazminatlar ve tedavi giderleri, iş duraklamaları çalışanlarda ortaya çıkan olumsuz duyguların neden olduğu hatalar, işletmelerin bozulan imajı gibi olayların doğrudan ve dolaylı maliyeti bulunmaktadır. Bu tür kayıpların telafisi için harcanacak paraların, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri için harcanması durumunda orta ve
uzun vadede kazançlı çıkacak olan yine işletmeler olacaktır.Çalışanlara mutlaka iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmeli ve çalışanların bu eğitimlere katılması sağlanmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği taraflarından biri olan işveren ise, yasal düzenlemelerin kendisine yüklediği çalışmaları yapmalıdır. İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamalı, bunun için gerekli birimleri oluşturmalı, eğitim çalışmaları yapmalı ve işyeri hekimi, teknik uzman gibi mevzuatın öngördüğü kişileri istihdam etmelidir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda devletin denetimleri etkin olmalı, eğitim programları ile desteklenmeli ve cezalar caydırıcı olacak biçimde yeniden düzenlenmelidir. Sendikalar da bu konuda bir sosyal taraf olarak sorumluluk üstlenmeli ve dayanışma içerisinde bulunarak, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının başarısı için katkıda bulunmalıdır. Çalışma atmosferinin geliştirilmesi ve güvenli davranış bilinci tüm işletmelerde çalışanlara özümsetilmelidir.

MADENCİLER HEDEFTE: TÜİK’in iş kazaları araştırmasına göre, son 12 ay içinde istihdam edilenlerden % 2,9’u bir iş kazası geçirmiştir. Bu oran erkeklerde % 3,6 iken, kadınlarda % 1,3 olarak gerçekleşti. Toplam iş kazası geçirenlerin % 86,8’ini erkekler oluşturmaktadır.İş kazası geçirenlerin sektörel dağılımları incelendiğinde; iş kazası geçirenlerin oranının en yüksek olduğu sektörün % 10,1 ile madencilik ve taşocakçılığı olduğu görüldü. Bunu % 7,7 ile elektrik, gaz ve su sektörü izledi. Araştırma sonuçlarına göre; son 12 ay içinde istihdam edilen ilkokul mezunlarının % 3,7’si bir iş kazası geçirmişken, yüksek öğretim mezunlarında kaza geçirenlerin oranı % 0,9. Yine son 12 ay içinde istihdam edilip iş kazası geçirenlerin % 56,6’sı on kişiden az çalışanı olan işyerlerinde çalışıyor.

YÜZDE 30’U SAĞLIKSIZ: Yine araştırmaya göre son 12 ay içinde istihdam edilenlerden % 3,7’si çalıştığı işe bağlı bir rahatsızlık geçirdi. Bu oran erkeklerde % 3,9 iken, kadınlarda % 3’tür. Son 12 ay içinde istihdam edilen fertlerden okuma-yazma bilmeyenlerin, işe bağlı bir sağlık sorununa maruz kalma oranı % 4,8 olup, diğer eğitim seviyesindeki fertlere kıyasla oldukça yüksek.Yine, işe bağlı bir sağlık sorununa maruz kalanların oranının en yüksek olduğu sektör % 8,1 ile madencilik ve taşocakçılığı geliyor. İşe bağlı bir sağlık sorunu yaşamış olanların % 61,8’i on kişiden az çalışanı olan işyerlerinde çalışıyor.

CİRO 2.5 MİLYAR DOLAR: Türkiye’de 2004’ten sonra çok ciddi bir biçimde büyümeye başlamış olan gemi inşa sektörü, artan üretim kapasitesi ile birlikte gittikçe artan bir ihracat potansiyeline sahip hale geldi. 2006’da sektörün ihracatı 1,4 milyar dolara ulaştı. Gemi bakım ve onarımından sağlanan 1 milyar dolarlık gelir eklendiğinde, gemi inşa sektörünün Türkiye ekonomisine olan katkısı 2,5 milyar dolara ulaştı.

62 TERSANE VAR: Türkiye’de halen 62 tersane bulunuyor. Bunlardan 56 tanesi özel sektöre, 4 tanesi Türk Silahlı Kuvvetlerine, 2 tanesi kamuya ait. Bu tersaneler Tuzla, Marmara, Karadeniz ve Akdeniz bölgesinde bulunuyor. Ancak, Tuzla ve çevresi diğer tüm bölgelerden daha önemli bir konuma sahip.Türkiye’de bulunan tersanelerin %95’i Tuzla Havzası’nda. Son günlerde meydana gelen iş kazaları ve işçi ölümleri ile gündeme gelen Tuzla, 22 Eylül 1969’da girişimcilere yer tahsisi yapılması ve Maliye Bakanlığınca 49 yıllığına irtifak hakkı kurulmasıyla gemi inşa sektörünün merkezi oldu. Halen Tuzla’da, 41 tanesi Gemi İnşa Sanayicileri Birliğine (GİSBİR) ait olmak üzere 48 tane tersane bulunuyor.

550 İŞVEREN VAR: Türkiye’deki tersanelerde 1985’ten bugüne kadar meydana gelen iş kazalarında 78 işçi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 80 işçiden 50’si, son yedi yılda Tuzla tersanelerinde hayatını kaybeden işçiler. Gemi, Türkiye’de son dönemde en hızlı gelişen sektörlerin başında yer almaktadır, şöyle ki, daha bugünden 2010–2012 yıllarına kadarki siparişler alınmış durumda. Bu nedenle, tersanelerdeki iş yoğunluğu son yıllarda oldukça artmış bulunuyor.
Bu durum işçi alımlarında özenin azalmasına ve taşeron firmaların devreye girmesine yol açıyor. Ölümlü kazaların çoğunlukla taşeron firmalarda yaşanıyor. Tuzla’da 550’den fazla alt işveren bulunuyor.

23 BİN İŞÇİ ÇALIŞIYOR: Tuzla’daki tersaneler bünyesinde 3.883 kişi çalışırken, taşeron firmalarda 18.042 kişi istihdam ediliyor. Birkaç sene önce 3.000 civarında olan Tuzla’daki işçi sayısı, şimdilerde 23.000’e yaklaşmış bulunuyor. İşçi sayısı artarken, tersaneler metrekare ve hacim olarak büyümedi. Dolayısıyla, onlarca işçi, sıkışık mekânlarda neredeyse omuz omuza çalışıyor. İşçi ve iş trafiğindeki artış karşısında tersane alanları dar geliyor. Bu nedenle kaza riski artıyor.