Namus Cinayetleri Araştırma Komisyonu'nda "namus" tanımında yer alan kavramlara CHP'li üyeler itiraz etti.
Abone olTöre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu Başkanı Fatma Şahin, "güvenlik güçlerinin, doktorların, hakimlerin erkek bakış açısından sıyrılıp, kadınları anlamaları gerekiyor" dedi.
Şahin, yaptığı açıklamada, komisyon çalışmaları kapsamında İstanbul, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Ankara, Trabzon ve Rizede konunun muhataplarıyla görüştüklerini söyledi. Şahin, "Sahaya inip, mağdurlarla empati yaparak, ayakları yere basan bir rapor hazırladıklarını" söyledi.
"EYLEM PLANI HAZIRLANMASINI ÇOK ÖNEMSİYORUZ"
Şahin, töre ve namus cinayetlerinin önlenmesi için ülke çapında ilgili tüm sivil ve resmi kuruluşları kapsayacak "2006-2010 Töre/Namus Cinayetlerinin Önlenmesine Yönelik Eylem Planı" hazırlanmasını çok önemsediklerini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının, bu konuda toplumu bilinçlendirmek üzere hutbe ve vaazlar vermesi, yazılı ve görsel yayınlar yapması gerektiğini ifade eden Şahin, "Valilik, emniyet, jandarma, belediye, müftülük, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla komiteler kurulmalıdır" dedi.
Kız çocuklarının eğitilmesinin önemine de işaret eden Şahin, yatılı kız bölge okullarının açılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini kaydetti. Şahin, Kadın Sığınma Evlerindeki kadınlara, buralarda kaldıkları sürede beceriler kazandırılması ve kendi ayakları üzerinde durmalarının sağlanması gerektiğini de söyledi.
"SEVİLMEK VE SEVİLDİĞİMİZİ HİSSETMEK İSTİYORUZ"
Komisyon Başkanı Şahin, Batmanda intihar eden 17 yaşındaki bir genç kızın kardeşinin sözlerinin kendisini çok etkilediğini ifade ederek, şunları anlattı:
"İntihar eden genç kız, eğitimini yarım bırakarak ilkokuldan ayrılmış, oldukça güzelmiş. Buradaki kadınların çoğu gibi yapacak hiçbir şey olmadığı için sürekli televizyon seyrediyormuş. Kızımız, ekranda gördüğü, sanal alemi hayatına uygulamaya çalışmış. Ancak toplum bunu kaldıracak durumda değil. Sonunda oluşan psikolojik problem, genç kızımızı kendine şiddet uygulamaya kadar götürmüş. Kardeşi bize sadece sevilmek ve sevildiğimizi hissetmek, önemsenmek istiyoruz dedi. Bu çok önemli."
CHPNİN MUHALEFET ŞERHİ
Öte yandan komisyonun CHPli üyelerinin, rapora muhalefet şerhikoyduğunu hatırlatan Şahin, "Komisyon olarak çok iyi çalıştık. Demokratik bir yönetim anlayışı sergiledik. CHPli üyelerimizin talep ettiği herkesi dinledik. Ancak namus kavramının rapora eklenmesinde anlaşmazlık çıktı. Olay farklı boyutlara getirildi. Kadın sorunu, ideolojik bakış açısının altında kaldı" diye konuştu. Damdan düşenleri dinleyerek, ayakları yere basan bir rapor hazırladıklarını ifade eden Şahin, önümüzdeki haftalarda Adalet, İçişleri, Sağlık, Milli Eğitim, Kadın ve Aile ile Diyanetten sorumlu devlet bakanlarına raporu götüreceklerini ve beklentilerini ileteceklerini kaydetti.
NAMUSA BAKIŞ AÇISI
Töre ve Namus Cinayetleri Komisyonunun raporunda, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır tarafından yapılan araştırmaya da yer verildi. Söz konusu araştırmaya katılan 430 kişinin büyük çoğunluğu, namus kavramını "karım, bacım annem, dinin emrettiği, kadınların iffeti, kadının cinselliği" olarak tanımlarken; namussuzluk ise "kadının zina yapması, bekaretini kaybetmesi, dedikoduya sebep olması, açık gezmesi, erkeklerle konuşması, açık olması, ailenin istemediği kişiyle evlenmesi, izinsiz dışarı çıkması, dilinin uzun olması" olarak ifade ediliyor.
Katılımcıların yüzde 37.4ü, zina yapması durumunda "kadının öldürülmesi gerektiğini", ayrıca "kulak ve burun kesme, saç kazıma" gibi yöntemlere de başvurulabileceğini belirtiyor. Katılımcıların yüzde 64ü ise bu cezayı verecek kişinin, kadının kocası olduğunu düşünüyor. Boşanmayı bir çözüm yolu olarak görenlerin oranı ise yüzde 25lerde kalıyor.
TÖRE KURBANLARININ YARIYA YAKINI 19-30 YAŞ ARASINDA
Raporda yer alan Emniyet Genel Müdürlüğü verileri, polis sorumluluk bölgesinde 2000-2005 yıllarında, töre ve namus nedeniyle öldürülen kadınların yüzde 20sinin 19-25 yaş, yüzde 19unun ise 26-30 yaş arasında olduğunu ortaya koydu. Mağdurların yüzde 19unun Doğu ve İç Anadolu bölgelerinde, yüzde 17sinin de Güneydoğu Anadolu Bölgesinde doğduğu görülüyor. Bu olaylarla ilgili şüpheli erkeklerin yüzde 22si 19-25 yaş, yüzde 18i 26-30 yaş grubunda bulunurken, "ailesinin namusu temizletilen" 18 yaşından küçük çocukların oranı ise yüzde 9... Doğum yerleri incelendiğinde şüphelilerin, yüzde 24ünün Güneydoğu Anadolu, yüzde 21nin de Doğu Anadolu Bölgesinde dünyaya geldiği ortaya çıkıyor. Yıllara göre yapılan değerlendirmede, son 6 yılda töre ve namus cinayetlerinde olay yeri itibariyle yüzde 10 oranla Ankaranın başı çektiği, bunu yüzde 9 oranla İstanbul ve İzmirin takip ettiği belirtiliyor.