CHP Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, “Anadolu Ajansı’nın izlediği yayın politikası ve sermaye artışlarında yaşanan hukuksuzluk iddiaları” üzerine verdiği Meclis Araştırma önergesi hakkında Genel Kurul’da konuştu.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Ajansın yüzde 25’inin Genel Müdür Kemal ÖZTÜRK’e kanunsuz devrine yönelik yeni belgeler açıklayan Milletvekili Sakine ÖZ, Hazine’nin bu konudaki eleştirilerini dile getirdi. Hükümetin, hukuksuz düzenlemeyi aşmak adına, yeni bir torba yasanın içine Anadolu Ajansı’ndaki kanunsuzlukların üzerini örtecek madde konduğunu savundu.
Milletvekili Sakine ÖZ, Genel Kurul’daki konuşmasına 5 Temmuz’da, Manisa Soma, İzmir, Batman ve İstanbul’da polisin Gezi Parkı direnişleri üzerine düzenlediği ev baskınlarında 15 kişinin gözaltına alınmasını değerlendirerek başladı.
Milletvekili ÖZ, “Gezi direnişlerine katılan 15 gencimiz ‘polise mukavemet ve kamu malına zarar vermek’ iddiasıyla terörle mücadele ekiplerince gözaltına alındı. Ailelerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İlk saatlerden itibaren gözaltına alınan gençlerimizin aileleri ve avukatlarıyla görüşüyor, yetkili makamlardan bilgi alıyoruz.
“Hükümet, dantel örneği alıp 'terör örgütü'ne bayrak dikmeye çalışıyor...”
Öyle bir aşamaya geldik ki, Soma’da gerçekleşen ev aramalarında, gencimizin annesinin bilgisayar-flaş belleğindeki dantel işleme örneği ve kitaplar bile toplandı. İçişleri Bakanı, bir dantel örneğinden uydurma ‘terör örgütü’ iddialarına bayrak motifi çıkarmaya çalışıyor herhalde... Polisleri yetiştirirken, hayattan bu kadar kopuk, insani duyarlılığı bu kadar arkada tutan anlayış acilen değişmeli! Ailelerimiz rahat olsun, tutuklu ve gözaltındaki gençlerimiz için mücadelemiz ve dayanışmamız sürecek” ifadelerini kullandı.”
“Anadolu Ajansı, AKP’nin Basın Bürosu mu?”
Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, Anadolu Ajansı’nın son dönemdeki habercilik anlayışını eleştirdi, kamusal ve tarafsız haberciliğin özellikle Gezi direnişi sırasında yitirildiğini, iktidar ağzıyla ilerleyen taraflı yayıncılığa mahkum kalındığını örneklerle savundu.
Sakine ÖZ, ajansın Gezi direnişinde, daha gözaltında ifadeler verilmeden, gençleri mahkum, polisi mağdur ve haklı ilan ettiğini hatırlattı ve kurumun, yabancı basın organlarında çalışan Türk gazetecilerin fotoğraflarını yayınlayarak ispiyonculuk yaptığını, AKP’nin bir basın bürosu gibi çalıştığını ileri sürdü.
“Genel Müdür, AKP’nin Amigosu mu?”
Sakine ÖZ, “Anadolu Ajansı Genel Müdürü, 16 Haziran’da twitter hesabından AKP’nin Kazlıçeşme mitingine taraftar toplamaya çalıştı, gönüllü amigoluğa soyundu. Sürekli yanlı haberlerin, tek taraflı bilgi veren yayınların öncüsü oldu. Ajans, Gezi direnişinde ‘altın penguen’ ödülünü uzak ara hak etti” dedi.
“Anadolu Ajansı’nda ‘Hisse Usulsüzlüğü’ İddiaları Yenilir Yutulur Cinsten Değil!”
Milletvekili ÖZ, “Ajansın habercilik anlayışında gördüğümüz sorun, bu anonim şirketin hisse arttırımı kararında beliren yeni skandallarla üst düzeye çıkmıştır. Anadolu Ajansı Anonim Şirketi’nde sermaye arttırımı için alınan 20 Nisan 2012 tarihli karar, yüzde 47 hisse sahibi olan Hazine’ye bildirilmiştir. Hazine bu çağrıya olumlu yanıt vererek hisse oranını korumuş ve gereken bedeli ödemiştir. Şirketin kamusal ve tarafsız haberciliğinin güvencesi olarak öne sürülen ‘devlet hissesi yüzde 50’nin altında kalsın ki özerkliğimiz korunsun’ savunmasına Hazine de destek vermiştir. Ne var ki, Hazine ile Anadolu Ajansı arasındaki yazışmalar dikkatle incelendiğinde, Hazine’nin bir nokta üzerinde hassasiyetle durduğu ve ajansı eleştirdiği bilinmektedir” savunmasında bulundu.
“Hisse Artışında Yaşananlar, AKP’nin Kanun Dinlemediğinin Kanıtı”
Manisa Milletvekili Sakine ÖZ, “Anadolu Ajansı, şirketin hisselerinin yaklaşık yüzde 25’inin sahiplerinin bilinmediğini iddia ediyor, hisse artışını da bu kişilerin ortaya çıkarılması için yaptığını söylüyor. Bu hisse sahibi araştırmalarının ise yaklaşık 40 yıldır yapıldığı savunuluyor. Gelin görün ki, bu iddialara inanmak mümkün değildir.
Anadolu Ajansı’nın kuruluşundan itibaren hisse sahipleri ve pay defterlerinde yazılı kişiler, bellidir. Hisse sahiplerini bulmak adına, 40 yıldır böyle bir çalışma yapılıyorsa, bu çalışmalar neden sonuç vermemiştir? Gerçekte, 40 yıldır değil, Nisan 2012’den beri yürütülen hisse arttırımı çalışmaları, bulunamadığı savunulan pay sahiplerinin paylarının Hazine’ye devrini engellemek, şirketi kamu denetiminden uzak tutmak amacıyla yapılmaktadır.
Daha vahim olanı, denetimden kaçırılmak istenen Anadolu Ajansı’nın ‘sahipsiz’ diye nitelendirdiği bu hisselerini Türk Ticaret Kanunu hükümlerine ve Hazine’nin tüm uyarılarına karşın, Genel Müdür Kemal ÖZTÜRK’ün şahsına 12 bin 825 lira karşılığında devretme usulsüzlüğüne dair iddialardır.
“Hazine’nin görüşü, Anadolu Ajansı’nı Zora Sokuyor”
Hazine, Anadolu Ajansı’na yazdığı görüşte, bu hisse usulsüzlüğünün devlet içinde yarattığı huzursuzluğu açıklıyor ve şunları söylüyor:
“Anadolu Ajansı, bir sermaye arttırımına gitmek isteyip bize yazı yazdı. ‘Yüzde 47’lik payını korumak için bu şirkete 14 bin lira daha ver,’ dedi, buna katıldık. Ancak, kalan yüzde 25’lik hissenin sahipleri ortaya çıkmazsa, bu payın yönetim kurulu kararıyla üçüncü kişilere satılacağını beyan etti. Bu beyandan sonra, kullanılmayan rüçhan haklarını, yani yaklaşık yüzde 25’lik hisseyi Genel Müdür’e sattığını açıkladı.”
Hazinenin de savunduğu görüşe baktığımızda; bu satışın miras hukuku ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri açısından büyük sorun içerdiğini net biçimde anlıyoruz.
Şirketin yüzde 25’ini Genel Müdür’e veren bu kanunsuz düzenleme, Hazine’nin uyarısında açıkça görülmektedir…Hazine, 9 Nisan 2013’te, Anadolu Ajansı’na yazdığı yazıda; “Genel Müdüre ait hisseler, özellikle miras hukuku açısından risk taşıyor. Bu hisseler, Genel Müdür görevden ayrıldığında ya da vefat ettiğinde kime verilecek?’ diye soruyor ve mealen “yapılan sözlü açıklamalar, hisselerin Genel Müdür’ün şahsına verildiği iddialarını çürütmekte yetersiz kalıyor” diyor.
“Hazine Hisseler “Benimdir” Deyince, Anadolu Ajansı’na Özel Kanun Çıkarılacak”
Sakine ÖZ, “ ‘Hazine, Anadolu Ajansı’na yazdığı yazının sonunda “sahibi belli olmayan hisseler, aslında Hazine’ye devredilmelidir. Hisseler, hukuken Hazine’nindir. Genel Müdüre ait gözüken pay üzerinde Hazine’ye ne kadar hak kullandırsanız da, hukuken büyük sorunlara yol açacaktır’ ifadesini kullanmıştır” biçiminde konuşarak konunun yakın zamanda bir yasayla hükümet tarafından gündeme getirileceğini, “hukuksuzluğun özel kanun düzenlemesiyle üstünün örtülmeye çalışılacağını” savundu.
Sakine ÖZ, konuşmasının devamında; “büyük bir usulsüzlük iddiasıyla karşı karşıyayız. Devlet kurumu ile kamu yayıncılığı yürüten, Bülent Arınç’la ilişkili Anadolu Ajansı’nın çeyrek hissesi, an itibariyle Genel Müdür’ün şahsına verilmiştir. Kimse kimseyi kandırmasın… Genel Müdür’ün görevden ayrılması ya da vefatı durumunda bu hisselerin geleceği ne olacak, şüphelidir. Genel Müdür’ün ve ajansın haberciliğinin, Gezi Direnişi sürecinde ve Ortadoğu’daki son gelişmelerde AKP basın bürosu olarak nasıl çalıştırıldığını hepimiz biliyoruz. Böyle bir hisse devri, kanunsuz olduğu kadar, devlet içindeki sürtüşmelerin, Hazine’nin açık uyarılarının Anadolu Ajansı tarafından yeterince dikkate alınmadığının kanıtıdır.
Hazine, miras hukuku ve ticaret hukuku alanında bu eleştirileri getirdikten sonra, ajansın yaptığı basın açıklamaları tatmin edici değildir…” ifadelerini kullandı.
“Anadolu Ajansı’na Özel Kanun Geliyor Usulsüzlüğün Üstü Meclis’e Kapattırılıyor”
Sakine ÖZ, yakın zamanda Başbakanlık’tan Meclis’e sunulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ilgili tasarıda, iddia ettiği bu hukuksuzluğun üstünün kanun yoluyla örtülmek istendiğini şu sözlerle savundu:
“Hukuka aykırı bu hisse devri işlemini temizlemek için, AKP kadroları, bürokratları ile birlikte yeni bir yola girdi… Birçoğumuzun gözünden kaçmış olabilir, 26 Haziran’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın görevlerini düzenleyen torba kanun tasarısı, Meclis’e sunuldu ve bu tasarı içinde Anadolu Ajansı’nın hukuksuz işlemine, kanun yoluyla bir kılıf dikilmek istendi.
Bu tasarıya göre; Anadolu Ajansı, Türk Ticaret Kanunundaki rüçhan haklarına ilişkin payları düzenleyen hükümlerden muaf tutulacak. Ajans, sermaye artırımına katılacak, yönetim kurulu, sermaye arttırımı sırasında kullanılmayan rüçhan haklarını, yani bu olayımızdaki ‘sahibi belirsiz’ diye Genel Müdüre verilen hisseleri kendisi de kullanabilecek. Hazine’nin bu payları edinmesi baştan engellenecek.”
“Meclis, Vekillere Değil, Bürokratlara Emanet”
“Meclis, bürokratların şekil verdiği bir alana dönüştü. Yıllardır askeri ve bürokratik vesayetten şikâyet eden AKP, şimdi, kendisini Meclis’te bürokratlara teslim ediyor, yasama faaliyetlerini atanmışlara devrediyor. Son haftalarda gelen torba yasaları milletvekilleri zerre kadar bilmiyor, her işi komisyonlarda ve Genel Kurul’da bürokratlar yapıyor, AKP’lilere sadece el kaldırıp indirmek kalıyor. Çıkın şimdi Meclis koridorlarına, harıl harıl kanun teklifi yazan, Meclis’e istediği gibi yön çizen bürokratları göreceksiniz!”
“AKP’li Vekiller Vesayete Teslim Oldu”
“Oldu olacak; o zaman kalkın, bu sıralara da onlar otursun ya da Meclis’i kapatalım, garip siyasi ve ticari ilişkileriyle hukuku ve milli iradeyi ayaklar altına alarak, yasaları onlar çıkarsın…
Meclisimiz, kirli ticari ilişki iddialarıyla örselenmemeli, İtibarını yitirmemeli, kurumlar arasındaki sürtüşmelerin temizleyicisi olmamalıdır.”