MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'in İmam Hatip Liseleri Sempozyumu'nda Atatürk dönemine ilişkin sözleri deprem yaratacak.
Abone ol100. Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu'nda konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin "İmam hatip okullarının kısa serüveni aslında Türkiye'de demokrasinin ve demokratikleşmenin serüveni gibidir" dedi.
Tekin sözlerine şöyle devam etti:
"1930'lu yıllar Türkiye coğrafyanın bir daha asla yaşamasını istemediği dönem. Bu dönemin başında dini referans kaynaklarının diliyle oynanmış, bu kurumlar siyaset malzemesi haline gelmiş. Bu süreçte başlayan imam hatip serüveni yara aldı ve 1946’a kadar baskı devam etti" dedi.
Kuruluşu’nun 100’üncü Yılında İmam Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu’nda eğitim sistemi içerisinde imam hatip liselerinin geleceği tartışıldı. Etkinlikte konuşan Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, sempozyumda imam hatip liselerinin tarihini anlatan kısa film gösterimi ardından bu okulların tarihine değinerek öğretmen bulmadıklarını söyledi. Müsteşar Tekin, şöyle konuştu:
KIRILMA NOKTALARI VARDIR
“ Bu filmde bazı kırılma noktaları var. Slayt gösterisin de yer aldı. 1930'lu yıllar Türkiye coğrafyanın bir daha asla yaşamasını istemediği dönem. Bu dönemin başında dini referans kaynaklarının diliyle oynanmış, bu kurumlar siyaset malzemesi haline gelmiş. Bu süreçte başlayan imam hatip serüveni yara aldı ve 1946’a kadar baskı devam etti. 1946'da halk imam hatip okullarının açılmasına sahip çıktığı için siyasal iktidar da bu yönde karar aldı. İmam hatip okullarının bu serüvenin demokrasi serüvenidir. Millet bu sürece sahip çıkarsa başarılı olacaktır. Ben bir imam hatip mezunu, vatandaş olarak bu sürece hep beraber sahip çıkmamız gerektiğine inanıyorum.
Milli Eğitim Bakanlığı olarak altınını özellikle çizmek istediğim bir konu var. Açtığımız imam hatip liselerine öğretmen bulamıyoruz. Özellikle bu okullarda eğitimci yetiştirmemiz için elimizi taşın altına koymamız gerekiyor. Diğer konu ise, nostaljiden hareket edip statükoya teslim olmayalım. İmam hatip okullarının geleceğini için akademik, bilimsel olarak sahadan destekleyecek araştırmalara da ihtiyacı var. Sempozyumu bu açıdan önemsiyorum.”