BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Maymunlar ve insanlar...

Bizi nasıl günler bekliyor, sokağa çıkmaya, herhangi bir şeyi protesto etmeye cesareti olan var mı?

Başbakan, İran dönüşü 4+4+4 yasa tasarısını kanunlaştırmayı başaran partili arkadaşlarına teşekkür ederken, bir yandan muhalefete bir yandan da halka sopayı gösteriyordu aba altından…

Polisin şiddetini destekler şekildeki konuşması, şiddete yönelik ilk sıcak bakışı değildi… Daha önce de aynı yasa tasarısı görüşmelerinde muhalefeti döven AKP’li milletvekillerine sahip çıkmış, “Herkese anladığı dilden” diyebilmişti…

Başbakanı anlamak mümkün değil…

Hele hele, şiddete sahip çıkıyor görüntüsü vermesinin, bu doğrultuda laflar ediyor olmasının partisi içerisinden kimseyi rahatsız etmiyor oluşunu anlamak hiç mümkün değil…

Bizi nasıl günler bekliyor, sokağa çıkmaya, herhangi bir şeyi protesto etmeye cesareti olan var mı?

Dün bana mail atan bir okur demiş ki; “Dünyanın en pahalı benzinini alıyoruz, elektriğe ve doğalgaza yüklü bir zam yapıldı, başka bir ülkede olsa halk ayaklanır, biz niye böyleyiz? Nasıl bir uyku bizimki? Neden uyanamıyoruz? Tepki verdiğimizde, zar-zor geçinen halk bile neden hala zam yapan, şiddeti savunan hükümeti destekliyor, neden gerçeklere gözlerini kapatıyorlar? Neden, neden, neden? 

Neden mi? Bir deneyle açıklamaya çalışayım…

 “5 maymun bir kafes içerisine konuluyor ve maymunların uzanabileceği, kafesin yüksek bir yerine de muzlar bağlanıyor ve ulaşabilmeleri için bir merdiven konuluyor. En başta hiçbir önyargı sahibi olmayan maymunlar doğal olarak muza uzanmak için hamle yapıyorlar. Fakat muza yaptıkları her hamle sonrası onlara yukarıdan bir sopa vuruyor ve üzerlerine soğuk su sıkılıyor, muzu almaları engelleniyor. İlk zamanlarda denemekten yılmıyorlar ama her denemeleri başarısız oluyor, aynı sopa her denemede onlara acıyı tattırıyor, soğuk su da cabası. Bir süre sonra maymunlar asılı duran muza hamle etmemeye başlıyorlar ve hamle etmeye çalışanı da engelliyor, dövüyorlar. Daha sonra kafesteki maymunların bir kısmı, yenileri ile değiştiriliyor. Yeni gelen maymunlar, durum hakkında fikir sahibi olmadıklarından muza hamle etmeye kalkıyorlar fakat onların da hamleleri eski maymunlar tarafından her seferinde engelleniyor ve yeni gelen maymun da bir süre sonra muza hamle yapmaz oluyor. En son aşamada kafesteki eski maymunların tamamı yenileri ile değiştiriliyor fakat yine de eski “dayak” hadisesinin etkisinde olan maymunlar muza ulaşmaya çalışıldığında birbirlerini engelliyorlar ve en sonunda hiç birisi muza hamle yapmaz oluyor.

 Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde, artık hiç biri merdivene yaklaşmıyor.

Neden mi?

”Çünkü burada işler böyle gelmiş böyle gitmektedir...” 

Sanırım nedenini anladınız… 

Sindirilmiş, korkutulmuş, bir topluluğa ait hale getirilmiş, taraf olmak zorunda bırakılmış, kutuplaştırılmış, ne yaparsa yapsın bir değişiklik olmayacağına inandırılmış, çoğunluğun aldığı her karara uymak zorunda kalmaya alıştırılmış insanlar tepki vermemeye, sorgulamamaya başlarlar… 

Sorguladıklarında dayak yiyeceklerini, ıslatılacaklarını, gözlerine gaz sıkılacağını bilirler…

Bazıları da bunu isyankârlık olarak nitelendirir!

Bu yüzden hep vazgeçerler ve gelecek kuşaklara da bunu miras bırakırlar… Böylece sorgularsak başımıza ne geleceğini bilerek büyürüz…

Sorgulamaya cesaretimiz kalmaz, cesaret gösterenlere de suyu, sopayı, gazı basarlar... 

Yazıyı, Sokrates’in “Sorgulanmayan yaşam yaşanmaya değmez” sözüyle bitireyim… 

Belki kafein etkisi yapar…

twitter.com/nsrnylmz