Diyarbakır'da oynadığı mayının patlaması sonucu hayatı kararan bir çoban, şimdi sporun en iddiaları isimleri arasında.
Abone olDiyarbakır'da hayvan otlatırken bulduğu kara mayınının oynarken patlaması sonucu sol gözünü tamamen, sağ gözündeki görme yetisini de büyük oranda yitiren, aynı zamanda kolunu ve parmaklarını kaybederek B3 (Az gören) derecesinde görme engelli ve bedensel engelli kalan Mehmet Nesim Öner, 2012 Londra paralimpik Olimpiyatları'nda atletizm branşında Türkiye'yi temsil edecek.
Bu yıl katıldığı Görme Engelliler Dünya Oyunları ve Uluslararası Tunus Açık Turnuvası'nda 800 metrede olimpiyat barajını aşarak vize almayı başaran milli atlet Mehmet Nesim Öner, Kulp ilçesinde 7 yıl önce 13 yaşındayken bulduğu mayının elinde patladığını söyledi.
Mayının ilk dönemlerde yaşamını olumsuz etkilediğini ve daha sonra rehabilitasyon amaçlı spora başladığını belirten Öner, sporla yeni bir hayata başladığını kaydetti.
KEŞKE MAYINLAR OLMASA
Spora başlamadan önce hayata yönelik hiçbir amacının bulunmadığını ve ailesine bile zarar verir konama gelerek, "Neden ben böyle oldum" diye hayatı sorguladığını anlatan milli atlet, "Keşke mayınlar olmasa. Masum insanlar acı çekmese" diye konuştu.
Artık yaşananları geride bıraktığını ve sporun bunda büyük etkisinin olduğunu dile getiren Öner, şunları söyledi:
"Dünya Oyunları'nda 800 metrede A, 1500 metrede ise B barajını aşarak olimpiyatlara gitmeye hak kazandım. Olimpiyatlara gitmemek, kürsüye çıkmamak için hiçbir engel yok. Bundan sonra da 400 metrede koşarak orada da barajı aşmak istiyorum. Olimpiyatlarda ülkemi en iyi şekilde temsil ederek, bayrağımızı dalgalandırmak istiyorum. Yapılmayacak bir şey değil. Madalya almak istiyorum. Hedefimi gerçekleştirmek için çalışıyorum. Olimpiyatlarda kürsüye çıkmayı hedefledim. Son 8 aydır çok iyiyim. Eskiden yurtdışında herhangi bir derece beklerken artık olimpiyatları hedefliyorum. Artık beni olimpiyatların dışındaki başarı kesmiyor."
"BAŞARI KÖTÜYÜ UNUTTURUYOR"
Öner, mayının kendisinde oluşturduğu dezavantajı, büyük ölçüde lehine çevirmeyi başardığını dile getirerek, "Spora başladıktan sonra her şeyi unuttum. Başarı insanları kötü şeyleri unutturuyor" dedi.
Öner, şunları kaydetti:
"Spora başlamadan önce hiçbir amacım yoktu. Olimpiyatlar, dünyanın en büyük spor organizasyonu. Buraya seyirci olarak gitmek bile sevindiriciyken, sporcu olarak gitmek bambaşka bir gurur. Mayın patladığında, kendimi hiçbir şeye yaramaz görüyordum. Spora başladıktan sonra hep daha ilerisini düşündüm. Artık daha büyük sorumluluklarım var. Bayrağı dalgalandırmam gerekiyor. Bu kolay değil. Çok çalışmam gerekiyor."
"ACABALARLA BAŞLADI"
Milli atletin antrenörü Muhyettin Gökçe de Nesim ile ilk tanıştığında "Acabalarla" başladığını belirterek, "Önceleri yapabilir mi diye endişeliydim. Ancak kısa zamanda çok yol aldı. Olimpiyatlara 400 ve 800 metrede hazırlıyoruz. Nesim, olimpiyatlarda kürsüye çıkacak. Çünkü çok iyi bir durumda. Dereceleri yavaş yavaş yukarı taşıyor" diye konuştu.