Prof. Dr. Şenay: "Matematik öğretmenliği bölümü, ÖSS'de en yüksek puanla kazanılan bölimlerden kabul edilen tıp fakültesinin taban puanını geride bıraktı."
Abone olSelçuk Üniversitesi (SÜ) Eğitim Fakültesi Matematik Öğretmenliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Şenay, matematik öğretmenliği bölümünün, ÖSS'de en yüksek puanla kazanılan bölümler arasında kabul edilen Tıp Fakültesi'nin taban puanını geride bıraktığını söyledi.
Prof. Dr. Şenay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3 yıldır
matematik öğretmenliği bölümlerinin taban puanlarının, tıp
fakülteleriyle yarışır duruma geldiğini, bu yıl ise matematik
öğretmenliklerinin tıp fakültesini bariz şekilde geride bıraktığını
söyledi.
Üniversite giriş sınavında, matematik öğretmenliği bölümlerine
olan yoğun talebin, ülke genelinde üniversitelerin bu bölümlerinin
taban puanlarını önemli ölçüde artırdığına dikkat çeken Şenay, şunları
kaydetti: ''SÜ Meram Tıp Fakültesi bu yıl ÖSS'den 359 ile 371 arası fen
puanı alan öğrencileri kabul etti. SÜ Matematik Öğretmenliği Bölümü'ne
ise 362 ve 372 aralığında fen puanı alan öğrenciler girebildi. Yani,
matematik öğretmenliği bölümü, ÖSS'de en yüksek puanla kazanılan
bölümlerden kabul edilen tıp fakültesinin taban puanını geride bıraktı. Bu durum, SÜ dışındaki üniversitelerde benzer şekillerde gerçekleşti. Matematik öğretmenliği bölümlerinin tıp fakültelerini geride bırakması bizim açımızdan sevindirici. Çünkü matematik, bilim ve teknolojinin temelidir. Matematik öğretmenliğinin yoğun şekilde talep edilmesinin nedenleri bana göre, mezuniyet sonrasında iş garantisi, özel okul ve dershanelerde çalışabilme avantajı ile verilen özel derslerin sağladığı hatırı sayılır maddi kazanç.''
Şenay, nedeni ne olursa olsun matematiğe gösterilen yoğun ilginin
Türk toplumu adına sevindirici olduğunu, bu ilginin Türkiye'nin modern
bilgi toplumu olma yolunda ilerlendiğinin göstergesi olduğunu
sözlerine ekledi.
TIP MESLEĞİNDEKİ ZORLUKLAR
Konya-Karaman Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Ömer Karahan ise
matematik öğretmenliğine olan yoğun talebin Tıp Fakültesi'nin öneminin
azaldığı anlamına gelmeyeceğini ancak, bu somut sonucun Türk tıbbında
yaşanan sorunların hatırlanmasını sağlaması gerektiğini belirtti.
Tıp okumanın son derece sancılı bir iş olduğunu ifade eden
Karahan, şöyle konuştu: ''Türkiye'de 4 yılda matematik öğretmeni olup bir okula atanarak kişi geleceğini garanti edebiliyor. Ancak 6 yıl tıp fakültesi okuyan kişi atama beklediği için işsiz kalabiliyor. Ya da ücra bir sağlık ocağında çok az bir ücretle geçim sıkıntısı çekiyor. Uzman doktor
olmak için de son derece zor bir sınav olan TUS kazanıldıktan sonra,
daha yıllarca okumak gerekiyor. Normal haftalık çalışma süresi 45 saat
olan bir ülkede tıp fakültelerindeki asistanların haftalık çalışma süresi 130 saate çıkabiliyor. Gençliğini feda ederek doktor olmak istemeyen öğrenciler de, belki haklı olarak kolayca iş bulup daha yüksek ücretle çalışacağı matematik öğretmenliğini tercih edebiliyor.''
Karahan, matematik öğretmenliği bölümünün tıp fakültesine
sağladığı üstünlüğün uzun süre devam etmeyebileceğini, şartların
değişmesi durumunda tıp fakültelerinin esi popülerliğine yeniden
kavuşabileceğini sözlerine ekledi.