Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, faize ilişkin seçim vaadini açıkladı.
Abone olDemokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, "DSP olarak seçimin yapıldığı gün faiz ne kadarsa faizi dondurmayı, arada bir yükselme olursa devlet bütçesinden karşılamayı taahhüt ediyoruz" dedi.
Türker, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, dün açıklanan MGK bildirisinin hükümet ile Fethullah Gülen tarikatı kavgasının eseri gibi göründüğünü ancak önümüzdeki haftalarda çeşitli örgütlü sivil toplum kuruluşlarına "Paralel'in bir parçasısın" şeklinde saldırıların olabileceğini öne sürdü.
Türkiye'de ciddi bir fakirleşme, yoksulluk krizi yaşandığını öne süren Türker, bunu söylediklerinde muhalefet oldukları için eleştirildiklerini oysa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da kriz yaşandığını dile getirdiğini kaydetti.
Türker, ekonomik kriz yaşandığının en büyük göstergelerinden birinin Merkez Bankası'nın enflasyon beklentilerindeki verileri yükseltmek zorunda kalması olduğunu belirtti.
Partilerinin asgari ücreti 2 bin, emekli maaşını da 2 bin 600 lira yapma vaadi olduğunu anımsatan Türker, asgari ücret dahil tüm ücretlerde asgari ücret kadar olan kısmın sosyal güvenlik primi hariç tüm vergi ve kesintilerden muaf yapılmasının herhangi bir olumsuzluğa sebep olmayacağını iddia etti.
Önümüzdeki süreçte "İktidar değişirse istikrar bozulur, bozulursa ödenen faizler artar" denileceğini anlatan Türker, şöyle devam etti:
"Bu yapı insanları köleleştirmeye götürüyor. Borcumun faizi artmasın ben yine borç almaya devam edeyim diyor. Ama bunun da önlemi var. DSP olarak seçimin yapıldığı gün faiz ne kadarsa faizi dondurmayı, arada bir yükselme olursa devlet bütçesinden karşılamayı taahhüt ediyoruz. Bu nasıl olur diyecekler. Şu anda esnafa verilen kredi faizleri düşük görünüyor ama aradaki esas fark devletten karşılanıyor. Çiftçilerin borçları düşük gibi o da öyle. Bunlar bir siyasi partinin tercihleridir. Eğer neoliberal politikalardan yana, sosyal adaleti sağlayan politikalara karşıysanız kullanılan tek bir argüman var, bu işlerin kaynağı nerededir?"
SURİYELİ SIĞINMACILAR
Türker, Suriye'den gelenlerin yalnız bırakılacak veya "sizi ülkenize gönderiyoruz" diye tehdit edilecek insanlar olmadığını, bunları da yapmaya gerek olmadığını, 1991'de Saddam Hüseyin'den kaçan Peşmergelerin durum normalleşince evlerine geri döndüğünü kaydetti.
Suriye'de durum normale dönerse bu kişilerin kendi topraklarına sahip çıkmak için zaten geri gideceklerini ifade eden Türker, şunları söyledi:
"Onlar Türkiye'ye geldikleri zaman 'Niçin geldi, hatalı kimdir' diye arayamayız. Onlara biz hem dünya göçmenlik kuralları gereği hem insani olarak hem de ülkemize sığınan insanların yüzde 99,99'u Müslüman olduğuna göre dini olarak da sahip çıkmak zorundayız. Bu nedenle kamuoyuna, 'Biz bu göçmenleri geri göndereceğiz, hemen gitmeliler' diye bir politika koyduğunuz zaman bu insanları tedirgin ederiz. Bu insanların Türkiye'ye bakışı zaten kötü. Daha da kötüleşmesine neden oluruz."
Türker, iktidarın Suriye'deki olayların ortaya çıkmasında önemli rolü olduğunu, hatanın burada aranması gerektiğini kaydetti.