BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Masonun dosyası kabarık

Masonlar Locası’ndan ihracı istenen eski Büyük Üstat Kaya Paşakay hakkında bir iddia daha ortaya atıldı.

Abone ol

Yolsuzmluk nedeniyle Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası’ndan ihracı istenen eski Büyük Üstat Kaya Paşakay yıllarca emekli büyükelçi olarak tanındı. Yeni Şafak Gazetesi’nde Taha Kıvanç imzasıyla Fehmi Koru’nun yazdığı adlı köşesinde Paşakay’ın büyükelçi olmadığı ve ihracın bu yanlış tanıtım nedeniyle gündeme geldiği yer aldı.

Yazı: Taha Kıvanç
Kaynak:  

-Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası ciddi bir skandalla sarsılıyor. Loca'nın eski büyük üstadı Kaya Paşakay ile birlikte iki 'Birader' yeni Büyük Üstad Asım Ak'in tarafından ihraç edildi. Görünür sebep, yolsuzluk iddiaları... 'Dul karı kesesi' diye bilinen Loca kasasını kendi cebi gibi kullanmış Paşakay; diğer iki üye de yapılanı görmezden gelmiş...

Masonluk kendisini 'iyi ahlâk derneği' gibi tanıttığı için o düzeyde birilerinin yolsuzluk yapması hayli sorunlu; daha da sorunlu olan, kirli çamaşırların ortalığa serilmesi... Bu tür ihtilâfları 'Mason Mahkemesi' önüne götürüp çözerdi masonlar; oysa konu bu defa yargı önüne gideceğe benziyor...

Masonluk hakkında nerede ne çıkarsa dikkatle izleyen bir dostum var. Son yıllarda, "Türkiye'deki türban yasağının arkasında Biraderler var" diye başımın etini yiyip durur o dost. Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne gittiğinde, "Eyvah, oradaki Biraderler eliyle yasağı Avrupa'ya yayacaklar" dediğini iyi hatırlıyorum. Uyarısını işitmesi önem taşıyan kişilere de iletmişti, kös dinlediler... Çıkan karara tek itirazın Belçikalı bayan yargıçtan gelmesini tezinin doğrulanması olarak yorumlamıştı dostum; "Kadından mason olmaz" gerekçesiyle...

Kaya Paşakay


Kaya Paşakay Türkiye'deki masonların lideri konumundayken bir dizi mülâkat vermişti gazetelere... Önce Hürriyet'te karşımıza çıktı Paşakay, sonra diğerlerinde... Hürriyet'teki mülâkat için Loca'da çekilen fotoğraflarda Hürriyet'te çalışan bir Birader de yer almıştı, hatırlayacaksınız... Sabah'ta çıkan mülâkatta en dikkat çekici cümle şuydu: "Bizde eşi başörtülü üye bulunmaz..."

Mülâkatı gözüme sokan dostum, "Göreceksin bak" demişti bana, "Bütün Türkiye'yi Loca haline getirme niyetinde bu adam, medyadaki Biraderlerine eşi başörtülü siyasilere ve bürokratlara karşı çıkma tâlimatı veriyor..." O gün bugündür, dostumun açtığı gözlerim, etraftan hep o yönde işaretler alıp duruyor.

Loca'da yolsuzluk skandalı patlayınca bir süre kendisinin benimle irtibat kurmasını bekledim; haber çıkmayınca ben ulaştım dostuma. "Olan biteni özümsemeni, bazı sonuçlara sohbetlerimiz ışığında kendiliğinden varmanı bekledim" dedi bana. Anladığım, Loca'da kopan fırtınanın medyaya yansıyandan çok farklı sebepleri olduğuna inanıyor dostum. Paşakay'ın otelde izlediği porno filmin parasını, ya da eşine aldığı iç çamaşının faturasını Loca'ya ödetmesi dostuma yeterince ciddi gerekçeler olarak görünmemiş anlaşılan...

"Büyük Üstad ya da Üstad-ı Muhterem olan biri, başında bulunduğu örgütün mâlî kaynaklarını istediği gibi kullanma yetkisine sahiptir; bize yolsuzluk gibi görünse de, masonik âlemde Paşakay'ın yaptığı suç sayılmaz" dedi dostum. İddiası şu: Skandalın göbeğindeki kişi kendisini diğer Biraderlerine 'farklı' tanıtma suçu işlemiş biri; 'konumunu kötüye kullanma' gibi bir suçu daha söz konusu. Bize 'basit' gelse bile, bunlar, masonik âlemde affedilemeyecek ahlâkî zaaflar olarak görülürmüş...

Kaya Paşakay şimdilerde bile kendisini 'emekli diplomat' ve 'eski büyükelçi' olarak tanıtıyor. Oysa Dışişleri Bakanlığı kayıtlarında bu isimle bir büyükelçi bulunmuyor. Matrikül kaydına kendi özgeçmişiyle ilgili doğru olmayan bilgiler sunmuş Kaya Paşakay... Esas sorun da buradan kaynaklanıyor... Dostum olayı böyle görme eğiliminde. "Diplomat Biraderler itiraz etmişler ve yeni yönetim itirazı haklı bulmuştur" dedi bana.

Asım Akin


Tabii, dostumun, olan-biteni kendine yontma çabasını fark etmiyor değilim. Onun ağzından, kimbilir kaç kez, "Türkiye'deki başörtüsü yasağının Avrupa'ya taşınmasında bir rolünüz var mı?" sorusunu Kaya Paşakay'a buradan yöneltmiştim. Her seferinde, "Göreceksin, cevap vermeyecek" demiş ve dediğinde haklı da çıkmıştı. Şimdi de, "Senin yazılarına Kaya Paşakay cevap vermedi, ama onu kovarak Loca sana cevap vermiş oldu" diyor dostum...

Gerekçesi şu: İskoç ritine bağlı masonluğun tarih boyunca koruduğu en temel kural "Locada siyaset ve din konuşulmaz" kuralıdır... Kendisiyle yapılan mülâkatta, durduk yerde, "Eşi başörtülü mason yok" cümlesini sarf ederek, Kaya Paşakay, bu kurala aykırı hareket etmiş oldu. Çünkü 'başörtüsü' bir dinle ilişkilidir ve son yıllarda siyasetle de irtibatlanmıştır.

Dostumun hüküm cümlesini de dinleyelim: "Senin ısrarlı soruların konuyu daha iyi görmelerine sebep oldu; kendi içlerinde mutlaka tartışmış, hatta İngiltere'deki merkeze bile soru olarak iletmişlerdir. Bana göre, Kaya Paşakay, hem 'diplomat' olduğu yanlış bilgisi, hem de 'başörtüsü' takıntısı yüzünden cezalandırıldı."

Tespiti doğruysa, 'başörtüsü' konusunda olumlu gelişmeler yaşanacak demektir. Bekleyelim.