Mason gruplarının Gezi Parkı olaylarında sanatçıları organize etmek için ayaklandığı ortaya çıktı.
Abone olUluslararası çıkar şebekeleri, faiz lobileri, marjinaller, ulusalcılar, ana akım medya derken ‘Masonlar’ da hükümete savaş açtı. Mason sitelerinde “Menderes” hatırlatması yapılarak sanatçılar, Taksim’e davet ediliyor.
Uluslararası çıkar şebekeleri, faiz lobileri, marjinal ulusalcılar, ana akın medya derken ‘Masonlar’da hükümete savaş açtı.
Milat gazetesinden Aslan Değirmenci'nin haberine göre Büyük Localara bağlı Masonlar tarafından kurulmuş ve yönetilmekte olan masonlar.org sitesinin Gezi Parkı üzerinden Başbakan Erdoğan'ı Adnan Menderes örneğiyle tehdit ettiği, sanatçıları ise gösterilere katılmaya davet ettiği ortaya çıktı.
Taksim Gezi Parkı olaylarının alevlendiği ilk gün Masonlar.org sitesinden sanatçılara eylem çağrısı yapıldığı ortaya çıktı. Sitenin “Hür Köşe” kısmında yayınlanan çağrıda Adı; Tayyip, Soyadı; Erdoğan, Yer; Taksim Meydanı, Tarih; Sonsuz, ‘Sanatçıları protestoya davet ediyoruz’ deniliyor. Çağrının sonunda ise “Tayyip gidecek ! Cumhuriyet kalacak!” denilerek, ulusalcılar ile ağız birliği yapıldığı görülüyor.
AÇIK TEHDİT
Sitede yer verilen “Duysana Menderes” isimli yazıda da bugün yaşananlar ile o yıllar arasında bağ kurulmaya çalışıldığı görülüyor.
Çoğunluğu CHP’li yüksek bürokratlar ve silahlı kuvvetlerden cuntacıların oluşturduğu devlet elitleri eliyle idam edilen Menderes, orduyu tek başına kışlasından çıkaran bir lider olarak sunuluyor, darbecilere çektiği restler ile dalga geçiliyor. Menderes’in bir memleket aşığı olmadığı kendine aşık olan bir lider olduğu ifade edilen yazıda, yaşanan süreç karşısında bağırtıp, çağırarak kendi sonunu hazırladığı iddia ediliyor.
ERDOĞAN'I TEHDİT, MENDERES'E ENAYİ
Yaşanan bazı olayların hatırlatıldığı yazıda üstü kapalı bir şekilde ulusalcıların ve küresel sermayenin hedefi haline gelen Başbakan Erdoğan’ın tehdit edildiği görülüyor. “Işıklar gözlerini kamaştırmıştı ancak coşkulu kutlamalarla karşılandığı meydanlardaki sesler de ne yazık ki kulaklarını sağır etmişti. Duymuyordu, görmüyordu…” denilerek bugün yaşananlar üzerinden iktidarı hedef alan yazı, Albay Ekrem Acuner’in Menderes ve arkadaşları için ‘Enayiler’ dediği söz ile bitirilmesi de Masonların gözlerinin nedenli döndüğünü gözler önüne seriyor.
İŞTE KENDİLERİNİ BÖYLE TANITIYORLAR
Site ilk tıklandığında şu şekilde bir tanıtım çıkıyor: “Türkiye'de HKEMBL'na bağlı, diğer ülkelerde ise tanınmış Muntazam Büyük Localara bağlı Masonlar tarafından kurulmuş ve yönetilmekte olan sanal platformdur. Haricilere açık forumu bulunmakla birlikte site tarafından tanınmış Kardeşlerimize Özel bölümlerde bulunmaktadır.”
HER TAŞIN ALTINDAN ÇIKARIYORLAR
Masonlar 367 tartışmalarında ulusalcılardan yana taraf olmuş, başörtü düzenlemesine de karşı çıkmışlardı. Ergenekon soruşturmasına da tepki gösteren masonların 28 Şubat post-modern darbesi ile bağlantısı ortaya çıkmıştı.
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu 28 Şubat'ın 'Gizli' aktörü Masonları 16 yıl sonra deşifre etmişti. Komisyona gelen belgeler arasında Fransa Yüce Konseyi'nin Türkiye Büyük Mason Locası Üstadı Necip Arıduru'ya gönderdiği 9 maddelik talimatları içeren mektubu da yer aldı. Refah-Yol Hükümeti'nin icraatlarından duyulan rahatsızlığın anlatıldığı 14 Şubat 1997 tarihli mektupta, 'yeni ve ılımlı bir hükümet kurulması'nın 'elzem' olduğu belirtildi.
GLADIO'NUN BEYİN TAKIMI
İtalya'da 10 yıl süren Gladio Terör Örgütü (GTÖ) ve P2 Mason Locası soruşturması, Gladio’nun beyin takımını Masonların oluşturduğunu ortaya çıkarmıştı. Türkiye’de gerçekleştirilen Ergenekon operasyonu ise çok sayıda tutuklu bulunan sanıklar ile Masonik yapılar arasındaki bağlantıları deşifre etmişti. Masonların yaptığı toplantıya ETÖ sanıklarının katıldığı iddianame ile belgelenmiş, Ergenekon'un masonik yapılanmaları kendisine örnek aldığı açıkça ortaya çıkmıştı.
MASON SİTELERİNİN GEZİ PARKI’NA BAKIŞI:
http://masonlar.org/hur/
http://masonlar.org/hur/biraz-da-sanat-duysana-menderes/
http://masonlar.org/hur/biraz-da-sanat-gezi-parki-taksimi/
Duysana Menderes!
“Bundan yaklaşık elli yıl önce köylü diye tanınan ancak zekası ve kültürüyle “diğerleri”nden ayrılan biri başbakan oldu. Siyasetin sanatını yapıyordu dersem hiç de abartmış sayılmam. İnsanları yerinden zıplatıyordu, hem yandaşlarını hem karşıtlarını! Onu dinleyen hiç kimse yerinde sakin bir şekilde duramıyordu. Ya taraf oluyordu ya bertaraf!.. Öyle sarhoş oldu ki; yargıyı karşısına aldı. Savcıyı karşısına aldı. Hakimi karşısına aldı. Bastı bağırdı ve “Kara cüppeliler!” diye sıfatlama yaptı hukuk adamları için!.. Bağırıyordu, çağırıyordu, tehdit ediyordu, ahkam kesiyordu! Çünkü çok parlak bir başbakanlık dönemi yaşıyordu. O güne dek görülmemiş bir şaşa-a ile coşku ile büyük bir şöhret yaşıyordu…”