BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  SAĞLIK

Maske ve karantina geri mi feliyor? Uzman isim uyardı!

Koronavirüs'ün yeni varyantları kapanmaya ve maske yasağına neden olur mu? Uzman isim tek tek açıkladı ve uyardı!

Abone ol

Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid 19’un yeni varyantları Eris ve Pirola gündemde yer alıyor. Bir dönem etkisini artıran koronavirüsnedeniyle sokağa çıkma yasağı olmak üzere birçok tedbir uygulamaya konulmuştu. Tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı iki yeni varyantın, yeniden kapanmayı gerektirmediğini belirtti ancak başta risk grupları olmak üzere vatandaşlara uyarılarda bulundu. 

Yaklaşık 2 yıl boyunca etkisini yoğun şekilde gösteren Kovid-19 son günlerde yeni varyantlarının görülme sıklığının artmasıyla yine gündemde. Kovid-19'un "Pirola" ve "Eris" adlı iki yeni varyantı ile ilgili Tıbbi biyoloji ve genetik uzmanı KKTC Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı açıklama yaptı. Serakıncı varyanta maruz kalanların hangi belirtileri gösterdiği hakkında da detaylı bilgiler verdi. 

ERİS PİROLA VARYANTINDAN DAHA YAYGIN

Eris varyantının ise şubat ayında tespit edildiğini, temmuz itibarıyla daha çok konuşulmaya başlandığını belirten Serakıncı, "Elimizdeki veriler, Eris varyantının Pirola varyantından daha yaygın olduğunu gösteriyor. Bu varyant DSÖ tarafından 'takip edilen varyant' olarak sınıflandırıldı." dedi.
Nedime Serakıncı, mevcut verilere göre, bu iki varyantla ilgili, "Ülkelerin son 3 ayda Kovid-19 nedeniyle hastane yatışları yüksek oranlarında seyrediyor ve virüsün daha yaygın hale gelebileceğine dair işaretler var. Ancak rakamları dikkatli incelediğimizde bu yılın başında görülen seviyelerin oldukça altında olduğunu görüyoruz. Bu da Kovid-19 rakamlarında görülen yükselişin sosyal bağlantılı olabileceğini söylüyor." değerlendirmesini yaptı.

PIROLA’NIN BELİRTİLERİ GRİP VE INFLUENZAYA BENZİYOR

Serakıncı, Pirola varyantının belirtilerini boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, balgamlı veya balgamsız öksürük, baş ağrısı, ses kısıklığı, kas ağrısı ve koku duyusunda değişiklikler olarak sıraladı.
Bu semptomların, influenza ve grip ile de örtüştüğünden test yaptırmayan bireyler tarafından daha hızlı bulaşa neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Serakıncı, Pirola varyantına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Elimizdeki veriler, Pirola varyantının Omicron'dan daha ağır veya tehlikeli olmadığına işaret ediyor. Mevsim geçişlerinde her zaman olduğu gibi risk gruplarındaki bireylerin kendini koruması gerekiyor. Zaten influenza için de aynı durum geçerlidir. Risk grubunda olan bireyler, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar ve bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar, uzun süreli kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunmamaya veya mümkünse havalandırmaya dikkat etmeli ve gerekiyorsa maske kullanarak korunmalı."

ERIS VARYANTINDA BOĞAZ AĞRISI VE İSHALE DİKKAT

Eris varyantının semptomlarında diğer belirtilerin yanı sıra boğaz ağrısı ve ishalin öne çıktığına işaret eden Serakıncı, tat ve koku duyu değişikliği, öksürük, kas ve baş ağrısı, burun akıntısı, nefes darlığının görülebildiğini, varyantın kronik rahatsızlığı bulunan ve zayıf bağışıklık halinde alt solunum yolları rahatsızlıklarına yol açabileceğini söyledi.

"Aşılarını yaptıran ve Kovid-19 geçirenlerin gerekli antikoru taşıyabileceği görüşündeyim"
Nedime Serakıncı, aşıların bu varyantlara etki edip etmediğine ilişkin, "Pirola ve Eris varyantlarının mevcut bağışıklık sistemimizden kaçabilme riski taşıyor. Bu nedenle, koronavirüse yakalanma riski yüksek gruplara, korumalarını artırılmalarını, aşıları yoksa Kovid-19 aşısı olmalarını, sonbahar aylarında influenza aşılarını da ihmal etmemelerini öneriyoruz. Ancak bunun sadece bir tedbir olduğunu belirtmek ve kişisel hijyene de dikkat etmek gerektiğini hatırlatmalıyım." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Serakıncı, Eris varyantının Pirola varyantından daha yaygın olduğuna dikkati çekerek "Genomik araştırmalar, Pirola varyantının hala düşük yaygınlıkta olduğuna işaret ediyor. Virüsteki mutasyonların aşı ve daha önce Kovid-19 geçirenlerin bağışıklık karışımından üretilen antikorların yeterince eşleşmeyeceği ve bu nedenle yeterli koruma sağlamayacağı riskinin bulunduğunu belirten görüşler var. Ancak aşılarını yaptıran ve Kovid-19 geçirenlerin bu varyantlara bağışıklık için gerekli antikoru taşıyabileceği görüşündeyim." dedi.

KAPANMA VE MASKE YASAĞI YENİDEN GELİR Mİ?

Prof. Dr. Serakıncı, yeni varyantların kapanmayı ve kapalı alanlarda zorunlu maske kullanımını geri getirip getirmeyeceğine ilişkin, şunları kaydetti:

"Bu iki varyant nedeniyle kapanmayı gerektirecek bir durum bulunmuyor. Ancak bu yıl kış aylarında, domuz gribinin ikinci yılındaki gibi ağır grip vakalarının görüleceğini düşünüyorum. Biraz daha açarsak tek başına influenzanın olduğu kışlardan biraz daha yaygın ve ikili üçlü enfeksiyonların görüleceği bir kış olacağını tahmin ediyorum. Özellikle riskli gruptakilerin aşı ve maske gibi kişisel tedbirlere dikkat etmeleri, yeterli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz gibi takviyelerle bağışıklık sisteminin desteklenmesi yerinde olur. Ek olarak bulunduğumuz ortamlarda hava sirkülasyonuna dikkat edersek genel olarak bu kışı büyük bir sorun yaşamadan atlatacağımızı düşünüyorum. Böylece virüslerin alınacak tedbirlerle virüslerin yayılımını ve şiddetini kontrol etmek bizim elimizde."

Her zaman yeni varyant ihtimali bulunduğunu belirten Serakıncı, "Fakat bu varyantların Kovid-19 ile ilk tanıştığımız kış veya ikinci kış seviyesindeki gibi bir tehdide dönüşmesini beklemiyoruz. Grip ve influenzanın yaygın olduğu dönemlerde gösterdiğimiz azami dikkati göstermemiz durumunda normalden çok daha zorlu bir kış geçirmeyi beklemiyorum." diye konuştu.

Prof. Dr. Nedime Serakıncı, kronik rahatsızlığı bulunan ve bu belirtileri gösterenlerin doktora gitmelerini ve Kovid-19 testi yaptırmalarını önerdi. Serakıncı, sözlerini şöyle bitirdi:

"Kovid-19 yeni varyantları ile influenza ile örtüşen semtompları göz önüne alarak Kovid-19 testinin yanı sıra üst solunum yolu enfeksiyon testleri de yapılırsa her ağır grip vakasını Kovid-19 olarak nitelendirme durumuna düşmeyiz. Böylece etken ajan tam belirlenmiş olur ve daha sağlıklı veri ile tedaviye ulaşılmış olur."