BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 35,98
ALTIN 3.009,49
HABER /  SAĞLIK

Mart ve Nisan kalp Ekim ve Kasım cinsel...

Amerikalı bilim adamları, doğum tarihi ve bazı hastalıklara yakalanma riski arasında bağlantı bulunduğunu belirledi.

Abone ol

Columbia Üniversitesi'nden bilim adamları, 1985-2013'te New York’taki Presbyterian Hastanesi'nde tedavi gören yaklaşık 1,7 milyon kişinin sağlık verileri ile doğum tarihini algoritma yöntemi kullanarak karşılaştırdı.

Yüksek tansiyondan astıma kadar 55'ten fazla hastalığın doğum tarihiyle ilişkisini inceleyen bilim adamları, mayısta doğanlarda kronik hastalıklara yakalanma riskinin ekim ve kasımda doğanlardan daha az olduğunu saptadı.

Bilim adamları, mart ve nisanda doğanlarda kalp-damar hastalıkları, ekim ve kasımda doğanlarda ise solunumun yanı sıra, cinsel ve nörolojik hastalıklara yakalanma olasılığının daha fazla olduğunu belirledi.

Ayrıca, astım rahatsızlıklarının temmuz ve ekimde doğan çocuklarda daha sık görüldüğü, kasımda doğanlarda da dikkat eksikliği sendromuna yakalanma riskinin daha yüksek olduğu tespit edildi.

YENİ RİSK FAKTÖRLERİ İÇİN YARARLI OLACAK

Araştırmayı yürüten ekibin başındaki Mary Regina Boland, AA muhabirine açıklamasında, doğum tarihi ve riskler arasındaki bağlantının çevresel etkenler ve hastalıkların biyolojik mekanizması arasındaki ilişkiyi ortaya koyduğunu söyledi.

Genç bilim adamı, araştırmanın ayrıca ritm bozukluğu, mitral kapak bozukluğu, konjestif kalp yetmezliği gibi bazı kalp-damar hastalıkları ile doğum tarihi arasındaki bağlantıyı göstermesi bakımından önem taşıdığına dikkati çekti.

Boland, bu yeni yöntemle önemli klinik sorunların çözülmesinde doktorlara yardım etmeyi ve yeni tedavi yöntemlerine ışık tutmayı hedeflediklerini vurguladı.

Araştırmaya imza atanlardan Nicholas Tatonetti de bu verilerin bilim adamlarına yeni risk faktörlerinin belirlenmesinde yardımcı olabileceğini ifade etti.

Tatanetti, kişilerin umutsuzluğa kapılmaması gerektiğini, hastalıklar ve doğum tarihi arasında bağlantı bulunsa da beslenme biçimi ve spor alışkanlığı gibi birçok etken göz önüne alındığında bu ilişkinin nispeten az olduğunu belirtti.

Araştırmanın sonuçları "Journal of American Medical İnformatics Association" dergisinde yayımlandı.