BIST 10.010
DOLAR 35,02
EURO 36,78
ALTIN 2.975,31
HABER /  POLİTİKA  /  MHP

Marmaray'da MHP'nin imzası var!

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Marmaray Projesi ile ilgili konuşmasında, söz konusu projenin uygulanması konusunda kimsenin teşebbüs edemedeğini söylediğini belirtti.

Abone ol

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Marmaray Projesi'nin İstanbul'a kazandırılması konusunda somut adımları atan partinin MHP olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın söylediklerinin gerçeği yansıtmadığını savunan Vural, partisinin iktidarda olduğu dönemde söz konusu projenin hazırlandığını, gerekli çalışmaların yapıldığını ve kendisinin bu konuda Bakanlar Kurulu'na sunum yaptığını ifade etti.

MHP MARMARAY PROJESİNE DAMGA VURMUŞTUR

"MHP olarak böyle bir projeyi İstanbul'a kazandırma konusunda somut adımlarla siyasi irade olarak kararı verdik. MHP, Marmaray Projesi'ne damgasını vurmuştur. Bu damganın aynısını Recep Tayyip Erdoğan'ın alnına da koyarım ben.

Projenin uygulanması ile ilgili tüm safhalar tamamlanmıştı. Bizim zamanımızda jeoteknik, topografik bütün haritaları hazırlandı. 9.3 büyüklüğündeki depreme dayanıklılık testleri yapıldı. Sen mi vardın o dönemde?

ORADA DEVLET BAHÇELİ'NİN İMZASI VAR 

İstanbul Boğazı Tüp Geçit İnşaatı Projesi'nin finansmanı ile ilgili, bunun Bakanlar Kurulu'nca kararlaştırıldığının altında Devlet Bahçeli'nin imzası var. Sen misin burada? Bu imza senin mi? Sen o zaman herhalde ABD konsoloslarıyla görüşmeler yapıyordun. Bu proje ile ilgili krediyi bulan biziz. Bu projenin İstanbul'a kazandırılması konusunda somut adımları atan MHP'dir. Bizden sonra da bu projenin devam ettirilmesini saygı ile karşılıyorum. Allah razı olsun. Ama Başbakan maalesef sadece kendi yaptıklarını görüyor. Bundan önce yapanları görmüyor."

Oktay Vural, söz konusu proje ile kendi dönemlerinde gazetelerde çıkan haberlerden de örnekler verdi.

Projenin hazırlıklarının ilk olarak 1982,1983'te yapıldığını belirten Vural, "Bu memlekette taş üstüne taş koyan herkese MHP olarak teşekkür ederiz" diye konuştu.

Vural ayrıca, Başbakan Erdoğan'a yönelik, "Gebze ve Halkalı arasındaki metro dahil tüp geçidi 29 Ekim günü hizmete açacak mısın açmayacak mısın göreceğiz" dedi.

Oktay Vural, daha önce yaptığı bazı eleştirilere ilişkin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, Bakanlar Kurulu toplantısı çıkışında yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Vural, Arınç'ın, eleştirilere yanıt vermek yerine kendisini hedef aldığını ileri sürdü.

Vural, "Bu kişinin MHP'ye, milliyetçi ve muhafazakar düşünceye düşman olan bu zatın kin ve nefreti hem diline hem de yüzüne yansımıştır" diye konuştu.

ALLAH KİMSEYİ BU DURUMA DÜŞÜRMESİN 

Bülent Arınç'ın, "teröristle, örgütle pazarlık yapmadıklarını" açıkladığı bir görüntü ile "Bu konuda Öcalan ne demiş buna bakılır" ifadesini kullandığı başka bir görüntüyü izlettiren Vural, "Allah kimseyi bu duruma düşürmesin" dedi.

Vural, Arınç'ın, seçim sistemi ile ilgili yaptığı başka bir konuşmada, "Bu seçim sistemi ile muhalefete kıyak çekelim" ifadesini kullandığını, ancak "kıyak" kelimesi kendisine yönelik kullanıldığı zaman, bunu "argo ve hakaret" olarak değerlendirdiğini ifade etti.

Oktay Vural, daha önceki basın toplantısında, Arınç'la ilgili, AŞTİ'de çalışanlarla bir benzetme yaptığını, bundan AŞTİ'de çalışanların alındığını belirterek "Bu benzetmeden dolayı kendilerinden özür diliyorum" dedi.

Oktay Vural, Arınç'ın aynı toplantıda, askerlik süresinin kısaltılması konusunda kendisinin yaptığı açıklamayla ilgili "Terhis Ocak ayında olacağı için Oktay Bey'i sevindiremedik ama o sevinmediği için biz sevinçliyiz" dediğini ifade etti. Vural, "Ben basın toplantımda, hükümetin 'bayramda terhis var' sözlerinden sonra Genelkurmay'ın '1 Mart tarihini' eleştirmiştim" dedi.

Vural ayrıca, Arınç'ın, yaptığı açıklamayla, bunun bir siyasi manevra olduğunu itiraf ettiğini öne sürdü.

ALLAH ŞAŞIRTMASIN

Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın "Bizim değerlerimizde yol engel tanımaz. Önünde cami bile olsa eğer yol oradan geçecekse, biz o camiyi yıkarız, gideriz o camiyi başka yere inşa ederiz" ifadeseni eleştirdi.

Vural, şunları söyledi:

"Allah şaşırtmasın. Milletimizin mabedine saygı duymayan bir Başbakan sizce 'din, millet, gelenek, örf, adet' derken, muhafazakarlık nutukları atarken ne kadar samimidir? Senin muhafazakarlık anlayışın kiliseler açıp camiler yıkmak mıdır?

YOL MEDENİYET DE CAMİ MEDENİYET DEĞİL Mİ? 

Yol medeniyettir de cami medeniyet değil midir? Böyle bir zihniyet olabilir mi? Bu nasıl bir mukayese? Gerekirse Sultanahmet'i, Süleymaniye'yi de mi yıkarsın? O kadar kolay mı camileri yıkmak?"

Vural, terör örgütü PKK'nın, yaptıkları açıklamalarla Türkiye'yi tehdit ettiğini söyledi. Hükümetin bu konuda bir tavır ortaya koyamadığını iddia eden Vural, şöyle devam etti:

"İstekleri yapılmayacak olursa 'Türkiye'de iç savaş çıkacak' tehdidi yapıyorlar. Bir terör örgütü, AKP'nin koruması, kollamasıyla, şu anda Kürtleri Türk milletine düşmanlık besleyecek bir toplum olarak lanse ediyor.

Bu noktaya getiren AKP politikalarıdır. Ancak milletimiz bu tuzağa düşmeyecektir. Bu cüreti bunlara kazandıran AKP ve Başbakan'dır. Bundan sonra AKP'nin TBMM'de atacağı her adım, PKK'nın bu tehditleri karşısında bir boyun eğmedir.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, AK Parti'nin, yeni anayasa çalışmaları kapsamında CHP'ye yaptığı ziyareti değerlendirdi.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun dört liderin onayları ile oluşturulduğunu belirten Vural, tam mutabakat konusunda taahhüt kararı alındığını anımsattı. Vural, bu komisyonu akamete uğratmanın siyasi ahlaka ve güvenirliğe darbe olacağını ifade etti. Vural, bu durumun partiler arasındaki uzlaşmayı dinamitleme amacını taşıdığını, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Uzlaşma Komisyonu üyelerinin şahsiyetlerini rencide edici olduğunu iddia etti.

Vural, "AK Parti'li bazı milletvekilleri ile TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in hac dönüşü Meclis'e başörtülü geleceği konuşuluyor" yönündeki soru üzerine, "Hanımefendilerin başı örtülü, başı açık olması konusu onların tercihleridir. Biz o tercihleri değerlendirme makamında değiliz ki. Siyasi bir mesele değildir bu. İçtüzük'te milletvekillerinin başı açık ya da örtülü gelip gelemeyeceklerine ilişkin herhangi bir düzenleme yoktur. Bu konuda herhangi bir engel olmadığı kanaatindeyiz. Geldiler de 'hayır' diyen mi oldu? Bizim partimizde böyle bir konu olmadı" diye konuştu.