Marmara'da tehlikeli hareketlilik

Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi'nde hidrojensülfür ve metan gazında büyük bir artış ve depremle ilişkisi olduğunu belirtti.

Bir televizyon programına katılan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, Marmara Denizi’nde, çıkışında artış görülen gazlarla deprem arasında ilişki olduğunu belirterek, "Bu ilişkiyi araştırıyoruz. Marmara’nın tabanı kaynıyor. Ayrıca yeraltı sularında kimyasal değişimler de gözlemliyoruz" dedi. Marmara’daki bu tehlikeli tablo karşısında bir şey yapılmamasından yakınan Görür, "Uçurumun kenarında oynayan çocuklarını seyreden ebeveyn gibiyiz" dedi. 1509 depreminde meydana gelen tsunaminin surları aştığı hatırlatan Görür, İTÜ’de yapılan bir araştırmaya göre de Çınarcık Çukurluğu’ndaki normal faylarda meydana gelecek bir depremde dalga yüksekliğinin 3 metreyi bulacağını kaydetti. Görür, Marmara Denizi’nde meydana gelecek depremin büyüklüğü sorulduğunda da, "7 ve 7’nin üzerinde" derken, Prof. Dr. Celal Şengör ise bilinen görüşünü tekrarlayıp fayın tek parça kırılması halinde depremin büyüklüğünün 7.6 olacağını söyledi. İTÜ’den Prof. Dr. Okan Tüysüz ise Marmara Denizi’ndeki yapının bilinmesine karşılık, İstanbul’un karasal jeolojik yapısının bilinmediğini söyledi. Tüysüz’ü destekleyen Şengör, "İstanbul’un adam gibi jeoloji haritası yok. Bu bir skandaldır" diye konuştu. İTÜ’den Prof. Dr. Haluk Eyidoğan ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Aktar da Pülümür’de meydana gelen depremin, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde uzun yıllar suskun olan Erzincan’dan Varto’ya uzanan Yedisu fayını tetikleyebileceğini, bunun olması durumunda depremin büyüklüğünün 7’nin üzerinde olacağına dikkati çekti.