BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Marmara fayına iki farklı yaklışım

Bilim adamlarının Marmara Bölgesi'yle ilgili yaptığı deprem tahminleri gün geçtikçe daha farklı bir boyut kazanıyor. Bilim dünyası bu konuda ikiye bölündü...

Abone ol

Bilim adamları, Marmara Denizi'nin tabanının çok parçalı faylardan oluştuğunu tespit etti. Cam kırığını andıran fayların "iyiye işaret" olup olmadığı araştırılıyor... İtalyan ve Fransız gemilerinin 17 Ağustos 1999 depreminin ardından yaptığı araştırmalara göre, Marmara Denizi kırık bir cam parçasını andırıyor. Amerikan Jeolojik Araştırmalar Merkezi'nden (USGS) Prof. Tom Parsons'un çalışmasında, Kuzey Anadolu Fayı'nın geçtiği Marmara Denizi ve Anadolu'nun tabanının kırılmış bir cam parçasına benzediği belirlendi. Cambridge Üniversitesi'nden Prof. James Jackson, "Cam bir bardak üzerindeki çatlak, hareket ettirildiğinde nasıl uzar ve kırılmaya uygun hale gelirse, fay hattı da aynı durumda" dedi. İki farklı görüş TÜBİTAK Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ruhi Saatçiler de Marmara'nın tabanının çok parçalı bir yapıya sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Fayların böyle parçalı yapıda olması enerjinin boşalımı açısından iyiye işaret. Ancak 2 görüş vardır. Prof. Celal Şengör ve Prof. Xavier Le Pichon'un öne sürdüğü gibi Marmara Denizi'ndeki fay doğrultu atımlı ve tek parça ise o zaman bu çok parçalı fay yapısına sahip olması bir şey ifade etmez. Yani iyi bir işarettir diyemeyiz. Ancak merhum Prof. Aykut Barka ve Prof. Rolando Armijo'nun öne sürdüğü gibi çek - ayır sistemi hâkimse, çok parçalı olması iyi bir işaret kabul edilebilir. Hangisinin doğru olduğunu belirlemeye çalışıyoruz." 1912 depreminin izleri Gemi araştırmalarının koordinatörlüğünü yapan İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Namık Çağatay, "Karada hendek kazarak uygulanan yaşlandırma yöntemiyle faylar hakkında bilgi sahibi olunabiliyor. Ancak bunu denizde yapmak bugünkü teknolojiyle zor; o nedenle tarihi depremlerin tam yerini belirlemekte güçlük çekiliyor" diye konuştu. Çınarcık açıklarında "küçük kıyamet" olarak adlandırılan 1509 depremi ile İzmit Körfezi'nde M.S. 145, 269, 478, 740 yıllarında oluşmuş depremlerin izlerine rastlandığını anlatan Çağatay, şunları söyledi: "Columbia Üniversitesi'nden Cecillia M.G. McHugh, Ganos önlerinde deniz tabanın alınan toprak örneklerinde 1912 Mürefte, 1960 ve 1800 yıllarındaki büyük Saroz Körfezi depremlerinin izlerini buldu. Aynı çalışmacı, 1509 depremi ve Karamürsel çukurluğunda M.S. 145, 269, 478 ve 740 yıllarında İzmit çevresinde oluşmuş depremlerin izlerine de rastladı." Gemiler neler yaptı? Odin Finder (İtalya): Büyükçekmece, Avcılar ve Bakırköy'de, karaya yakın veya karada herhangi bir faya rastlanmadığını belirledi. Urania (İtalya): Marmara'nın son 10 bin yıldaki kayma hızını hesapladı. Fayın güneyinde kalan kısmın, kuzeye oranla yılda 2-2.5 santim hızla batıya kaydığını belirledi. Le Suroit (Fransa): Marmara Denizi'ndeki ana fayın haritasını çıkardı. Le Nadir (Fransa): Kıta kabuğunun yapısını araştırdı. Marion Dufresne (Fransa): Marmara Denizi'nin gelişimini araştırdı. Ayrıca iklimsel yapısını, Karadeniz'le bağlantısının ne zaman oluştuğu gibi olayları inceledi. L'Atalante (Fransa): Marmara'da tarihi depremlerin yerlerini belirledi. "Victor" adlı insansız denizaltıyla fayların izini sürdü.