Belçika'da sübyancı davasının sanığı Marc Dutroux mahkeme tarafından suçlu bulundu. Çocuk katili ve sübyancı Marc Dutroux'ya verilecek ceza haftaya belli olacak.
Abone olBelçika'da sübyancı davasının sanığı Marc Dutroux mahkeme tarafından suçlu bulundu. Çocuk katili ve sübyancı Marc Dutroux'ya verilecek ceza haftaya belli olacak. Dutroux, kaçırarak tecavüze uğrayan kızlardan dördünün ölümünden sorumlu tutulursa ömür boyu hapis cezasına çarptırılacak... Belçika'da 90'lı yılların ortasında altı kızı kaçırıp tecavüz eden ve bunlardan dördünü öldürmekle suçlanan Dutroux, dokuz aylık davanın sonunda suçlu bulundu. Dutroux'nun cezası, kızlardan dördünün ölümünden sorumlu tutulup tutulmayacağına göre belli olacak. Sadece tecavüz suçlamasını kabul eden Dutroux, kızların ölümü ile ilgisi olmadığını söylüyor. Belçika'daki çocuk çetesi skandalı ortaya çıktığından beri uluslararası boyutlarda tepkilere, hatta davanın yavaş ilerlemesi 1999 yılında hükümetin istifasına yol açmıştı. Savcılık, 47 yaşındaki Dutroux'yu 1995 yılında dört kız çocuğu Julie, Melissa, An ve Eefje'yi kaçırmak ve öldürmekle suçlamıştı. Çocukların cesetleri Charleroi civarında bulunmuş, polis uzun aramalardan sonra Dutroux'nun Charleroi'daki evinin bodrumunda tutulan iki kız Sabine ve Laetitia'yı kurtarmıştı. 500 tanık dinlendi Davada, Sabine ve Laetitia dahil 500 tanığın ifadelerine başvuruldu. İfade dosyası 440 bin sayfaya ulaşan dava, yapılan hatalar yüzünden defalar yarıda kesildi. Sonunda kaçırma ve tecavüz olaylarını kabul eden Dutroux, kızların öldürülmesinden eski eşi Michelle Martin'in sorumlu olduğunu iddia etti. Sanık geçen haftaki savunmasında kaçırma ve tecavüz suçlarını da bir sübyancı çetesi tarafından zorlandığı için işlediğini ileri sürdü. Ancak mahkeme, dava başlangıcındaki tüm spekülasyonlara rağmen bir çete için yeterli delil olmadığı görüşüne vardı. Dutroux'nun davayı bir çeteye bağlama çabaları ise suçu hafiletmek olarak nitelendirildi. Üst düzey sorumlular korunuyor mu? Mahkemenin bu kararı kimilerince bazı üst düzey yetkililerin korunması olarak da nitelendiriliyor. Gerçekten de sübyancı çetesi ve Dutroux'nun yakalanması sürecinde güvenlik güçleri ile adli makamların bir dizi hatası sözkonusu oldu. Mahkemede, tanık olarak dinlenen soruşturmayı yürüten polis Rene Michaux, Dutroux'nun Charleroi'daki evi defalarca aranmasına rağmen kızların neden bulamadığını bir türlü açıklayamadı. Bu durum çetenin polisle işbirliği yaptığı iddialarına yol açtı. Ayrıca mahkemenin başyargıcı Jacques Langlois, Dutroux'un tüm suçları tek başına işlediğini varsaydığı için diğer suçluların yakalanmasına yol açabilecek delillerin ortadan kaldırılması için fırsat yaratmakla suçlandı. Nitekim, Dutroux ile ilgili deliller, sadece sübyancılık değil, araba kaçakçılığı, uyuşturucu ve hırsızlık işlerine de bulaştığını gösteriyordu. Bazı tanıklar ise polisi, Dutroux ve çetesinin yakalanmasını engellemekle suçladı. Dutroux'nun sübyancı çetesi ile ilişkisini sağladığı ileri sürülen bir başka sanık Michel Nihoul hakkında da yeterli delil bulunamadı. Kısacası davada, hem polis hem de adli makamların suçlanmasına yol açacak bir dizi eksiklik görülüyor. Kamuoyunun eleştirisi Kamuoyunda en çok eleştirilen konu ise Dutroux'nun ardındaki çetenin üzerine gidilmemesi. Dutroux, cinayetten ömür boyu hapis cezasına çarptırılması halinde Belçika yasalarına göre gerçekten ömrünün sonuna kadar hapiste kalacak. Yasalara göre Dutroux en erken on yıl içinde "iyi halden" erken tahliyesini isteyebilecek, ancak gözlemciler Belçika kamuoyunun bu konuda çok hassas olduğunu ve erken tahliye kararını verecek hükümetin iktidarda kalmasının zor olduğunu belirtiyorlar. Kaynak : Deutsche Welle