Mansur Yavaş'ın Tuna aşkı!..
Size; 25 yıl sonra bir CHP’li başkan Ankara’da seçilip göreve başlayacak, bir önceki AK Partili başkanın yönetim kadrosu ile yola devam edecek deseler inanır mıydınız? Ama manzara öyle!.. Peki nasıl oluyor bu işler?
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde çeyrek asırlık bir dönem kapandı!
AK Parti açısından gerçek bir TRAJEDİ oldu.
5 dönem Melih Gökçek ile CHP’ye geçit vermeyen gelenek sona erdi…
Trajedi dedim ya…
Önce şöyle bir özet yapalım;
Aynen öyle...
23 yıl aralıksız Başkenti yöneten Melih Gökçek’e “Yeni dönemde aday olmayacak”demek varken gereksiz bir şekilde “Partiyi yıpratıyor. Seçime onun Belediye Başkanlığı dönemi ile girmeyelim. Kaybederiz. Ayrılsın. halktan destek görürüz.” şeklindeki algı operasyonları ve bu operasyonları destekleyen sözde çeşitli anketlerle ile Erdoğan ikna edilerek görevinden istifa ettirildi…
Ardından;
Melih Gökçek istifa ettirilmesine rağmen kırılmadan lideri Tayyip Erdoğan'a karşı sadakat duygusu ile örnek olması Erdoğan'ında Gökçek'e yönelik en küçük kırıcı söz söylemeyip her defasında hizmetlerinin hakkını vermesi kriz bekleyenleri yanıltı.
Ama ne oldu Gökçek'in koltuğuna oturan Başkan Mustafa Tuna ne hikmetse göreve gelir gelmez Gökçek’in izlerini silmeye çalışarak tartışmaya neden oldu.
Ardından;
Seçimler için aday olarak Mehmet Özhaseki’nin belirlendi…
Tartışma yaratsa dahi saygı duyulup destek verilmesi gerekirken, bu karara karşı sessizce soğuk rüzgarlar estirilip sahiplenilmedi…
Daha baştan“Kaybettik”diye algı operasyonu devreye sokuldu.
Sonucunda ise Ankara’nın 25 yıl sonra kaybedildi…
Yani;
Ankara’yı CHP kazanmadı,
AK Parti göz göre göre kaybetti!
MANSUR YAVAŞ'TAN OPERASYON BEKLERKEN..
Böyle bir özetlemeden sonra gelelim yazımızın asıl konusuna…
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Mansur Yavaş tarafından nasıl bir kadro ile yönetilecek?
Kimler gidecek, kimler gelecek?
Şöyle bir araştırdım…
Şaşırmadım desem yalan olur..
Yeni Başkan Mansur Yavaş koltuğa oturur oturmaz belediyenin yönetim kadrolarını tarumar edip büyük bir değişime gider diye bekleyenleri mahcup etmiş!..
Öyle ki!
Görevi bizzat elinden devraldığı AK Partili eski başkan Mustafa Tuna’nın kadrolarına büyük güven duyan bir başkan gerçeği karşımızda…
Size;
25 yıl sonra bir CHP’li başkan Ankara’da seçilip göreve başlayacak,bir önceki AK Partili başkanın yönetim kadrosu ile yola devam edecek deseler "HAYIRDIR" derdiniz!..
Ama manzara öyle!..
Mansur Başkan herkesi ters köşe yapmış!
İŞTE YAVAŞ'IN TUNA KADROSU!
Başlayalım;
Eski Başkan Mustafa Tuna’nın Yapı Kontrol Daire Başkanlığı görevi verdiği Mehmet Ali Ünsal adeta ödüllendirildi…
Fen İşleri Daire Başkanlığına vekaleten atanırken Genel Sekreter yardımcısı da oldu...
Devam edelim..
Mustafa Tuna döneminin Kültür ve Sosyal Daire Başkanı İhsan Yılmaz görevine devam ediyor…
Keza yine Mustafa Tuna döneminin Kent Estetiği Dairesi Başkanı Osman Kesikbaş görevinde kaldı.
Mustafa Tuna’nın danışmanı, Melih Gökçek'in tepki gösterdiği Hakan Bakkalbaşı hangi görevde?
Aldığım bilgi…
1 Nisan sabah 10.00’dan beri özel kaleme yerleşen tek isim...
Önemli birgörev alacağı kesin..
Bitmedi..
Tuna’nın Özel Kalem Müdürü Vedat Güngör, devir teslimden sonra Sincan Başkan Yardımcılığı görevine atandı…
Yani takdir!..
Atandığı günden beri istisnasız hemen her gün Sincan mesaisi bittikten sonra Yavaş’ın özel kaleminde olduğu söyleniyor.
Devam edelim…
Genel Sekreter Refik Tuzcuoğlu'nu görevden alınca yerine vekaleten bu göreve kimi atadı?
Erdoğan Kurtoğlu…
Kim Kurtoğlu?
Mustafa Tuna yönetiminden…
ASKİ Genel Müdürlüğüne kim geldi?
Bu görevde Cumali Kınacı devam ediyor…
Kim Kınacı
Mustafa Tuna yönetiminden…
Denilebilir ki bunlar yakında alınacak, diğerleri de zaten vekaleten.
Ancak unutmayalım ki yeni Başkan Mansur Yavaş’ın tüm tasarruflarına bugün Büyükşehir'de AK Parti bürokratları imza atmak zorunda kalıyor!..
Örnek ANFA Genel Müdürü Erdal Türk’ü teknik olarak Cumali Kınalı görevden aldı.
Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı?
Alp Atalı görevine devam ediyor ?
Tüm kararlara o imza atıyor?
Kim Alp Atalı?
Mustafa Tuna yönetiminden…
Şaşırdınız değil mi?
Başkan Mansur Yavaş herkesi ters köşe yaparken Mustafa Tuna yönetimi ile şimdilikte olsa “Durmak yok yola devam(!) ” demiş durumda...
SORMADAN GEÇMEK OLUR MU?
İyi güzelde...Peki sonuç olarak tüm bunlar göz önüne alındığında birileride çıkıp "MANSUR BEY!..NEDİR BU TUNA YÖNETİMİ AŞKIN" diyerek şu soruları sorsa;
Mustafa Tuna’nın ekibi Özhaseki ve AK Parti için değil Mansur Yavaş’ın kazanması için çalışmış veya istemiş olabilir mi?
Şimdi bunun meyvelerini mi topluyorlar?
Hani seçim öncesi bir yerlerde Mansur Bey'in Belediye içinde bazı önemli isimlerle "Merak atmeyin sizlere bir şey olmayacak" diye görüş alışverişinde bulunduğu iddia edilmişti ya..
O nedenle Mansur Yavaş bir yerlere diyet borcu mu ödüyor?
Haksızlık mı ediyoruz yoksa!.
Yavaş devraldığı Belediye yönetimini son derece başarılımı buluyor?
Olabilir!..
Çok garip ilişkiler bağı mı?
Yoksa Tayyip Erdoğan'a ihanet mi?
Sorular...Sorular...
Bu arada Yavaş, meclisin ilk toplantısında AK Partili ve MHP'li belediye meclis üyelerinin teklifini reddetmiş...
Neymiş "Yürütmeye müdahele"
"Ya burası Belediye Meclisidir. Yürütmeye müdahele ile ne ilgisi var ?" diyen kimse yok..
Fakat hakkını teslim edelim Mansur Başkanın..
AK Parti teşkilatlarının adaylarını yeterince sahiplenmeme duygusu karşısında oyunu öyle bir kurmuş ki, baktığımızda o oyunun aktörlerine de vefasızlık yapmıyor?
Helal olsun!..
Daha baştan mağlubiyeti Ankara’da kabullenen bir teşkilat yapısının varlığını kim ne derse desin çok iyi kullandı!..
Siyasetini çok iyi yaptı!..
Öyle ki;
Ankara’da AK Parti Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetme trajedisini yaşarken bu trajedinin Keçiören’de final yaptığını unutmak mümkün mü?
Keçiören’de Belediye Başkanlığını kazanan AK Parti adayı Turgut Altınok, en yakın rakibine yüzde 50 fark attı.
Yüzde 63.65 ile seçimi rahat bir şekilde kazanırken, 332.396 kişinin oyunu aldı..
İYİ Parti adayı yüzde 30’larda kaldı..
Peki;
İş Keçiören’de Büyükşehir Belediye Başkanlığında alınan oylara gelince manzara ne olmuş?
AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, Keçiören’de ne kadar oy almış!
O rakama bakın!..
Bakın ki CHP’nin AK Parti’yi değil“Cumhur ittifakının Cumhur ittifakını nasıl yendiğini “ görürsünüz!..
Öyle bir bakın ki şunu da sormayı ihmal etmeyin!
Mansur Yavaş ilçelerinin her birinde mitingler yaptı?
Peki Keçiören’de yaptı mı?
Araştırdığım kadarı ile yok…
Sadece Kemal Bey bir açılışa gitmiş...
Diyeceğim şu ki;
Ankara’yı CHP kazanmamış…
AK Parti (Cumhur ittifakı) “Altın tepsi” ile MansurBey’e sunmuş…
İddia ediyorum;
Mansur Yavaş bir CHP'li dahi olsa bu seçimi kazanamazdı!..
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir çok yerde davaya layık olamayanlara bedel ödetecektir. Böylesine büyük oyunu göremeyen ve sorumsuzluğa çanak tutan kim veya kimler varsa onlarla yollar ayırmalı ,partide hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurgulayacaktır..
“Kol kırılır yen içinde kalır”anlayışını artık biterecek Eğer bitmez ise bu gidişle ortada kol mol değil omurganın dahi kalmayacağını anlatacaktır. Bugün taşınması mümkün olmayan büyük bir yük haline gelen AK Parti teşkilatları gibi AK Parti bürokrasisine de bedelini ödetecektir.
Zaman;
Ülkelerine, partilerine ve liderlerine hizmet etmeyi bekleyen ama partiyi uzun yıllardır babalarının malı gibi görenler tarafından "Siz oy verin yeter" diye partinin kapısından dahi içeri sokulmayan "Nice Erdoğan sevdalısı" sessiz çoğunluğu keşfetme zamanıdır...
Zaman;
Bu sessiz çoğunluğun önünün artık açıp partide büyük bir değişim harekatı başlatma, hangi makamlda olursa olsunlar olsunlar tevazu ile ukalalığı birbiri ile karıştıran halka tepeden bakanları oturdukları koltuklardan kaldırma zamanıdır...
Zaman;
Kişisel hesaplarını partiye alet ederek davanın liderini yanlış yönlendirmeye çalışanları uzaklaştırma zamanıdır. Yoksa bu büyük dava mücadelesine yazık oluyor...
Güzel bir söz vardır..
“Evet, ben değiştim.
Ama sadece herkese hak ettiği değeri verecek kadar değiştim.”
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bundan sonra yapacağıda tamda budur...
Kimler böyle bir mücadelede kişisel ikballeri uğruna tüm siyasi ve bürokrasi varlıklarını borçlu oldukları Tayyip Erdoğan'a ihanet etmiş veya ediyorsa canı yanmalıdır...
Ve siyasette artık dokunulması gereken kriptolar varsa onlarada dokunulması ve acınılmaması gerektiği aşikardır...
Ne demişti; "ACIRSAN ACINACAK HALE GELiRSİN"
Nokta..