CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yavaş, "Ankaralı hemşehrilerini suçlayan bir belediye başkanı asla göremeyeceksiniz." dedi.
Abone olCHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş, Eryaman Seçim İletişim Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Ankara'da istihdamı artırmayı, işsizler ile işverenleri, köyde üretenler ile alıcıları buluşturmayı ve yoksullar ile yoksulluğu ortadan kaldırmayı hedeflediklerini söyledi.
Ankara'da vatandaşı yurttaş olarak gören bir anlayışla seçmenin karşısına geleceğini ifade eden Yavaş, "Belediyenin hizmetlerini göreceksiniz ama belediye başkanını böyle ortalıkta bir siyasi partinin genel başkanına laf atarken, yolda kalan vatandaşlarına hiçbir zaman belediyenin kusurunu kabullenmeyip neredeyse 'Yola çıkmayın' diyecek kadar sürekli olarak kendi yurttaşlarını, Ankaralı hemşehrilerini suçlayan bir belediye başkanı asla göremeyeceksiniz." diye konuştu.
Yavaş, Ankaralının hakkını savunmak için burada olduklarını belirterek şöyle devam etti:
"Eskiden yapılanların da elbette sizin adınıza hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Eskiden hatırlar mısınız 90'lı yıllarda aynı gelenekten gelen belediyelerin kapısında 'Rüşvet alan da veren de melundur' diye yazardı. Hiçbiri yok, şimdi bunların belediyelerinde hiç birisi, o tabelalar ortadan kalktı yetim hakkı unutuldu maalesef. Onlar yetim hakkını unutsa da biz o yetimlerin adına inşallah onların haklarına sahip çıkmak adına bugün aday olduk ve karşınıza geldik."
Ankara'da havanın değiştiğini dile getiren Yavaş, "Ankara'daki hava tamamen tersine değişmiş, Ankaralı 2014'ün de hesabını soracak, kayıp 25 yılının da hesabını soracak inşallah." dedi.
Yavaş, Ankara'nın ne tür sıkıntıların olduğunu bildiğini anlatarak şunları söyledi:
"Benim bir yıllık 1986 yılında Kayseri'de askerdeyken, askeri savcılığım var 1986 yılında, ben gidip şimdi Kayseri'de belediye başkanlığına aday olsam olur mu bu? Dolayısıyla 1970'li yıllarda şöyle bir Ankara'nın içerisinden geçip Ankara'yı bildiğini iddia etmesi rakibimizin mümkün değil. Biz, elbette projeler yarışsın istiyoruz. Sadece eleştirdiğimiz şurada veya burada doğmuş olması değil, Ankara'nın sorunlarını bilmiyor olması, bir başkası tarafından yönetilecek olması ve kendi bürokratları ne isterse onu yönetecek olması."
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) Ankara'da "yerel seçimde usulsüzlük yapıldığı" iddialarına yönelik açıklamasına ilişkin Yavaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"O tarihte biz 550 sandığın gelmediğini tespit edememiştik, şimdi bu 122 bin oy niçin gelmemiştir. Sandık numaraları önümdedir arkadaşlar, 'Böyle bir olay yok' diyor. Sayın Sadi Güven'in cevap vermesini istiyorum. Tutanaklar bu şekilde imzalanır, resmileştirilir ve taranır. Tarandıktan sonra ekrana bu şekilde düşer. Şu anda hala 3 sandığın sonucu yok, 2014'ten beri hala bugün girdiler 3 sandığın sonucu yok. Peki o '550 sandık var' denilenler nasıl biliyor musunuz? Hepsi zımbalanmış, il seçim kurulunda bekletilmiş, biz söyleyince gelmiş, olduğu gibi ekrana zımba delikleriyle konulmuş. Oradaki 13 bin 300 küsur tutanağın 550 haricindeki hepsi dümdüz taranmış ancak 550 tane sonra gelen zımba delikleriyle taranmış. Bu da ne yapıyor, bizim iddiamızı ispatlıyor. Ben bu iddiamı sadece dün akşam ki televizyonda değil, 16 Nisan referandumu akşamı da aynı şekilde ileri sürdüm. Neden o zaman yalanlamadılar? Madem Mansur Yavaş yalan söylüyor neden dava açmıyorsunuz? Tazminat davası açabilirsiniz, niye açmıyorsunuz? Hodri meydan, hala iddia ediyorum 550 sandığın tutanağı YSK'ye 2-3 ay sonra getirilmiştir. Eğer yanlışsa beni mahkemeye versinler."
Yavaş, YSK Başkanı Sadi Güven'e 2014 Yerel Seçimlerinden dolayı eleştirilerde bulunarak "Bu da neyi gösteriyor? Sadi Güven'in 2014 seçimlerini yeterince ve insanların şüphesini ortadan kaldıracak şekilde tamamlayamadığını gösteriyor. Ondan sonraki bütün seçimlerde de bir şekilde YSK'nin uygulamaları tartışma konusu olmuştur. Bu nedenle ben tekrar diyorum ki Sayın Sadi Güven'in süresinin uzatılması yerine, Sadi Güven'in bir an önce istifa edip emekliliğe dönmesini tavsiye ediyorum." dedi.