BIST 9.916
DOLAR 35,28
EURO 36,75
ALTIN 2.979,56
HABER /  MAGAZİN

Manken ajansının adı var

Ünlülere yapılan fuhuş operasyonundan sonra gözler gece hayatına ve manken ajanslarına çevrildi.

Abone ol

Magazin ve şov programlarında boy gösteren ünlü manken, şarkıcı ve oyuncuların fuhuş operasyonu kapsamında gözaltına alınıp sorgulanması gözleri gece hayatının karanlık noktalarına çevirdi.

Emniyet yetkililerinin konu ile ilgili tespiti gece aleminde uyuşturucu ve fuhşun ayrılmaz bir ikili olduğu yönünde. Uzun yıllardır İstanbul’da görev yapan bir Emniyet yetkilisi bu dumunu şöyle anlatıyor: “Uyuşturucu ve fuhuş ortak işleyen çark. Bu çarkın içerisindeki insanların bazıları yetenekli; bazısının sesi güzel, bazısının fiziki özellikleri var. Çevrelerindeki insanlar tarafından televizyona çıkmaya teşvik edilip ünlü oluyorlar. Fuhuş piyasasında ne kadar ünlü olursanız fiyat o kadar artar. Fuhuştan kazanılan para ise uyuşturucu için kullanılıyor.” Ünlülerin uyuşturucuyu performansı artırıcı bir unsur olarak gördüğünü belirten Emniyet yetkilisi, arkadaş çevresinin de önemli olduğunu kaydederek “Çevrelerinde samimi oldukları kişiler zaten adı suça karışan insanlar. İstedikleri zaman bu maddeleri kendilerine bu arkadaşları sağlıyor.” dedi.

Sadece adı manken ajansı

İstanbul’da manken ajansı adı altında faaliyet gösteren birçok fuhuş merkezi olduğunu belirten bir diğer Emniyet yetkilisi ise, “Manken olmak için ajanslara gelen gençler ilk olarak fuhşa itiliyor. Kızlar ve erkekler bilinçli olarak aynı odalarda, birlikte yatırılıyor. Manken olacağım diye buralara başvuran gençler fuhuş pazarına itilmiş oluyor.” diyor. Bir başka Emniyet yetkilisi ise bir oyuna dikkat çekiyor:

“Birileri ünlü olmak isteyen genç kızları fuhşa sürüklemek için öncelikle uyuşturucuya alıştırıyorlar. Bu sayede hem uyuşturucu pazarı oluşturup hem de fuhuştan para kazanıyorlar. İçlerinden yetenekli olanların televizyonlarda yarışmalarda görünmesini teşvik ederek kamuoyunun gündemine girmesini sağlıyorlar. Bir insan ne kadar ünlü olursa fuhuş yaparken fiyatı o kadar çok artar. Fuhuştan kazanılan para da uyuşturucuya gidiyor. Polisin yakalaması bu insanları çok rahatsız etmiyor. Kendilerini kötü yollara sürükleyen insanların telkini ile reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünüyorlar.”

Sorguya yabancı değiller

İstanbul Asayiş polisinin gerçekleştirdiği fuhuş operasyonunda magazin dünyasının gündeminde yer alan ünlü isimler gözaltına alınmıştı. Şarkıcı Fulden Uras, manken şarkıcı Berna Arıcı ve kardeşi Esra Arıcı, fotomodel Gülten Kosavalı, Aylin Poyraz, “Biz Evleniyoruz” programı yarışmacısı Sinem Umaş, Biri Bizi Gözetliyor (BBG) yarışmacısı Hülya Yamanoğlu, manken oyuncu Didem Aksu ve müzik programı sunucusu Özlem Ertem’in aralarında bulunduğu 20 kadın para karşılığında erkeklerle birlikte oldukları gerekçesiyle sorgulanmıştı. Narkotik polisinin geçtiğimiz hafta sokak satıcılarına yönelik düzenlediği uyuşturucu operasyonunda ise şarkıcı Fatih Ürek ve oryantal Leyla Adalı kokain kullandıkları iddiasıyla Emniyet’te ifade vermişlerdi.

Polisin eğlence hayatına yönelik düzenlediği operasyonlar geçtiğimiz hafta ile sınırlı değil. Polis daha önce de şarkıcılar Yıldız Tilbe, Atilla Taş, mankenler Ebru Şallı, Gözde Tan, Sevda Demirel, Sinem Üretmen, oryantaller Sibel Gökçe, Leyla Adalı’yı uyuşturucu kullandıkları iddiasıyla birkaç kez gözaltına almıştı.

Cerrah: Gözaltına alınanlar TV’ye çıkıp halkı kandırmaya çalışıyor

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Ahlak Büro Amirliği’nin yürüttüğü “Barbie Operasyonu” çerçevesinde gözaltına alınan kadınların bazı televizyon programlarına çıkarak ağladıklarını, vatandaşları kandırmaya çalıştıklarını söyledi. Cerrah, program yapılması için biraz daha beklenmesi gerektiğini belirterek, “Adli sonucun beklenmesinde yarar vardır.” dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dünkü basın toplantısında gazetecilerin fuhuş operasyonu ile ilgili sorularını cevapladı. Cerrah, bir soru üzerine, “Bu konuya ismi karışan bayanlar çeşitli televizyon programlarına çıkıyorlar. Ağlayarak vatandaşı kandırma yoluna giriyorlar. Yapılan programlar biraz daha bekleseydi. Adli sonucun beklenmesinde yarar vardır. Halkımız daha sonra karar verecek. Polis yanlı mı hareket etti yoksa birtakım kişiler bazı şeylere karıştı da onun için mi operasyon gerçekleşti?” dedi. Cerrah, operasyon çerçevesinde bazı futbolcuların isimlerinin basına yansıması yönündeki soruya da, “Futbolculardan karışan varsa isimlerini şu aşamada söylemek istemiyorum. Onların hastaneye götürülüp muayene olması söz konusu değildir.” dedi.

Haber: Ufuk Köroğlu
Kaynak: www.zaman.com.tr