BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Manisayı ihya eden K-7 üzümleri

Bu üzüm ile verim oranı yüzde 50 arttı. Üreticilerin kısa sürede yeni gözdesi olan K-7 üzümleri, çiftçiyi de ihya ediyor.

Abone ol

 Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsünün geliştirdiği ''K-7'' türü Sultaniye üzüm fidanı çeşidi, yüzde 45-50 oranında verim artışı sağlaması ve ihracat avantajıyla üreticilerin yeni gözdesi oldu.

Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Hayri Sağlam, sultaniye ve diğer yuvarlak üzüm çeşitleri üzerinde 1980'li yıllarda başlatılan geliştirme çalışmalarının 20 yıl kadar devam ettirildikten sonra elde edilen sonuçlardan bir kaç tanesinin, bazıları kurutmalık, bazıları da hem sofralık hem de kurutmalık özellikleri açısından seçilerek denenmeye başlandığını bildirdi.

Geliştirilen üzüm türlerinden en önemlisinin Sultaniye ve kurutmalık özellikli ''K-7'' türü olduğunu ve 2002 yılından itibaren bölgede çiftçilere dağıtılarak yayılmasına çalışıldığını anlatan Sağlam, dağıtılan fidanların 2008 yılında 6 yaşına gelerek tam olarak verimli hale gelmeleriyle birlikte sonucu gören üreticilerin yoğun fidan talebiyle karşılaştıklarını söyledi.

Sağlam, ''K-7''nin üreticiye, hem verimlilik hem de ürün kalitesi açısından önemli avantajlar sağladığını belirterek, şunları kaydetti:

''Sultaniye üzüm, çekirdeksiz kurutmalık olarak daha çok sanayide kullanılan bir ürün. Özellikle Avrupa'da daha çok pasta ve ekmek sanayinde kullanılan bir ürün olduğu için farklı boyutta üzüm taneleri istenmiyor. Üzüm tanelerinin standart aynı büyüklükte olması isteniyor. K-7 üzüm çeşidinin en büyük özelliği de salkım ve tanelerinin bir birbirine yakın, hatta aynı ebatlarda olması. Bu ihracatta avantaj sağlıyor. Ayrıca yaklaşık yüzde 45-50 oranında bir ürün artışı sağlaması üreticiye sağladığı avantajlarından bir diğeri.''

ÜRETİCİLERDEN GELEN TALEBE CEVAP VERMEYE ÇALIŞILIYOR

Bu avantajları nedeniyle ''K-7'' türü Sultaniye üzüm fidanlarına, kurutmalık üzüm üretimi yapan çiftçilerden yoğun talep aldıklarını vurgulayan Sağlam, bu talebi öngördüklerini ve bu yönde hazırlıklı olduklarını söyledi.

Sağlam, enstitüde, geçen süre içinde söz konusu üzüm türü için damızlık fidanlıklarını kurduklarını ve yılda 100 bin civarında fidan üretme şansına sahip olduklarını belirterek, bu sayının sözleşmeli fidan üretimi yapan özel kuruluşlarla birlikte 150 bin civarına çıkabileceğini kaydetti.

SIRADA YENİ SOFRALIK ÜZÜM FİDANLARI VAR

Enstitü olarak üzüm fidanları üzerinde geliştirme çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Sağlam, ''K-7''nin ardından sırada özellikle Alaşehir yöresinde üretilen sofralık üzüm için yeni fidan türleri olduğunu belirtti.

Sağlam, enstitü olarak Alaşehir'de yetiştirilen ''Thomson'' diye adlandırılan üzümden çok daha güzel özelliklere sahip, kültürel uygulamalara çok daha iyi tepki veren sofralık üzüm türlerine sahip olduklarına işaret ederek, ''Kurum olarak 2002'den bu yana K-7 üzerinde durduk. Diğer sofralık üzüm çeşitlerini de bu yıldan itibaren Alaşehir'e ve farklı bölgelere göndermeye başladık'' dedi.