Kurtlar Vadisi ve Ekmek Teknesi'nin harcamaları için 2003'te kullanılan faturaların naylon olduğu iddia edildi.
Abone olOsman Sınav'ın şirketi Sinegraf'ın, Kurtlar Vadisi ve Ekmek Teknesi'nin harcamaları için 2003'te kullandığı faturaların naylon olduğu iddia edildi.
Film ve dizi sektöründe yaşanan gider belgeleme sorunu ünlü yapımcı ve yönetmen Osman Sınav'ın şirketi Sinegraf'ın başına bela oldu. Sinegraf'ın, Kurtlar Vadisi ve Ekmek Teknesi için 2003 yılında kullandığı ve naylon olduğu iddia edilen faturalar Maliye'yi de birbirine düşürdü.
2004 yılında gelirler kontrolörleri, Sinegraf'ın 2003 yılı hesaplarını incelemesi için görevlendirildi. Kontrolörler, yapılan inceleme sonucunda 59 maddeden oluşan 16 sayfalık vergi inceleme tutanağı düzenledi. Tutanakta 2003'te 750 milyar TL'lik (750 bin YTL) naylon fatura kullandığı tespit edilen şirketin, diğer alt firmalardan da naylon fatura kullandığı iddia edildi. Toplam 2.5 trilyon TL'lik (2.5 milyon YTL) faturanın incelemesi devam ederken, Gelir İdaresi Başkanlığı devreye girdi ve kontrolörlerden rapor yazılmamasını ve inceleme sonuçlarını teslim etmesini istedi. 'Rapor yazılmaması' yönündeki bu yazışmalarla da Maliye içindeki çatışma süreci başladı.
Osman Sınav'ın şirketi Sinegraf Film Yapım Yönetim Ltd. Şti. ile ilgili ilk yazışma 1 Temmuz 2004'te oldu. Gelirler Kontrolörlüğü'ne yazılan yazıda Sınav'ın 2003 hesaplarının incelenmesi ve rapor hazırlanması istendi. Bunun üzerine Sinegraf'ın hesapları Ankara'dan gelen kontrolörlerce incelenmeye başlandı. 28 Şubat 2005 tarihinde ise Sınav'ın şirketinin mal ve hizmet satın aldığı iddia edilen mükelleflerle ilgili incelemelerin genişletilmesi talimatı verildi.
'Rapor yazılmasın'
14 Ekim 2005'te ise Gelirler Kontrolörleri Daire Başkanı İlhan Hatipoğlu'ndan gelen yazıda, Sınav'la ilgili vergi incelemesinin "Başka vergilendirme dönemlerini incelemeye devam eden" İstanbul Vergi Dairesi'ne bağlı vergi denetmenleri tarafından yapılmasının başkanlık makamının 5 Ekim 2005 tarihli onayı ile uygun görüldüğü iletildi. Bu nedenle her türlü bilgi ve belgelerin Gelirler Kontrolörleri Ankara Grup Başkanlığı'na teslim edilmesi istendi.
İncelemeyi yapan kontrolörler ise 17 Ekim 2005 tarihinde cevabi bir yazı gönderdi. Osman Sınav hakkında incelemenin sonuçlandırıldığı ve 30 Eylül 2004 tarihinde 59 maddeden oluşan 16 sayfalık vergi inceleme tutanağı düzenlendiği anlatıldı. Yazıda alt firma incelemeleri ile ilgili ise "Alt firma incelemeleri vergi denetmenlerince yürütülmeye devam etmektedir. Sonuçlandırıldıkça, düzenlenen raporlar kontrolörlüğümüze iletilmektedir. Bugüne kadar yapılan on bir adet karşıt incelemenin sonucu kontrolörlüğümüze ulaşmıştır. Buna göre Sinegraf Film Yapım Şirketi'nin 2003 yılında 750.546 YTL tutarında sahte belge kullandığı tespit edilmiştir. Öte yandan karşıt incelemesi talep edilen faturaların yaklaşık tutarı 2.500.000 YTL olup kalan faturaların da sahte olması kuvvetle muhtemeldir" denildi. Yazıda, alt firma incelemeleri bittikten sonra, sonuçlarının vergi inceleme raporuna konu edileceği anlatıldı. Nihai olarak, Gelirler Kontrolörleri Daire Başkanlığı'ndan konuyu tekrar değerlendirmesi istendi.
Osman Arıoğlu bütün belgeleri istedi
Gelir İdaresi ise 25 Ekim 2005 tarihinde "ivedi" damgalı olarak yeni bir uyarı yazısı gönderdi. Yine İlhan Hatipoğlu imzalı yazıda, vergi inceleme görevinin, incelemeye ilişkin görevin gelirler kontrolörüne gelmesiyle başladığı ve konuya ilişkin olarak düzenlenen raporun işleme konulabilir hale gelmesi ile sona erdiği hatırlatılarak "Vergi inceleme görevi Gelir İdaresi Başkanlık Makamının (Gelir İdaresi Başkanvekili Osman Arıoğlu) 5.10.2005 onayı uyarınca sona erdirilmiştir. ...Söz konusu mükellefle ilgili olarak vergi incelemesi yapmanız ya da vergi inceleme raporu düzenlemeniz mümkün bulunmamaktadır" denildi. Yazıda tüm bilgi ve belgelerin, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'na iletilmek üzere Gelirler Kontrolörleri Ankara Grup Başkanlığı'na teslim edilmesi istendi.
Sektörel bir sorun var, itibarımla oynanmasın
Maliye'nin yoğun bir vergi denetimi sürecine tabi kalan Yönetmen Osman Sınav, konuyla ilgili sorularımızı şöyle cevaplandırdı:
Denetim süreci nasıl başladı?
Sadece bizimle değil sektörde çok iş yapan 4-5 yapımcıyla ilgili sektörel inceleme yapılıyordu. Gelirler kontrolörleri başlattı. Bu inceleme devam ederken bu sefer İstanbul'dan da bir denetim istendi. Biz de Ankara'dan bir inceleme yapıldığını belirterek denetimi birleştirme dilekçesi verelim dedik.
Niye böyle bir şey yaptınız?
İstanbul şirketiyiz. Soruşturulacak şirketlerin de yani fatura aldığımız, doğru mu değil mi diye gidilenler İstanbul'da olduğu için.
Böylece iki denetim birleştirildi. Denetim sürüyor, kesilmiş değil, yönlendirilmiş değil. Sonuçlanmış değil, eksikler çıkabilir, Türkiye'de kimin eksiği çıkmaz ki. Oradan da bir şeyimiz varsa karşılayacağız.
Bu denetim 2003 yılıyla ilgili. O zaman Kurtlar Vadisi ve Ekmek Teknesi çekiliyordu.
Birleştirme dilekçesini ne zaman verdiniz?
Bundan 6 ay önce verdim. Ben 2003 yılında Kadıköy'de 133 bin Kurumlar Vergisi mükellefi içinde birinci oldum, takdir belgem var. İstanbul çapında ise 173'üncü sıradayım ve bronz madalyam var. Türkiye'de gelirin neredeyse yüzde 70'i İstanbul'dan toplanıyor. Ben küçücük bir şirketim ve 173'üncü sıradayım. Bunu bana getirdiklerinde 'Bu ülke batar' dedim. Arkasından soruşturmalar geldi. Devlet denetler, ben denetimden kaçacak değilim. Varsa bir hata bunun gereği yapılır. Ceza gelecek mi gelmeyecek mi, ne gelecek onu da bilmiyorum. Ne kadar kesinleştiğini de bilmiyorum. Ama denetim biter, rapor yazılır, karara bağlanır, yasal haklarımı kullanırım. Bu belgelerle itibarımla oynuyorlar.
Naylon fatura kullandınız mı?
Sektörel bir sorunumuz var. Geçenlerde Gelir İdaresi yetkilileriyle bir yemekte bir araya geldik. Onlar dizilerde vergi hassasiyetine değinilmesini istemişlerdi, biz de sorunlarımızı anlattık. En büyük sorunumuz bize her yerden fatura gelir. Biz gidip dağ başında film çekiyoruz. "Koyun sürüsü lazım" diyoruz parasını ödüyoruz, belgesi yok. 1 saatliğine 50 bin liraya kayık kiralıyoruz, iş bitmiyor. 50 bin oluyor 500 bin, ödeme yapılıyor belge yok. Benim bir sürü elemanım var, nerede ne yapar, bilemem. Benim arkamda 150 kişi çalışıyor. Muhasebe der ki arkadaşlara 'belge getir', bu baskıyı görünce zaman zaman belgeleyemediği şeyleri bir yerden belge getirir, ben bunu kontrol edemem. Kontrol etmek için 40 kişi daha tutmam lazım. Belgelenemeyen giderler konusunda büyük problemimiz var. Hangi yapımcıya giderseniz gidin böyledir. Sektörel sorun olduğu için hata bulabilirsiniz, cezasına bakarız.
Denetimle ilgili genel düşünceniz ne?
Bunu abartmak iyi niyet değil. Ben imajımla iş yapıyorum, imajım her şeyden değerlidir. Kurtlar Vadisi'nde kimin oynayacağı bile belli değilken ben tanıtım yaptım. "Bu ülkenin milli gelirinin yarısı bizim adına Kurtlar Vadisi dediğimiz puslu bir vadiden geçiyor. Bu vergilendirilmiyor. Masum her vatandaşa kesilmiş bir haraçtır" dedim. Aynen tanıtım cümlem buydu. Karşılığı bu oluyor. Bu ülkede bir şey söylememek gerekiyor. Sonuçlansın ben haklarımı savunacağım. Vergi ödemekten kaçan birisi değilim ki.
Koyun sürüsüne ve kayık kirasına belge olur mu?
Ben 2003 yılında Kadıköy'de 133 bin kurumlar vergisi mükellefi içinde birinci oldum, takdir belgem var. Ben küçücük bir şirketim ve 173'üncü sıradayım. Bunu bana getirdiklerinde 'Bu ülke batar' dedim. Arkasından soruşturmalar geldi. Sektörel bir sorunumuz var. Biz gidip dağ başında film çekiyoruz. 'Koyun sürüsü, kayık kirasına para ödüyoruz. Bunların belgesi mi olur? Muhasebe der ki arkadaşlara 'belge getir', bu baskıyı görünce zaman zaman belgeleyemediği şeyleri bir yerden belge getirir. Ben bunu kontrol edemem. Hiçbir yapımcı edemez.
(Referans)