Mali değil uygarlık krizi

Saadet Partisi lideri Numan Kurtulmuş'un küresel krize bakış açısı farklı. Ona göre sorun çok daha büyük ve geniş.

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Türkiye'nin biran önce dışa dönük politikalardan kurtulması gerekiyor. Dışarısı hapşırdığı zaman Türkiye verem olacak bir noktaya getirildi'' dedi.

Kurtulmuş, partisince organize edilen ''Saadet Türkiye Buluşması'' programı kapsamında Doğu Karadeniz Bölgesi gezisini başlatacağı Ordu'ya gitmek üzere hava yoluyla Samsun'a geldi.

Samsun-Çarşamba Havaalanında partililer tarafından karşılanan Kurtulmuş, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

''Saadet Türkiye Buluşması'' programının 30 ili kapsayacağını belirten Kurtulmuş, yürütülen çalışmanın, partinin tanıtılması ve halkın sorunlarının yerinde görülmesi bakımından büyük önem taşıdığını söyledi.

Kurtulmuş, SP'nin bir atılım ve şahlanış içinde olduğunu belirterek, ''İnsanlar zor durumdadır. Bunu gittiğimiz her yerde görüyoruz. Türkiye, içinde bulunduğu bu sıkıntılı günleri, bu darboğazı atlatacaktır. Ama bunun için Türkiye'nin biran önce dışa dönük politikalardan kurtulması gerekiyor. Dışarısı hapşırdığı zaman Türkiye verem olacak bir noktaya getirildi'' diye konuştu.

BİR UYGARLIK KRİZİ

Numan Kurtulmuş, krizin sadece ekonomik değil, çok kapsamlı değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, ''Biz başından itibaren bu krizi sadece bir ekonomik kriz olarak görmedik. Bu sadece bir mali kriz, finansal kriz, ya da siyasal bir kriz de değildir'' dedi. Bunun bir küresel uygarlık krizi olduğunu savunan Kurtulmuş, ''Son üç asırdır bütün değerleriyle bütün kurum ve kuruluşlarıyla ekonomisiyle, teknolojisiyle, kültürüyle dünyayı yöneten bir uygarlığın aslında kendi içinde değerlerini yitirmesi, kendi değerlerinin bir çöküşe geçmesinin sonucu olarak ortaya çıkan krizdir. Bunun çok somut görünen kısmı ise, ekonomi alanıyla ilgili kısmıdır'' diye konuştu.

Yaşanan gelişmeleri yıllardır dile getirdiklerini de belirten Kurtulmuş ''Biz bunları yıllar önce söylüyorduk. Bu noktaya bütün dünya ekonomisi geldi. Bu neo liberal politikaların iflasıdır. Kapitalist sistemin kendi içinde bir sona doğru yaklaşmış olmasıdır'' dedi.

''TÜRKİYE'DE YANLIŞ UYGULANAN EKONOMİK MODELDİR''

Türkiye'nin ekonomisini son 8 yıldır dış etkilere açık, tamamen dışardaki gelişmelerin etkisinde kalan bir yapıya döndürdüğünü de savunan Kurtulmuş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

''Türkiyede yanlış uygulanan şey ekonomik modeldir. 17. IMF protokolü ile ortaya konan felsefe, ekonomiyi yönetim tarzı bütünüyle yanlıştır. Bu üretimi tamamen göz ardı eden, istihdamın gelişmesini göz ardı eden, küresel ekonomik sitemdeki sermaye hareketlilikleriyle Türkiye'nin de canlanacağını zanneden yanlış bir politikaydı. Ama çok daha vahimi başından beri hükümet, başta başbakan ve bakanlar krizi maalesef eksik ve yanlış algıladılar. Önce ''bize bir şey olmaz teğet geçer, inşallah'' temennisiyle gündeme geldi. Daha sonra galiba kriz varmış anlayışına geldiler. Şimdi krizin çok vahim boyutlarda olduğunu görüyorlar. Dolayısıyla hala ortada ekonomik krizin etkilerini en aza indirecek hükümet politikasını göremiyoruz''
Kurtulmuş, Türkiye'nin 4 alanda alınacak tedbirlerle ekonomisini düzeltebileceğini de belirterek, bunların üretim maliyetlerinin düşürülmesi, istihdamın özendirilmesi, ihracatçıların sorunlarının çözüme kavuşturulması ve insanların alım gücünün arttırılması olduğunu da vurguladı.