Güney Afrikalı muhalif Julius Malema Lonmin'e ait platin madeninde çalışan madencileri zam talepleri kabul edilinceye kadar grevi sürdürmeye çağırdı.
Abone olGüney Afrikalı muhalif Julius Malema, Lonmin'e ait platin madeninde çalışan madencileri zam talepleri kabul edilene kadar grevi sürdürmeye çağırdı.
16 Ağustos'ta madencilerin zam talebiyle yaptıkları eylem sırasında polis üzerlerine ateş açmış, 34 kişi hayatını kaybetmişti.
Güney Afrika polisi ölümlerden madencileri sorumlu tutmuş ve eyleme katılanları tutuklamıştı.
Tutuklu madencilerin bugün serbest bırakılmaları bekleniyor.
BBC'ye bir açıklama yapan Julius Malema, şiddet çağrısı yapmadığını; sadece madencilerin hakları olan parayı almaları gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Bazı sendikalar daha şimdiden Lonmin ile anlaşma imzalayarak işe dönmeyi kabul etti. Ancak en etkili ve militan sendika, hala direnmeye devam ediyor.
Yapılan ''barış anlaşması'', madencilerin Pazartesi günü işe dönmelerini öngörüyor, ancak ücret artışıyla ilgili bir taahhütte bulunmuyor.
Söz konusu anlaşmayı imzalamayanlar, eylemlerine devam edeceklerini ve grev kırıcılarıyla da yüzleşmekten çekinmeyeceklerini söylüyor.
Sendika temsilcileri, ücretler pazarlık masasına yatırılmadığı sürece Lonmin ile masaya oturmayacaklarının da altını çiziyor.
Lonmin ise imzalanan anlaşmanın ''tehdit ve şiddetin sonunu getireceğine'' inandıklarını söyledi.
'Bir grup eşkıya'
Şu anda iktidardaki Afrika Ulusal Kongresi'nin eski Gençlik Birliği lideri olan Malema, Cumhurbaşkanı Jacob Zuma ile arasındaki anlaşmazlık nedeniyle, bu yıl Kongre'den atılmıştı.
Malema, grev çağrısından önce de, işçileri "madenleri yönetilemez hale getirmeye" çağırmıştı.
BBC Newsday'e konuşan Malema ''İnsanlar 'yönetilemez' kelimesini sansasyonel hale getirdi. Ben sadece iş bırakmalarını kastetmiştim. Şiddet çağrısı yapmıyorum. İnsanları öldürün demiyorum'' dedi.
Malema sözlerine ''İşçiler emeklerini satmaktan vazgeçmeli. Yeter artık, işverenler işçilerin insanca bir hayat sürmesine yetecek ücret vermek zorunda'' diyerek devam etti.
Daha önce Güney Afrika hükümeti şiddetin ve provokasyonun devam etmesine göz yummayacağını söylemişti.
Malema, yabancı yatırımcıların ülkesindeki herşeyi çaldığını ve kendilerine ait olanı geri almak için herşeyi yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Julius Malema, tek çözümün madenlerin devletleştirilmesi olduğunu da sözlerine ekledi.
Malema ''Kaynaklarımızı geri alalım. Madencilere paralarını ödeyelim. Çocuklarımız için okullar inşa edelim. Biz tamamen devletleştirme yanlısı da değiliz. Sadece madenlerin çoğunluk hissesi devlette olsun. Özel sektör girişimine karşı değiliz'' dedi.
Malema, Afrika Ulusal Kongresi'ne de bir mesaj gönderdi ve şu anda yönetimde olanların, sadece kendilerini ve ailelerini düşündüğünü söyledi.
Malema ''Kongre'yi, gerçek sahibine, halka geri verin'' dedi.
Soruşturma
Marikana madeninde yaşananlar yüzünden tutuklanan madencilerin bir kısmı Pazartesi günü serbest bırakılmıştı. Bir grup madencinin de bugün salıverilmesi bekleniyor.
Çarşamba günü madenciler madende bir yürüyüş düzenlediler ve polisin çatışmalardaki rolünü protesto ettiler. Yaşananlarla ilgili soruşturma hala devam ediyor.
Bu arada Lonmin ile madenciler arasında anlaşma sağlamak için Kilise liderleri de devreye girdi.
Cinayet suçlaması
Geçen hafta 270 madenci ve protestoya katılan diğer kişiler, ırk ayrımcılığı döneminden kalma bir yasaya dayanılarak cinayetle suçlanmıştı. Savcılar, polisin ateş açmasına neden oldukları için, madencileri meslektaşlarının ölümünden sorumlu tutmuştu.
Ancak bunun hem Güney Afrika'da hem de dünyada büyük bir tepki uyandırması üzerine, suçlama geri çekildi.
Özgürlüklerine kavuşanlardan bazıları, polisle ilgili korkunç iddialarda bulundu. Bazı madenciler, vurulan protestocuların hayatları için yalvardığını ancak polisin onları dinlemediğini söyledi.
Şu anda ayda 4000 rand yani yaklaşık 475 dolar kazanan madenciler, aylık ücretlerinin 12.500 randa yükseltilmesini talep ediyor.