BIST 9.972
DOLAR 35,34
EURO 36,68
ALTIN 3.009,44

Makama saygı mı, yoksa korku mu?

Can Ataklı, "Business macerası"nı antatmış 4 Ağustos 2008 tarihli yazısında. Ataklı'nın tanık olduğu olayların her satırı haber değeri taşıyor!..
Ama, Ataklı gördüklerini ve yaşadıklarını haber yapmadı...
Neden?
"Makama saygı" duymuş!..
Ergenekon'dan tutuklu kuyumcu, "Hayrettin Ertekin'in pislikleri"ni anlatıyor Can Ataklı. Bu kişinin, Genelkurmay eski Başkanı Yaşar Büyükanıt'la ilişkilerini bir yıl sonra gün yüzüne çıkarıyor!..
"...(...) Ertekin kendisinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt"ın danışmanı olduğunu bunun da ötesinde “tek sırdaşı” konumunda bulunduğunu belirterek “Dolmabahçe görüşmesini sadece bana anlattı” dedi."
Müthiş bir haber!..
Türkiye'yi sarsacak bir açıklama, Can Ataklı gibi 30 yılını bu mesleğe vermiş bir kişiye böyle bir haber veriliyor ama tık yok!..
Neden?
"Makama saygı!" var çünkü...
"(...) Bu kişinin anlattıklarından şüphe duyarak internette bir araştırma yaptım. Karşıma çıkan tablo çok ilginçti. Çünkü “Semra Özal"ın kuyumcusu” olarak şöhret yapan Ertekin bir Yunan bankasını sanal ortamda dolandırmak isterken yakalanmış ve üç yıl hapis yatmıştı. Ertekin bu olayı “derin devlet” adına yaptığını ve kendisinin de MİT ajanı olduğunu söylüyordu."
Bomba bir haber daha!...
Ama, "makama saygı" ne yazık ki, Ataklı'nın elini kolunu bağlıyor...
"(...) Generallere ve Baransel"e “hakkında şaibeler olan birinin yanında olmaktan hiç mi utanç duymuyorsunuz?” dedim."
Can Ataklı, gürlemiş ama eli varmamış yazmaya...
"Makama saygı" dedik ya...
"(...) üç etkili isim daha Büyükanıt"a ulaşarak durumu aktardı. Yine hiç ses çıkmadı. O ana kadar Büyükanıt"a büyük saygım vardı. Hayrettin Ertekin"in “danışmanlık ve sırdaşlık” konusunda doğru söylemediğine inanıyordum. Ama sonradan aldığım bilgilere göre Ertekin gerçekten Büyükanıt"a çok yakındı. İstediği an telefon ediyor, istediği an Genelkurmay"a giriyor ve paşanın makamına çıkabiliyordu"
Peki Can Ataklı, ne yapıyor bu durumda?
"Makama saygı" duyduğu için sadece hayal kırıklığına uğruyor!
Elde bir bomba var... Ataklı fitili çekmiyor bir yıl boyunca. Yaşar Büyükanıt emekliye ayrılınca, Ataklı'nın "makama saygı"sı kendiliğinden bitiveriyor.
Vay be!...
Saygıya bakın siz...
Vatan gibi, bu tür pisliklere duyarlı bir gazetede çalışan Can Ataklı, Türkiye'yi sarsacak haberlere tanık oluyor ama bu haberleri "makama saygı" duyduğu için yayımlamıyor!
Görüyor, işitiyor, yaşıyor ama susuyor Can..
Susmakla kalsa iyi!
Göz yumuyor Businnes'ten kovulana kadar.
Suça ortak oluyor yani!..
Niye?
"Ekran hastalığı" yakasını bırakmıyor çünkü...
Orada biraz daha fazla görünsün de, kim ne yaparsa yapsın!
Can Ataklı hiç kusura bakmasın!
Yaptığı "makama saygı" değil!
Bunun adı mesleğe ihanettir...
Öteki adı da, "kıç korkusu!"

Bugün Yaşar Paşa'ya, yarın İlker Paşa'ya
Can Ataklı, "makama saygı"nın en güzel örneğini 16 Ağustos 2008 tarihli, yazısında göstermiş!..
"Sayın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt" diyerek, Yaşar Paşa'ya sesleniyor Can Ataklı..
21 gün sonra aynı Can Ataklı, , İlker Başbuğ için methiyeler diziyor:
"(...) Şimdi o makamda çok saygın başka bir orgeneral oturduğuna göre Büyükanıt"la ilgili bu olayı yazmayı bir borç bildim."
Yaşar Paşa, "saygın" olmaktan çıkmış yani!..
Hayrettin Ertekin'in Ergenekon tutuklusu olduğunu hatırlatan Can Ataklı, "Bu bile başlı başına çok garip bir durum" diyor ve ekliyor:
-Büyükanıt için gerçekten çok üzülüyorum.
Can Ataklı, dün yalvarıyor, bugün üzülüyor!...
Özeti şu:
2 yıl önce Yaşar Paşa'nın önünde büklüm büklüm olanlar, bugün İlker Başbuğ'un karşısında eğiliyor. Bu şu anlama geliyor, bugün Yaşar Paşa'ya yapılanlar, yarın İlker Paşa'ya yapılacak!