BBC Hausa muhabiri Jimeh Saleh doğduğu kent olan Nijerya'daki Maiduguri'ye geri döndü ve İslamcı Boko Haram örgütünün gerçekleştirdiği saldırılar ardından şehrin neredeyse tanınamayacak hale geldiğini gördü.
Abone olBBC Hausa muhabiri Jimeh Saleh doğduğu kent olan kuzey doğu Nijerya'daki Maiduguri'ye bir yıl aradan sonra ilk kez geri döndü ve İslamcı Boko Haram örgütünün gerçekleştirdiği saldırılar ardından şehrin neredeyse tanınamayacak hale geldiğini gördü.
Akşam karanlığı Maiduguri üzerine çökerken bir müezzin akşam ezanını okuyor.
Müezzinin sesi şehrin en eski camiisinin minaresine bağlanmış iki hopörlörden çıkıp sokakları dolduruyor.
İnananlar birazdan akşam namazını kılacak ve hemen ardından da yatsı namazına geçecekler çünkü Maiduguri'de akşam yedi ile sabah altı arasında sokağa çıkmak camiiye gitmek için olsa bile yasak.
Bugünün sessiz geceleri ve havada hissedilen güvensizlik ve korku benim büyüdüğüm geçmişin Maiduguri'sine hiç benzemiyor.
Asma kilitli evler
Benim doğduğum şehir, Nijerya'nın kuzey doğusundaki Maiduguri aynı zamanda radikal islamcı Boko Haram grubunun da merkezi.
Geçtiğimiz bir kaç ayda grup Nijerya'nın bir çok bölgesinde terör eylemleri düzenledi.
Boko Haram Maiduguri'nin Merkez Camii'ne bile saldırdı.
Londra'da geçen bir yılın ardından döndüğüm Maiduguri'yi bıraktığım kadar tozlu buldum. Ancak şehir aynı zamanda bıraktığımdan çok daha fakirdi.
Görünürde hiç otobüs, taksi, satıcı ya da dilenci yoktu. Dükkan sahipleri de ortalıkta görünmüyordu.
Maiduguri'de aileler artık günde üç öğün yemek yemeyi karşılayamıyorlar.
Şehirde herkesin işleri kötü gidiyor.
Maiduguri Üniversitesi'nden adını vermek istemeyen bir ekonomist ''Dükkanları yedide kapatma zorunluluğu yarım gün çalışmak anlamına geliyor. Burada ekonomi kayıt dışı sektörlere dayanıyor. Dışarı çıkma yasağı herkesin işlerini baltalıyor'' dedi.
Konuştuğum herkes gibi adının yayınlanmasını istemeyen bir başka Maiduguri sakini ise ''Sürekli korkuyla yaşıyoruz'' dedi.
Bir çok kişi zaten saldırılar başlar başlamaz şehri terk etmiş. Şehirdeki evlerin çoğuna asma kilit vurulmuş.
Şehrin zengin işadamları da ellerinden geldiğince işlerini başka şehirlere taşımış.
Askerler suçlanıyor
2011 Noel'inde Abuja ve Jos'daki kiliselerde patlayan bombaların en az 40 kişiyi öldürmesinin ardından Maiduguri olağan üstü hal moduna geçmiş.
Saldırıları gerçekleştiren Boko Haram grubunun merkezinin bu şehirde olduğunu bilenler benzer saldırılar beklemeye başlamış.
O zamandan beri silahlı asker ve polisler Boko Haram'ın hedefi olabileceği düşünülen yerlerde nöbet tutmaya, şehirde sürekli kimlik kontrolleri yapmaya başlamış.
Askerler şehirde sivilleri korumak için bulunuyor ancak şehir sakinlerinin ordunun şehirdeki varlığından memnun olduğu söylenemez.
Birçok kişi sokağa çıkma yasaklarının ve şehrin ordu kontrolüne geçişinin kendilerine en az Boko Haram kadar zarar verdiğini düşünüyor.
Ayrıca askerler işkence ve insan hakları ihlalleri ile suçlanıyorlar.
Boko Haram sık sık askeri araçlara ve askerlerin nöbet tuttuğu noktalara saldırılar düzenliyor.
Bir saldırıdan sonra askerlerin çevredeki evlere zorla girip tüm erkekleri dövdüğü iddia ediliyor.
Ordu bu iddiaları reddediyor ancak halkın bir biri ardına anlattığı hikayeler suçlamaları görmezden gelmeyi imkansız kılıyor.
Alışveriş cenneti
Maiduguri'nin ticari merkezi eskiden Babban Layi adlı bölgeydi. Babban Layi 'Geniş Cadde' anlamına geliyor.
Babban Layi Boko Haram'dan önce bir alışveriş cenneti olarak görülüyordu.
Burada elektronik ürünleri, tekstil ürünlerini ve ev eşyalarını bulmak mümkündü.
Nijerya'nın diğer bölgeleri ve Lübnan'dan gelen tüccarlar, kapkaççılar, dolandırıcılar ve alışveriş yapan kalabalıklar bu caddeyi günün her saati doldururdu.
Gün boyunca kamyonlar Babban Layi'den Lübnan'a, Kamerun'a, Sudan'a ve daha bir çok yere mal taşırdı.
Bugün ise Babban Layi bir hayalet kasaba görünümünde.
Tüccarlar, hamallar, işçiler uzun süredir allaha emanet yaşıyor.
Maiduguri yöneticileri hala herşeyin düzeleceğine dair ümitli.
Maiduguri'nin bağlı olduğu Borno Eyaleti Enformasyon Yetkilisi Inuwa Bwala '' Biz de Maiduguri'deki güvensiz ortamdan memnun değiliz, herşeyin yakında düzeleceğine inanıyoruz'' diyor.
Maidugri'de herkesin cevap aradığı tek bir soru var: Sokaklar ne zaman açılacak ve ordu şehri ne zaman terk edecek?
Bwala ''Olağan üstü hal ilan edildiğinden beri bölge ile ilgili güvenlik kararlarını federal hükümet alıyor'' dedi.
Ancak tüm patlamalara ve kısıtlamalara rağmen şehirde kar etmekte olanlar da var.
Bisiklet satıcıları ve tamircileri hayatlarının en yoğun dönemini yaşıyor.
Boko Haram'ın saldırılarını motorsikletlerle gerçekleştirmesinin ardından federal devlet bölgede motorlu araç satışını yasakladı.
Bu da tüm halkı bisiklet almaya yöneltti.
Şehirde umut mevcut olsa da aslında halk gerçekten çaresiz durumda.
Şehirde korku havada hissediliyor.
Birçok kişi kaderine teslim olmuş Maidugri'de. Dua ediyor ve bir zamanlar şehri tanımlayan barış ve misafirperverlik gibi kavramları yeniden keşfetmeye çalışıyorlar.