Özelleştirmeler sonrası binleri bulan işe dönüş davaları Ankara'daki iş mahkemelerini kilitledi. İş Kanunu'na göre iki ayda sonuçlandırılması gereken davalar, uzadı.
Abone olÖzelleştirmeler sonrası sayısı binleri bulan işe dönüş davaları Ankara'daki iş mahkemelerini kilitledi. İş Kanunu'na göre iki ayda sonuçlandırılması gereken davalar 8 aydan önce bitirilemiyor. Davalar için ancak 1,5 ay sonrasına gün veriliyor. Bir iş mahkemesi hakimi, açılan davaların iş yükünü yüzde 50 ar tırdığını ve mesaiye rağmen davalara yetişemediklerini belirtiyor. Yargı mensubu, işe iade davalarının amacına ulaşamadığını, işverenin yüzde 99 oranla işçiyi yeniden çalıştırmadığını ve tazminatını verdiğini vurguluyor. Özelleştirilen devlet kurumlardan çıkarılan işçiler soluğu mahkemede alıyor. İsmini vermek istemeyen bir iş mahkemesi hakimi, daha önce bir yılda baktıkları iş dava dosyasının 3 ayda geldiğine dikkat çekiyor. Yıl sonuna kadar 3 bin dosyanın gelmesi bekleniyor. İş Kanunu’na göre işe dönüş davalarının seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılması gerekiyor. Ancak iş mahkemelerinin dosya yükü buna izin vermiyor. Aynı hakim, yoğunluk dolayısıyla 1,5 aydan önce dava günü veremediklerini vurgulayarak, “İl dışı olunca sadece 1 ay tebligat süresi sürüyor. Cumartesi-pazar ve hafta içi mesai yapmamıza rağmen davalar 8-9 aydan önce bitmiyor. Sonuçlanması bir seneyi bulan davalar var. Tazminat alacakları 3 seneden önce sonuçlanmıyor.” diyor. Davaların uzamasındaki diğer bir etken de bilirkişi raporlarının uzaması. İşe iade davalarının amacına ulaşmadığını da kaydeden aynı yargıç, işverenin yüzde 99 oranla işe iade edilen işçiyi çalıştırmadığını, tazminat yükümlülüğünü ödediğini vurguluyor. “Başka müeyyideler konulmalı. Yoksa iş güvencesinin sadece adı kalacak.” diyen aynı yargıç, özelleştirme sonucu işten çıkartılan işçilerin bir kısmının havuza gittiğini, ihtiyaç olmayanların da işine son verildiğini kaydediyor. Türkiye Haber-İş Sendikası Hukuk Müşaviri Serkan Mercimek, ağırlıklı olarak özelleştirilme sürecindeki Türk Telekom’dan çıkarılan işçilerin davasına bakıyor. Mercimek, 2 bin civarında işçinin 2003’ten bu yana ‘Teknolojik gelişmelere ayak uyduramadığı’ gerekçesiyle Telekom’dan çıkartıldığını vurguluyor. Kanuna göre yerel mahkemede 2 ay içerisinde işe dönüş davalarının sonuçlandırılması gerektiğini hatırlatan Mercimek, “Ancak bu uygulanamıyor. Sadece tebligatla yazışmalar 1 ayı bulabiliyor. Benim açtığım 2 bine yakın dava var. 2003’te açtığımız işe iade davaları halen devam ediyor.” bilgisini veriyor. Mahkemenin bilirkişi tayin etmesi durumunda dava süresinin 5-6 ay daha uzadığına dikkat çeken Mercimek, iade davalarının uzamasının çalışanları mağdur ettiğine işaret ediyor. Mercimek, “Emeklilik hakkı kazananlar emekli oluyor. Emekli olamayanlar kısa bir süre işsizlik maaşı alıyor. Yargılama sürecinde aç-susuz gezen müvekkillerimiz oluyor.” ifadelerini kullanıyor. İş Kanunu konusunda uzman olan avukat Nurullah Albayrak da, Türkiye’deki en yoğun davaların iş mahkemelerinde yaşandığına dikkat çekerek, bir yaraya parmak basıyor: “İşçiler işten çıktıktan sonra haklarını arayabiliyor. İşverenler çalışanların maaşlarını asgari ücretten gösteriyor, işçi de işimi kaybederim korkusuyla ses çıkarmıyor. Ayrıldıktan sonra dava açıp hakkını arıyor.” Yargıtay’da da iş davalarının çok yoğun olduğunu ifade eden Albayrak, işe iade davalarının en erken 3-4 ayda sonuçlandığını, Yargıtay’ın süreciyle birlikte 6 aydan önce davanın sona ermediğini vurguluyor. İş Kanunu’na göre işe dönüş davalarının sayısı 10’u geçiyorsa seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılması öngörülüyor. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay’ın bir ay içinde kesin olarak karar vermesi gerekiyor. zaman