Çocukları için marketten kaşar peyniri ve çikolata çaldı, mahkeme ihtiyacı kadar mal çaldığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Abone olAntalya'da 4 çocuğuna götürmek üzere marketten bir paket kaşar peyniri ile çikolata çalan, daha sonra pişman olup reyona bırakırken yakalanan 42 yaşındaki Tülay Oğuz ile ona yardım eden 43 yaşındaki Mustafa Demir tutuklandı. Hakkında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada hakim önüne çıkan Tülay Oğuz, “Bir an şeytana uydum ve çok pişmanım” derken mahkeme, çalınmaya teşebbüs edilenin gıda maddesinin ihtiyaç kadar olduğunu göz önüne alarak iki sanığı beraat ettirdi.
Antalya'nın gecekondu semtlerinden Sütçüler'de oturan ve 12 yıl önce eşinden ayrılan Tülay Oğuz ile boşandığı eşinin yeğeni olan Mustafa Demir, geçen 25 Ağustos günü mahalledeki alışveriş merkezine gitti. Çocuklarına bakabilmek için evlere temizliğe giden Tülay Oğuz ile yanındaki Demir, bir süre alışveriş yapmadan dolaştı. Mustafa Demir, güvenlik kemarasının önünü kapatırken, Tülay Oğuz'a bir paket kaşar peyniri ile çikolata verdi. Kadın da bunları eteğin lastiğinin içine sıkıştırdı. Güvenlik kameralarını izleyen görevliler gelirken Tülay Oğuz, çalmaktan vazgeçtiği peynir ve çikolatayı marketin reyonuna bırakırken yakalandı. Şikayet üzerine alışveriş merkezine çağrılan polisler tarafından gözaltına alınan Tülay Oğuz ile Mustafa Demir, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.
“ŞEYTANA UYDUM”
Antalya 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davada bayram öncesi ilk duruşmayada hakim önüne çıkan Tülay Oğuz, pişman olduğunu söyledi. Biri ilköğretim, diğeri liseye giden 4 çocuğuna komşularının yardımıyla bakabildiğini belirten Tülay Oğuz, “12 yıldır eşimden ayrı yaşıyorum. 4 çocuğuma bakıyordum. En son evli olan kızım da boşanıp yanıma geldi. Geçim zorluğu çekmeye başladım. Görümcemin oğlu olan Mustafa Demir bana yardım amaçlı bir şeyler almak istedi. Bu nedenle markete gittik. Ben bir an şeytana uyup, bir paket kaşar ile çikolata alıp eteğimin altına koydum. Ancak, çocuklarım gözümün önüne gelince tekrar reyona bıraktım. Beni bırakırken gördüler. Bir an şeytana uydum. Beni affedin” diye konuştu.
“HABERİM YOKTU”
Yengesi Tülay Oğuz marketten hırsızlık yaparken yardımcı olmakla suçlanan Mustafa Demir de suçlamayı reddetti. Demir, kendisini şöyle savundu:
“Yengemin maddi durumu iyi olmaması nedeniyle iş çıkışında markete gittik. Onların ekonomik durumu çok kötü. Ben onun eksikleri için alışveriş yaparken o da eteğinin içinde ihtiyacı olan bazı malzemeleri koymuş. Sonradan vicdani sorumluluk duyarak bunları geri bırakmış. Bir anda kapılar kapatıldı ve bana hırsızlık yaptığım söylendi. Ben durumu oradaki görevlilere anlattım. Benim Tülay Oğuz'un aldıklarından haberim yoktu.”
ŞİKAYETÇİ OLMADI
Alışveriş merkezinin sorumlu müdürü İzzet Hilmi Akay ise Tülay Oğuz'un daha önce de mağazalarından hırsızlık yaptığını öne sürdü. Akay, şunları söyledi: “Her iki sanık mağazaya geldi. Bu tarihten önce de hırsızlık yaptıklarını güvenlik kamerasından tespit etmiş ancak şikayetçi olmamıştık. Şüphelilere dikkatle bakmaya başladım. Bu sırada Tülay Oğuz'un eteğinin kabarık olduğunu fark ettik. Ona doğru ilerlemeye başladığımızda kasadan ayrılarak reyonların arka tarafına gitti ve çaldığı eşyaları boşaltmaya başladı. Yakaladık ve polis çağırdık. Suçlamayı kabul etmedi. Bunun üzerine güvenlik kamerasını izlettik ve her ikisinin birlikte hareket ettiğini, Mustafa Demir'in peynir ve çikolatayı verdiği, Tülay Oğuz'un ise eteğinin altına sakladığı görülüyordu. Ancak şu anda zararımız olmadığı için şikayetçi değiliz.”
“İHTİYACI KADAR”
Mahkeme heyeti, sanıkların suça teşebbüs ettiğini, çalınanların değeri yüksek olmayan gıda maddesi olduğunu ve daha çoğunu çalma imkanı varken ihtiyacı kadar çaldıklarının anlaşıldığını belirterek, sanıkların beraatine karar verdi. Mahkeme, iki sanığa TCK'nın 145/1 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Sanıklar için Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Antalya Barosu'ndan görevlendirilen avukat Erkan Yücel Dönmez, “Müvekkilim oldukça zor durumda olmasına rağmen yalan söylememiş, doğrudan itiraf etmiştir. ‘Pişman oldum' demiştir. Hukuka saygısını göstermiştir. Yıllar önce baklava çalan çocuklara verilen cezaları hatırlayınca verilen kararın ne kadar doğru olduğunu anlayabiliyoruz” dedi.