Adalet Bakanı Sadullah Ergin, mahkemelerde biriken iş yükünü örnek gösterdi, yeni uygulamanın faydalarını anlattı.
Abone olAdalet Bakanı Sadullah Ergin, mahkemelerin iş yükünü azaltmak için alternatif çözüm yollarının bulunması gerektiğini söyledi. Bu amaçla hazırlanan "arabuluculuk" tasarısını komisyonda milletvekillerine anlatan Ergin, uygulamanın 20 yıldır bazı Avrupa ülkelerinde kullanıldığını söyledi. Tasarıya itiraz eden CHP'li Emine Ülker Tarhan ise tasarıyla, ayrıcalıkla bir zümre oluşturulmaya çalışıldığını iddia etti.
TBMM Adalet Komisyonu, hukuk uyuşmazlıklarının ''arabuluculuk'' yoluyla çözümünü düzenleyen tasarıyı, alt komisyon raporu üzerinden görüştü.
Alt Komisyon Başkanı, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, tasarı hakkında bilgi verdi. Tarafların aralarındaki sorunları çözmeleri için alternatif bir yöntem getirdiklerini belirten Tunç, aile içi şiddet konularında arabuluculuğa gidilemeyeceğini bildirdi. Tunç, tasarının kimlerin arabulucu olabileceğini düzenleyen 20. maddesinin alt komisyonda çok tartışıldığını belirterek, ''Tasarının ilk haline göre, 4 yıllık lisans mezunu olan herkes arabulucu olabiliyordu. Sistemin oturması ve kabullenilmesi açısından, hukuk mezunu ve en az 5 yıllık deneyime sahip hukukçuların arabulucu olabileceği yönünde değişiklik yaptık'' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu, hukuk uyuşmazlıklarının ''arabuluculuk'' yoluyla çözümünü düzenleyen tasarıyı, alt komisyon raporu üzerinden görüştü.
Alt Komisyon Başkanı, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, tasarı hakkında bilgi verdi. Tarafların aralarındaki sorunları çözmeleri için alternatif bir yöntem getirdiklerini belirten Tunç, aile içi şiddet konularında arabuluculuğa gidilemeyeceğini bildirdi. Tunç, tasarının kimlerin arabulucu olabileceğini düzenleyen 20. maddesinin alt komisyonda çok tartışıldığını belirterek, ''Tasarının ilk haline göre, 4 yıllık lisans mezunu olan herkes arabulucu olabiliyordu. Sistemin oturması ve kabullenilmesi açısından, hukuk mezunu ve en az 5 yıllık deneyime sahip hukukçuların arabulucu olabileceği yönünde değişiklik yaptık'' dedi.
''HUKUK MEZUNU OLMA ŞARTI GELİYOR"
Sadullah Ergin, hukuk sistemi açısından önemli bir konuyu görüştüklerini söyledi.
Ergin, yılda 6 milyon dosyanın, dava dosyasına dönüştüğü yargılama sisteminde, mahkemelere intikal eden iş yükünü azaltmadıkça, istenildiği kadar adliye yapılsın, alternatif çözüm yolları kullanılmadığı müddetçe, yargının hızlandırılmasını sağlayamayacaklarını belirtti.
Yargıya intikal eden uyuşmazlık sayısının her geçen gün arttığını ve bu nedenle de adaletin yavaşladığını belirten Ergin, bu durumun, bazı konuların yargıya intikal etmeden çözümünü sağlayacak alternatif çözüm modellerinin gerekliliği ortaya koyduğunu bildirdi.
Ergin, mevzuatta alternatif çözüm yolları olduğunu ifade ederek, bunlara örnekler verdi.
Tasarıyla, özel hukuk alanında tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konuların düzenleneceğini ifade eden Ergin, ''Alacak veya tazminat konularındaki uyuşmazlıklar arabulucuya götürülebilecek. Boşanma davası arabuculu ile çözülemeyecek, ancak anlaşmalı boşanma davalarında çocuğun velayeti ve ortak mallar konusunda arabulucuya gidilebilecek. Tazminat ve iş yükü davaları arabulucuya götürülebilecek'' açıklamasında bulundu.
CHP'DEN TASARIYA ELEŞTİRİ
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, tasarıya ilişkin eleştirilerde bulundu.
Tarafları uzlaşmaya götüren süreç konusunda, tasarıda büyük sorunlar olduğunu belirten Tarhan, tasarının Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etti. Tarhan, tasarının, yargı alanındaki egemenliğin ve yetkinin belli kişilere ve zümrelere devrini öngördüğünü öne sürdü. Tarhan, şöyle konuştu:
''İzlenen sürecin medeni olmamasından tutun, baskı, tehdit ve korkutma halinde ne yapılacağı belli değil tasarıda. Arabulucuya tanınan yetkilerin kötüye kullanılması durumunda ne yapılacağının belli olmaması bir sorun. Yürütmeye göbekten bağlı bir yargı sistemi varken, ikinci bir yürütme güdümünde yargı yaratılması ihtimali çok yüksek.
Hem yargıya hem avukatlara hem de vatandaşların hukuk güvenliğine zarar verebilecek ve adaleti hukuk dışı güçlere taşıyabilecek, bu güçlerin egemenliğine yol açacak bir düzenleme. Mafya ve cemaat hukukunun yerleşik hale gelmesini sağlayabilecek bir düzenleme. Sayın Başbakan, bir konuşmasında, 'farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamasını yapmasının mirasçılarıyız. Gelecekte de böyle öncü bir rol üstleneceğiz' demişti. O gelecek, bugün müdür? diye sormak istiyorum.''