Kararda, taşınmazlar Hazine adına değil, şirket adına tescil edilerek sözleşme ihlali yapılmıştır dinildi.
Abone olAA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Danıştay 10. Dairesi'nin gerekçeli kararı, taraflara tebliğ edildi. Gerekçede, TEDAŞ ile ÇEAŞ arasında 1998'de İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalandığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile şirket arasında imzalanan protokol gereği Elektrik Satış Anlaşması'nın (ESA) bir an ön önce hazırlanarak imzalanması gerektiği anımsatıldı. Şirkete el konulduğu tarihe kadar ESA'nın imzalanmadığı, bu nedenle de dağıtım tesislerinin ÇEAŞ'a fiili devrinin gerçekleşmediğinin anlaşıldığı belirtilen kararda, imtiyaz sözleşmesinin ihlal nedenleri arasında sayılan kamulaştırma konusuna da işaret edildi. Kamulaştırılan taşınmazların şirket adına değil, Hazine adına tescilinin yapılması gerektiği konusunda bakanlıkça bir çok kez uyarı yapıldığı belirtilen kararda, ''Kamulaştırılan taşınmazları Hazine adına değil, şirket adına tescil edilerek sözleşme hükümleri açıkça ihlal edilmiştir'' denildi. Kararda, şirketin yapması gereken yatırımları yapmadığı da yıllara göre dağılım verilerek anlatıldı. Yatırımların düşük seviyede kalması nedeniyle elektrik üretiminde de fazla artış olmadığı kaydedilen kararda, ''Şirketin sattığı elektriğin büyük bir bölümünün yine devletten aldığı elektrikle karşılanması, şirket kaynaklarının, yatırımların gerçekleşmesi yerine grup şirketlerinin finansman açığını kapatmak amacıyla kullanılması karşısında, şirketin tesislerinin iyi ve işler halde bulundurma yükümlülüğüne aykırı bir biçimde davrandığı sonucuna ulaşılmıştır'' ifadesi kullanıldı. ÇEAŞ'ın elektik üretimini düşük maliyetli hidrolik kaynaklara dayandırdığı, büyük ölçüde TEAŞ'tan aldığı enerjiyi daha yüksek bedelle hem de aktif enerjiye ilaveten reaktif enerji için ayrıca karşılık ödeterek tekrar TEAŞ ve TEDAŞ'da sattığı vurgulanan kararda, şöyle denildi: ''Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı ile Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan 6 Ekim 2003 tarihli raporda, ÇEAŞ'ın üretmiş olduğu elektriği yıllar itibarıyla değişmekle birlikte yüzde 96-322 kar koyarak sattığı, dışardan aldığı elektrik enerjisinden elde edilen karın ise yüzde 15-31 seviyelerinde olduğu anlaşılmıştır. 1993-2003 Mart döneminde ÇEAŞ'ın Ulusal Enerji Tarifesi Uygulaması sonucunda fazladan elde ettiği gelir tutarının 2003 Mart sonu itibarıyla değeri 84 trilyon 714 milyar 599 milyon 598 lira olduğu tespit edilmiştir.'' ÇEAŞ'tan 1999 yılı için grup bankalarına (İmar Bankası Offshore Ltd ve İmar Bankası A.Ş) yaklaşık 6.4 trilyon lira üzerinden kaynak aktarıldığının saptandığı ifade edilen kararda, ''Şirketin kaynaklarının grup şirketlerine kullandırılması sonucu grubun finans şirketi haline dönüştüğü anlaşılmaktadır'' denildi. Gerekçeli kararda, ÇEAŞ'ın sözleşmenin feshine kadar iletim tesislerinin TEİAŞ'a devrinin sağlamadığına da işaret edildi. Elektrik Piyasası Kanunu'nun serbest tüketici sınıfına giren gerçek ve tüzel kişilerin tedarikçisini seçme hakkı tanımasına karşın, ÇEAŞ'ın bölgedeki serbest tüketici niteliğine sahip olduklarını gösterir bir belge alma taleplerini reddettiğinin anlaşıldığı ifade edilen kararda, şöyle denildi: ''Belirtilen sözleşme ihlalleri nedeniyle sözleşmenin uygulanmasının ve devamının artık mümkün olmadığının anlaşılması karşısında, bakanlık ile şirket arasında imzalanan 9 Mart 1998 tarihli Görev Verilmesine İlişkin İmtiyaz Sözleşmesi'nin, şirketin kusuru nedeniyle sözleşmenin feshini düzenleyen 19. maddesi uyarınca feshine karar verilmesi, ÇEAŞ'ca işletilen tesislere ve bu tesislerin mütemmim cüzleri ile işletme faaliyeti için gerekli tüm araç ve gerece Bakanlıkça el konulmasına ve bu konuda Bakanlar Kurulu'nun kararıyla ÇEAŞ'ın görevlendirilmesinin kaldırılmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.'' Davacı ÇEAŞ, bu karara itiraz edebilecek. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu görüşecek. Danıştay 10. Dairesi, KEPEZ Elektrik A.Ş'ye el konulmasına ilişkin işlemlerin de yürütmesinin durdurulması istemini reddetmişti. Bu kararın, gerekçesi henüz tamamlanmadı.