Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar, muhabir ve yöneticilerinin yargılandığı davada, mahkeme başkanı, Ahmet Şık'ın 'siyasi savunma yaptığı' gerekçesiyle sözünü kesti. Şık, "Davanın kendisi siyasi" diyerek sözünün kesilmesine tepki gösterince duruşmaya ara verildi.
Abone olCumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı 20 sanıklı davada, Ahmet Şık savunma yaptığı sırada kullandığı ifadeler nedeniyle duruşma salonunda çıkarıldı. Bunun üzerine salondaki izleyiciler mahkeme heyetine tepki göstererek, slogan attı. Duruşmaya ara verildi.
Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarından gazeteci Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 27’ inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Ahmet Şık’ın da aralarında bulunduğu 5 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
Duruşmada Cumhuriyet Gazetesi eski yayın danışmanı Doğan Satmış tanık olarak dinlendi. Satmış, ifadesini yazılı olarak hazırladığı söyleyince, sanık avukatları tepki göstererek, “Yazılı tanıklık yapılmaz. Sözlülük esası neticesinde tanıklık yapılır. Savunma psikolojisiyle yapılan bu savunma kabul edilemez” dedi. Bunun üzerine sözlü ifade veren tanık Satmış, mahkemeye röportajları için çağrıldığını, ancak iki gazetede yayınlanan röportajlarının çarpıtıldığını söyledi. Satmış, “Bu hususları sosyal medya hesabımdan da paylaştım. Ben bu arkadaşların FETÖ bağlantılı olduğunu söylemedim, buna inanmıyorum da. Bu arkadaşlar yıllarca FETÖ'ye karşı mücadele etmiştir. O sözler bana ait değil” dedi.
HEYET SALONU TERK ETTİ: Tanık Satmış’ın ifadesinin ardından mahkeme başkanı duruşmaya ara verileceğini açıkladı ancak bu sırada Ahmet Şık söz istedi. Savunma yapan Ahmet Şık’ın siyasal söylemlerde bulunması üzerine mahkeme başkanı, ”Sözünü kesiyorum Ahmet Şık” diyerek uyarıda bulundu. Bir izleyici mahkeme başkanına, “Sen değil siz diyeceksiniz. Ahmet Şık babanızın oğlu değil. Saygı göstermek zorundasınız” diyerek tepki gösterdi. Başkan izleyiciyi salondan çıkarttırdı. Savunmasına devam eden Ahmet Şık’ın yeniden siyasal söylemlerde bulunması üzerine mahkeme başkanı Şık’ın da salondan çıkarılmasına karar verdi. Bunun üzerine izleyicilerin duruşma salonunda slogan atması nedeniyle heyet salonu terk etti. Duruşmaya ara verildi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenirken, gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İddianamede, Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep edilirken, gazeteci Ahmet Şık'ın ayrıca "PKK ve DHKP/C” silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti.
Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun "silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar, firari sanık İlhan Tanır'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar, sanıklar Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. Sonradan ana dosyayla birleşen iddianamede Cumhuriyet gazetesi muhasebe çalışanı Emre İper’in de “silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilmişti.