Mağduru burnuna çekmiyorsan mesele yok!
Ahlaklı olmanın değil ahlakçı olmanın geçer akçe olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Ki, hormonların tahrikiyle atılan nutuklarda zayi edilen sözleri tartıya koyduğumuzda ahlaksız birisine hiç rastlamadım! Taciz, tecavüz gibi uçkur altı skandallarda, mağduru burnuna çekmiyorsan belediye beslemesi basında gündem olamıyorsun! Problem, AK Parti’nin içinde servet, şöhret ve şehvet düşkünü insanlar hiç yokmuş gibi davranılmasındaydı zaten.
Ahlaklı olmanın değil ahlakçı olmanın geçer akçe olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Bu kısma daha sonra döneceğiz. Ama önce biraz kafayı bulalım!
AK Parti’de kokainman yakaladık diye atılan haz çığlıklarını duyuyorsunuzdur!
13 milyon üyesi, her kademede on binlerce aktif yöneticisi bulunan ve ülke nüfusunun yarısının oyunu alan AK Parti’de veledin biri kokainman çıktı!
Geri kalan tüm uyuşturucu bağımlılarının muhalif partili olduğu gibi saçma bir sonucun çıktığını fark etmeyen kronik AK Parti düşmanları başımıza ahlakçı kesildi!
Sanırsınız bir bakan veya bir genel başkan yardımcısı kokain partisinde basılmış!
“Alo taciz ihbar hattı” kurmak zorunda kalan bir partinin taciz/tecavüz skandalları patladığında tek bir kelime israf etmeyenler, bugün kokainman bir velet üzerinden AK Parti’nin abdestinin bozulacağını zannediyor!
Ki, Didim Belediye Başkanı’nın makam şoförünün ahı; tüm bu ablaları, amcaları yakacaktır!
Didim Belediye Başkanı’na desteğe giden CHP yöneticileri keşke şoföre de bir merhaba deseydi!
Makam arabasından çok makam şoförüne binen insanların en üst makamlara geldiği bir ülkede tıfıl bir kokainman üzerinden topluma ahlak vazetmek bir raddeden sonra insanın midesini bulandırıyor!
Taciz, tecavüz gibi uçkur altı skandallarda, mağduru burnuna çekmiyorsan belediye beslemesi basında gündem olamıyorsun!
Kokainman velet yaşadığı lüks hayata nasıl ulaşmış? Araştırılsın, gereği de yapılsın.
Problem, AK Parti’nin içinde servet, şöhret ve şehvet düşkünü insanlar hiç yokmuş gibi davranılmasındaydı zaten.
Sıkı durun!
Her çeşit insan var Ak Parti’de!
Tıpkı diğer partilerde olduğu gibi.
Tıpkı her partinin toplumun ortalamasını yansıttığı gibi…
Çünkü…
Ahlaklı olmanın değil ahlakçı olmanın geçer akçe olduğu zamanlarda yaşıyoruz!..
Artık karısını sadece bir kadınla aldatan dizi kahramanlarının mazbut aile babası sayıldığı reyting mağduru dizilerin yerini mümkünse en az 3 kadınla gayri meşru ilişkisi olan, çam yarması olmaktan başka hiçbir yeteneği olmayan dandik oyunculukların sergilendiği dizilerde; taciz, tecavüz, pornografi, ensest sapıklığını vaka-i adiyeden sayıp, delikanlı racon dizilerinde uyuşturucu veya silah satıp, sinek öldürür gibi insan öldüren, “sıkmak” fiilini sırt masajı gibi sıradan kullanıp ha bire kafasına sıkarım diye –ki, harbiden bölüm başı 70 kafaya sıkma hadisesi yaşanır- yanaktan makas alırmış gibi şirin gösteren kahramanların gençlere rol model olduğu dizileri, her akşam tavşan kanı çay eşliğinde izleyen, tombul amcalar ve tombul teyzelerin ortalaması bir ülkede bu dizileri yazmaktan ve oynamaktan haya etmeyen sözde sanatçıların yeri geldiğinde kadına şiddet konusunda kimseye sıra bırakmaması gibi çapsız ahlakçılığın ahlak sayılmasına kimsenin sesini çıkarmadığı güzel ülkemizde bir kokainman üzerinden hepimizin ahlakçı kesilmesi aslında çok normal!
Son cümleyi tekrar et diyenin kalbini kıracağımı belirttikten sonra meseleye geri dönelim!
Ahlaksız ahlakçılığın Z kuşağı gençlerini ne kadar rahatsız ettiğini göremiyoruz. İçi boş ahlakçılıkla ahlak nutukları atarak eleştirdiğimiz Z kuşağı gençleri, söylediklerimize değil, yaptıklarımıza bakıyor.
Ki, hormonların tahrikiyle atılan nutuklarda zayi edilen sözleri tartıya koyduğumuzda ahlaksız birisine hiç rastlamadım!
Bilin istedim!
Umalım bu kokainman velet bir hayra vesile olur.
Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde siyasi şöhret basamaklarını koşar adım çıkan insanlar “Yahu adama bir faydamız olmuyor, bari zarar vermeyelim!” demeye başlarlar ve tüm kadrolarda yetenekli, bilgili, kültürlü, ahlaklı, zeki insanları desteklerler…
Parti ayrımı yapmaksızın en büyük belediyeden en dandik belde belediyesine kadar her gün karşılaştığımız şaibeli servetlerin yükselişini hiç konuşmayıp, bugün asrısaadet toplumunda yaşıyor gibi yapıp ahlakçı kesilmemiz klasik ikiyüzlülüğümüzü ortaya koyuyor!
Toparlayalım…
Ahlaklı olmanın değil ahlakçı olmanın geçer akçe olduğu zamanlarda yaşıyoruz…
Pudracı kokainmanın kişisel günahlarını değil, ona o günahları işleme imkânı veren kamusal düzeni dert edinelim.
Ahlak ve kamu imkânları üzerinden usulsüzce zenginleşme meselesini iktidarı yıpratmak üzerinden değil de genel bir hastalığımız olarak kabul edelim.
Didim Belediyesi’ndeki şoförü unutmayalım, unutturmayalım!
Ahlakçı değil, ahlaklı olalım!