Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Ayrıştırmak, kamplaştırmak isteyenlere karşı, dostuluğumuzu, barışımızı ve kardeşliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor'' dedi.
Abone olDevlet Bakanı Faruk Çelik, ''Ayrıştırmak, kamplaştırmak isteyenlere karşı, dostuluğumuzu, barışımızı ve kardeşliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor'' dedi.
Bakan Çelik, Eskişehir Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı İrfan Çetinkaya'yı ziyaret etti.
Bakan Çelik, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de yaşayan vatandaşların hepsinin özü itibariyle iyi insanlar, Türk milletinin mayasının sağlam olduğunu belirtti.
Alevi vatandaşların talepleri konusunda geçmişe dönüldüğünde işin içinde çıkılamayacağını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
''Birçok şey yaşanmış. 1400 yıl içinde neler olmuş neler. Bu acıları deşmek ve unutturmak görevimiz değil. Ancak bunlardan tecrübe alıp birliğimizi ve bütünlüğümüzü pekiştirecek şekle dönüştürmek hepimizin görevidir. Kerbela olayı, Alevi ve Bektaşi kardeşlerimizin ağırlıklı hassasiyet gösterdikleri bir hadise. Bu aslında bütün milletimizin hassasiyetidir. Zamanla olaylara bakış açımız değişti. Sığ kalıplardan kurtuluyoruz. Demokrasimizin çıtası yükseliyor. Gereksiz tartışmaları artık kaldırıyoruz. Farklılıkların da değerini ve kıymetini bilmeliyiz. 'Benim gibi olacaksın' yaklaşımları demokrasilerde olmaması gereken olaylardır.''
-''DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETİMİ MÜFREDATI YENİDEN HAZIRLANIYOR''-
Geçen hafta Sivas'a ve Erzincan'ın Başbağlar köyüne uğradıklarını ifade eden Bakan Çelik, ''Yıllarca Sivas ve Başbağlar olaylarının tarafları oldu'' dedi.
Bakan Çelik, şöyle devam etti:
''Bir gün çıkıp dememişiz ki 'ölen insan'. Bunun kimliği sorulur mu? Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Bu acı hepimizin ortak acısı. Bunun Başbağlar'ı, bunun Madımak'ı olur mu? Kim bunlar? Sivas'taki katliamın amacı şu: 'Sünniler bu işi yaptılar', Başbağlar'daki katliama 'Aleviler, bunu yaptılar' dedirtip hiç aralarında problem olmayan insanlar arasında tarihte olduğu gibi derin uçurumlar açmak ve insanımızın geleceğiyle oynamaktır. Bu oyunlara ne Aleviler, ne de Sünniler pabuç bıraktı. Herkes bu iki olayı lanetliyor. Geldiğimiz nokta bu. Ayrıştırmak, kamplaştırmak isteyenlere karşı, dostuluğumuzu, barışımızı ve kardeşliğimizi pekiştirmemiz gerekiyor. Talepler varsa bu taleplerin cevap bulması gerekiyor. Biz 13 aydır Alevi vatandaşlarımızın talepleri üzerinde çalışıyoruz. Çalışmalar sonucunda ciddi bir kaynaşma Anadolu'ya yayılmaya başladı. Bu kadar kronik bir durum karşısında 13 ay büyük bir zaman değil.
Yıllarca ötelenmiş bir meseleyi 13 ayda kolay bir noktaya getirmek mümkün değil. Hassas şekilde ele alınmalıdır. Sonunda Madımak'ı kamulaştırdık. 'Madımak' tabelası 15 Temmuzdaki mahkemenin takdiri ne olacaksa o 'Madımak' tabelası o tarihte aşağıya inecek. Tabela indikten sonra burası unutulmayacak ve çatışma yeri olmayacak. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretimi müfredatı yeniden hazırlanıyor. Alevi bilim adamları ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bilim adamları ile bürokratlar beraber çalışıyor. Cemevleri konusunda çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı özerk olmalıdır. Orada bütün inanç grupları temsil edilmelidir.''
-''TERÖR, ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖSTERMEYE BAŞLADI''-
Bakan Çelik, partisinin il başkanlığı tarafından TÜLOMSAŞ Düğün Salonunda düzenlenen ''Türkiye Buluşmaları'' toplantısında yaptığı konuşmada da terörün, çirkin yüzünü göstermeye başladığını söyledi.
Türkiye güçlenmeye, ülkede birlik, beraberlik, istikrarın arttığı, normalleşmeye gittiği zamanlarda bir unsurun devreye koyulduğunu belirten Bakan Çelik, şunları kaydetti:
''Terör, tekrar azgınlaştı. Terörün hedefi, milletimizin arasındaki birliği, beraberliği bozmak, çatışma alanları oluşturmaktır. Gün, birlik günüdür. Sorunları çözen bir siyasetçi, olacağız, sorunlu bir siyasetçi olmayacağız. Muhalefet, sürekli Başbakan'a saldırıyor, saldırıp ne yapacaksınız? Başbakan'a saldırmakla terör duruyor mu?, Başbakan'a acaba bir puan kaybettirebilir miyim? Mücadelede anaların yüreğindeki kor sönüyor mu? Sönmüyor. Böyle siyasi parti olur mu? Siyasi parti ülkenin sorunlarını çözmek için kurulur. Çözüm yoksa susun. Susmuyorsanız projenizi söyleyin, bu işi çözelim. Ama muhalefet, bu konuda bir adım dahi atamadı. Böyle bir muhalefet anlayışı, bizim alanımızı, milletimin de ruhunu daraltıyor. Ana muhalefette bir değişim olmadı, bir değişiklik oldu. Yüz değişti, ama kafanın içinde bir değişiklik var mı? Onu dikkatle izliyoruz.''