BIST 9.949
DOLAR 35,23
EURO 36,69
ALTIN 2.987,97
HABER /  GÜNCEL

Madımak katliam raporunda flaş gelişme!

Devlet Denetleme Kurulu Madımak katliamı raporunu tamamladı.

Abone ol

Devlet Denetleme Kurulu, Madımak katliamı ile ilgili araştırma ve inceleme raporunu açıkladı.

RAPORUN ‘TESPİT’ BÖLÜMLERİNDEN ŞU ÇARPICI İFADELERE YER VERİLDİ:

"Sivas olayları sırasında delillerin toplanması ve muhafazasında gerekli hassasiyetin gösterilmemiş olması ile Sivas olaylarının üzerinden 20 yıl gibi uzun bir sürenin geçmiş olması bazı bilgi ve verilere ulaşılmasında güçlük yaratmıştır."

BİR KISIM BELGELERE ULAŞILAMADI


"Bu kapsamda, soruşturma  safhalarında delillerin toplanmasına ilişkin yetersiz uygulamalar, bilgisine başvurulan kişilerin olayları hatırlamakta güçlük çekmesi, sürece tanıklık eden bazı kişilerin vefat etmiş olması ve arşiv mevzuatı gereği saklama yükümlülüğünün sona ermiş olması gibi nedenler söz konusu  dönemde yaşananların tam olarak tespit edilememesine ve bir kısım bilgi ve belgeye erişilememesine sebep olmuştur."

BİR KISIM KESİMLER DİRENÇ GÖSTERDİ


"Öte yandan, Sivas Olaylarının tarafı durumunda olan bazı  kesimlerin Devlet Denetleme Kurulu tarafından yürütülen incelemeye karşı çeşitli biçimlerde  tezahür eden dirençleri ile karşılaşılmıştır”

"Olayın ortaya çıkmasında, önlenememesinde ve  soruşturulmasında/yargılanmasında Devlete terettüp eden ağır bir hizmet kusuru bulunmaktadır.

“Bu açıdan, Sivas olaylarında hem yönetsel hem de siyasal organları itibariyle olayın temas ettiği dönemin tüm Devlet ricali ile yaklaşımları, 37 kişinin ölümünden dolayı; en az kalabalıkları şuursuz hale getiren ve kolayca tahrike kapılan Sünni kolektif hafızaya ait bazı  algı ve yaklaşımlar ile sünni kolektif hafızanın tahrikine yol açtığı kanaati edinilen bazı davranışlar kadar sorumludur. Ne yazık ki, gerek kamu görevlileri ile ilgili etkin bir adli ve idari soruşturma ve yaptırım kapasitemizin olmaması gerekse siyasal sorumluluk algılaması ile ilgili  yetersiz demokratik standartlarımız nedeniyle herkes 'tüm suçu' kalabalıkların ve toplumun  üzerine yıkma kolaycılığını tercih etmiştir"

"Sorumlulukların böyle bir perspektifte belirlenmesi;  hiçbir şekilde oteli yakan ve 35 kişinin ölümüne yol açan kişilerin ve anlayışların suçunu  hafifletmeye yönelik bir tavır olmayıp; tam aksine, Sivas olaylarında söz konusu kişiler ve anlayışlar dışında da faillerin ve sorumlulukların olduğu gerçeğinin kavranılmasına ve topluma  bu gerçeğin gösterilmesine yönelik bir yaklaşımı ifade etmektedir"

 
RAPORUN ‘TESPİT’ BÖLÜMLERİNDEN…

"Sivas olayları sırasında delillerin toplanması ve muhafazasında gerekli hassasiyetin gösterilmemiş olması ile Sivas olaylarının üzerinden 20 yıl gibi uzun bir sürenin geçmiş olması bazı bilgi ve verilere ulaşılmasında güçlük yaratmıştır."

"Bu kapsamda, soruşturma safhalarında delillerin toplanmasına ilişkin yetersiz uygulamalar, bilgisine başvurulan kişilerin olayları hatırlamakta güçlük çekmesi, sürece tanıklık eden bazı kişilerin vefat etmiş olması ve arşiv mevzuatı gereği saklama yükümlülüğünün sona ermiş olması gibi nedenler söz konusu dönemde yaşananların tam olarak tespit edilememesine ve bir kısım bilgi ve belgeye erişilememesine sebep olmuştur."

"Öte yandan, Sivas Olaylarının tarafı durumunda olan bazı kesimlerin Devlet Denetleme Kurulu tarafından yürütülen incelemeye karşı çeşitli biçimlerde tezahür eden dirençleri ile karşılaşılmıştır”

"Olayın ortaya çıkmasında, önlenememesinde ve soruşturulmasında/yargılanmasında Devlete terettüp eden ağır bir hizmet kusuru bulunmaktadır.

“Bu açıdan, Sivas olaylarında hem yönetsel hem de siyasal organları itibariyle olayın temas ettiği dönemin tüm Devlet ricali ile yaklaşımları, 37 kişinin ölümünden dolayı; en az kalabalıkları şuursuz hale getiren ve kolayca tahrike kapılan Sünni kolektif hafızaya ait bazı algı ve yaklaşımlar ile sünni kolektif hafızanın tahrikine yol açtığı kanaati edinilen bazı davranışlar kadar sorumludur. Ne yazık ki, gerek kamu görevlileri ile ilgili etkin bir adli ve idari soruşturma ve yaptırım kapasitemizin olmaması gerekse siyasal sorumluluk algılaması ile ilgili yetersiz demokratik standartlarımız nedeniyle herkes “tüm suçuö kalabalıkların ve toplumun üzerine yıkma kolaycılığını tercih etmiştir"

"Sorumlulukların böyle bir perspektifte belirlenmesi; hiçbir şekilde oteli yakan ve 35 kişinin ölümüne yol açan kişilerin ve anlayışların suçunu hafifletmeye yönelik bir tavır olmayıp; tam aksine, Sivas olaylarında söz konusu kişiler ve anlayışlar dışında da faillerin ve sorumlulukların olduğu gerçeğinin kavranılmasına ve topluma bu gerçeğin gösterilmesine yönelik bir yaklaşımı ifade etmektedir"