Soma'da yaşamını yitiren 301 işçiden biri olan Osman Fındık'ın babası, dedesi ve babaannesi ortada kaldı.
Abone olSoma'daki faciada hayatını kaybeden Osman Fındık, iki çocuğu ve eşinin yanı sıra Akhisar'daki babasına her ay bir miktar para göndererek, onunla birlikte kalan dedesi ve babaannesine de bakıyordu.
Baba İsmail Fındık, ''Olaydan sonra gelinimiz de gitti. Evimizin direği Osman'dı. Ortada kaldık" dedi.
Soma ilçesindeki maden faciasında hayatını kaybeden ve yer altında çavuş olarak çalışan 30 yaşındaki Osman Fındık, bir yandan iki çocuğu ve eşine bakarken diğer yandan Akhisar ilçesinde zor koşullar altındaki babasına harçlık göndererek onunla birlikte dedesi ve babaannesinin de geçimini sağlıyordu.Akhisar ilçesine bağlı Dağdere köyünde tek odalı bir evde ve zor şartlarda yaşayan baba İsmail Fındık, büyük oğlu İbrahim'in de aynı madende çalıştığını, Osman'ın sigortalı bir iş olduğu için madenci olduğunu söyledi.
Eşinin, 2002 yılında 39 yaşındayken beyin kanamasından öldüğünü belirten baba Fındık, Osman'ın işe başlamasıyla eşi ve iki çocuğuyla köylerinden Soma'ya taşındığını anlattı. Fındık, "Burada tütüncülükle, hayvancılıkla olmuyor. Osman, sigorta için çalışmaya başladı. Ağabeyi emekli olacak o olamayacaktı. Kayınvalidesi de "iş bul, iş bul" derken Osman madenciliğe başladı" dedi.
ANNESİNİN BAŞ UCUNA DEFNEDİLDİ
Köy mezarlığında annesinin baş ucuna defnedilen Osman'ın acısını yaşadıklarını kaydeden Fındık, şöyle konuştu:
"Herhangi bir gelirimiz yok. 12 yıl önce eşim hayatını kaybetti. Babam ve annemle yaşıyorum. Diğer oğlum da madende işçiydi ancak onun maaşı daha düşüktü. Osman ne zaman paraya ihtiyacımız olsa 50-100-200 lira harçlık gönderip geçimimizi sağlıyordu. İbrahim zaten az maaş aldığı için bize para gönderemeyecek. Yaşlı annem ve babamla mağdur kaldık. Ne yapacağız bilmiyorum. Bu yaşlı insanlara, kendime nasıl bakacağım bilmiyorum. Olaydan sonra gelinimiz de gitti. Tek başımıza kaldık. Bütün evimizin direği Osman'dı. Ortada kaldık. Madende çalışmasını hiç istemiyordum. Bu işin böyle olacağını biliyordum. Bu çocuklardan birisi maden altında kalır diyordum."
Babaanne Hasibe Fındık ise Osman'ı kendi eliyle büyüttüğünü, şimdi de toprağa vermenin acısını yaşadığını söyledi.
Dede Mustafa Fındık da "içinin yandığını" dile getirdi.