Türkiye Madenciler Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Emiroğlu, Orta Vadeli Program'ın (OVP) yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik politikalarının önemli olduğunu belirterek, "Madencilik sektörü için 15 milyar dolar ihracat ve 100 ton altın üretim hedefi bir hayal değil." dedi.
Abone olEmiroğlu, 2024-2026 dönemini kapsayan OVP'deki madencilik politikalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Tüm sektörlerde bir üretim atılımı gerçekleştirmenin itici gücünün madencilik sektöründe yapılan üretim olacağının altını çizen Emiroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu bağlamda yatırım ortamını iyileştirerek madencilik sektörünün daha hızlı gelişmesini sağlamalıyız. Ülkemizde madencilik sektörünün gelişmesi hem madenleri hammadde olarak kullanan sanayimizin çarklarının hızla dönmesini sağlayacak hem de bizlere ihracat rekorları kırdırıp, cari açığın azaltılmasına önemli bir katkı sağlayacaktır. Madencilik sektörü için 15 milyar dolar ihracat ve 100 ton altın üretim hedefi bir hayal değil. Anadolu toprakları bu kaynağı bağrında taşımaktadır. Ülkemiz bunu yapacak insan potansiyeline, bilgi, deneyim, kaynak ve potansiyele sahiptir."
Emiroğlu, Türkiye madencilik sektörü olarak diğer bağlı sektörlerle birlikte ülke ekonomisine yıllık yaklaşık 40 milyar dolarlık katkı sağladıklarını belirterek, "OVP'de sürdürülebilir madencilik politikalarına atıfta bulunulması bugüne kadar yaptığımız çalışmaları çok daha değerli kılıyor. Kamu otoritesinin sürdürülebilir madencilik konusunda atacağı tüm adımların en büyük destekçisi biz olacağız." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin dünyada bilinen 90 çeşit maden ve mineralin yaklaşık 80'ine sahip olduğunu ve bunlardan 60'ının ülkede üretildiğine dikkati çeken Emiroğlu, "Maden çeşitliliği açısından zengin bir ülke olarak geleceğimizde fark yaratma potansiyeline sahibiz." ifadesini kullandı.
"Kritik madenler ülke ekonomisinin itici gücü"
Emiroğlu, belirlenen kritik minerallerin arama, üretim ve zenginleştirme çalışmalarının artırılacak olmasına ilişkin OVP'de yer alan madde hakkında, "Sanayilerimizin hammaddesini oluşturan madenler ülke ekonomimizin de itici gücünü oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle yeşil dönüşümde kritik madenlerin önemli rolü olduğu vurgulayan Emiroğlu, şöyle devam etti:
"Hem dünyada hem ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarına ve elektrikli otomobillere hızlı yönelim, madencilik sektörünün önemini daha da arttırıyor. 2040'a gelindiğinde küresel otomobil pazarının yüzde 58'ini elektrikli araçların oluşturacağı öngörülüyor. Elektrikli otomobiller için de madenler çok önemli zira bu araçlarda fosil yakıtlı araçlara kıyasla çok daha fazla madene ihtiyaç var."
"Sorumlu Madencilik İnisiyatifi"
Emiroğlu, TMD olarak yalnızca madencilik sektörünün ekonomiye sunduğu katkıları artırmaya odaklanmadıklarını, bunun yanı sıra sorumlu madencilik kültürünün yaygınlaştırılması için de çalıştıklarını aktararak, bu bağlamda "Sorumlu Madencilik İnisiyatifi" sürecini başlattıklarını söyledi.
Bu kapsamda, uluslararası madencilik endüstrisinde de standartlaşmış "Sağlık ve Güvenlik", "Doğa ve Ekosistem", "Sosyal Diyalog ve Yerel Kalkınma" ile "İş Etiği ve Şeffaflık" başlıklarından oluşan dört temel ilke üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerine değinen Emiroğlu, şunları kaydetti:
"Sektörde faaliyet gösteren tüm şirketlerin gönüllü olarak bu ilkelere uygun hareket etmeleri temel hedefimiz. Bu sayede sorumlu madencilik anlayışıyla, madenciliğin doğru ve güvenilir yapılabildiğini kamuoyuna gösterme fırsatımız olacak."