BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Madenci bir medya patronu

Gönültaş, Ciner'in önümüzdeki beş yıl içinde maden işine bir milyar dolar yatıracağına dikkat çekiyor.

Abone ol MADENCİ BİR MEDYA PATRONU...

Enerji Bakanı Hilmi Güner, geçtiğimiz hafta 11 Mayıs günü Meclis'te ilginç bir konuşma yaptı.

Güner, "Türkiye'de bir milyar tonluk yeni bir bor rezervi bulunduğunu, böylece dünyadaki bor madenlerinde Türkiye'nin payının yüzde 72'ye yükseldiğini" açıkladı. Bor, yeni yüzyılın petrolü olarak tanımlanan, askeri sektör dahil, akla gelen her alanda kullanılabilen çok stratejik bir madde.

Türkiye'de "madencilik" konusu nedense üzerinde hâlâ tam uzlaşma sağlanamayan bir alan. Örneğin Ankara'da kullanılan kömür Güney Afrika'dan ithal ediliyor, ama "Ülkemiz topraklarının altında 200 yıllık ihtiyacımıza yetecek kadar kömür var" diyenler var. Son zamanlarda ısrarla Türkiye'nin kömür ve bor dahil bütün madenlerini süratle işletmesi gerektiğini söyleyen bir kişi var: Park Holding'in patronu Işadamı Turgay Ciner.

Türk medyasının çiçeği burnunda yeni patronlarından Turgay Ciner, "Önümüzdeki beş yıl içinde maden işine bir milyar dolar yatıracağım" diyor.

Bazı çalışma arkadaşları "Beyaz enerji" operasyonunda sorgulanıp tutuklanmasına ve Ankara Beypazarı'nda "trona madeni" etrafında yapılan tartışmalara rağmen, Turgay Ciner maden ve enerji alanındaki yatırımlarını kararlılıkla sürdürüyor. Ciner geçtiğimiz günlerde İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi'ndeki konuşmasında çok ilginç açıklamalar yaptı. Madencilik işine, 16 yıl önce bir madencinin oğlunu dinledikten sonra girmeye karar verdiğini belirten Ciner, ''Bu kişi Dev-Yol'cu, sol görüşe sahip bir kişiydi. Bana kömür yıkamadan bahsetti. Ondan sonra bu sektöre atılmaya karar verdim'' diyor.

"Madencilik yapacağım diye arkadaşlarım hapse girdi (beyaz enerji operasyonuyla), birçok soruşturmaya uğradım. Üstümden geçen silindirlerin hesabını bilmiyorum.'' diyen Ciner'e göre, Türkiye'de bazı işlerde yaşanan engellemelerde birincil unsur bazı işadamları. ''Türkiye'deki gelişmelerin önünü tıkayanlar, kendilerini elit sanan işadamlarıdır. Bu işadamları Türkiye'deki işlerin güdük kalmasına neden olmaktadır.'' sözleri de Ciner'e ait. Ciner, kendisinin nasıl bir işadamı olduğunu anlatırken de, ''Ben marjinal bir işadamıyım. Marjinal kaldığım için kendi sistemim içindeyim" diyor.

Turgay Ciner, devletin bugüne kadar uyguladığı enerji politikalarının yanlış olduğunu savunuyor. Ciner'e göre, maliyeti ne olursa olsun yerli kaynakların enerjiye çevrilmesi gerekir. Şu sözler ona ait: "Kömür ithal ederek termik santral açıldı, bununla gurur duyuldu. Bu utanç vesilesidir. Işsizliğin bu kadar yüksek, kömürün bol olduğu, maden şirketlerinin Borsa'da veya başka yerlerde iş aradığı bir ülkede kömür ithaliyle termik santral açmak utanç vericidir.''

Ciner, 24 Şubat 2004 tarihinde açılışını Başbakan Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder tarafından yapılan ve 1,5 milyar dolara mal olan İskenderun Termik Santrali'nden bahsediyor. Çünkü bu termik santral için yılda dört milyon ton kömür gerekiyor.

Bu olayı dile getiren sadece Turgay Ciner değil. Türkiye'de barajlar konusunda önemli bir otorite kabul edilen Cem Uzan'ın amcası Bahattin Uzan da, cezaevinde görüştüğü avukatı Emin Canacankatan'a, "Bu kömür santrali olduğu yerde yok. Bu kadar kömür şu anda Türkiye'de yok. Dört milyon ton kömür nereden ithal edilecek? Kim, nereden, kaç liraya ithal edecek?" demişti.

Bahattin Uzan'ın verdiği bilgiye göre, Bulgaristan'dan kilovat saati, 35 sente alınan elektrik, Berke barajından dört sente üretiliyor. Arada sekiz kat fark var. Demek ki enerji Türkiye'de üretilince bu kadar ucuza mal edilebiliyor.

Turgay Ciner, Trona rezervlerini linyit ararken tesadüfen bulmuş. Ciner, altı yıllık bürokratik mücadeleden sonra işletme hakkını aldıklarını ve iki yıl sonra yılda 500 bin ton tronayı piyasaya vereceklerini söylüyor. Özelleştirme konusundaki görüşleri ise şöyle: ''Ben özelleştirmenin tam olarak katı bir savunucusu değilim. Bazı yerlerde yanlış olduğunu düşünüyorum. Ancak üretim aşamasındaki girişimler yerli dinamiği olumsuz etkilemez. Üretir, sadece kârını götürür.''

Her türlü engelleme girişimlerine rağmen Turgay Ciner'in bir milyar dolarla maden işini sürdürmeye kararlı durduğu söylenebilir.