BIST 9.390
DOLAR 34,44
EURO 36,38
ALTIN 2.839,03
HABER /  DÜNYA

Maddelerin görüşülmesine geçildi

TBMM Adalet Komisyonu’nda HSYK Kanun Tasarısı’nın maddelerinin görüşülmesine geçildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yolsuzluk ve rüşve...

Abone ol

TBMM Adalet Komisyonu’nda HSYK Kanun Tasarısı’nın maddelerinin görüşülmesine geçildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında evlerde yapılan aramalarda bulunan yüklü miktardaki paralar konusunda Ergenekon davasından yargılanan Sinan Aygün’ü örnek göstermesi üzerine CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, "Benim param helaldir, ben aklandım" dedi.
Adalet Komisyonu’nda HSYK Kanun Tasarısı’nın maddelerinin görüşülmesine geçildi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, toplantıda yaşanan tartışmaya ilişkin, "Benim toleransım demokrasi ruhundandır. Yönetim ve yönetim iradesinin otorite ilişkilerini çok iyi bilirim. Tahammül sınırlarım var. İrademle buradan çıkan arkadaş komisyon toplantısından bu yana en az 3-4 defa talepte bulundu. Nezaketen dedim ki ’Komisyon başkanı çağrılmayan kimselere söz verme yetkisiyle donatılmamıştır’. Dün bu ısrar, bugün bu ısrar ben tüzüğümüzün 166. maddesindeki yetkiyi kullanıyorum. Şu anda dinleyicilerden basın hariç Komisyon’un davet etmediği kişiler, lütfen Komisyonumuzu terk etsinler" dedi.
CHP Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner ise, "Sayın Bakan HSYK’yı da ben temsil ederim diyor. Ancak salonda kendisi yok. Hükümet yok. Nerede hükümet? Ben hayatım boyunca boşa konuşmadım" diyerek konuşmasını tamamlamayacağını söyledi. Öner, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kısa süreliğine salondan dışarı çıkmasını protesto etti.
Öner’in konuşmasına cevap veren İyimaya, "Bir bakan arkadaşı, ’şu gelsin bu gelsin’ diyerek çağırabilir miyiz" diyerek eleştirdi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, HSYK teklifinin demokrasi ve hukuk devletini geriye götüreceğini belirterek, parti olarak HSYK kanun teklifinde bazı değişiklikler yapılması için öneri sunacaklarını söyledi.

"BENİM PARAM HELAL PARADIR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında evlerde yapılan aramalarda bulunan yüklü miktarda paralar konusunda Ergenekon davasından yargılanan Sinan Aygün’ü örnek göstermişti. AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır’ın aynı konu üzerinde yaptığı açıklamaları hatırlatan Aygün, "Bülent Arınç o kadar çok ileri gitti ki bizim için Türkiye bağırsaklarını boşaltıyor’ dedi. Bülent Arınç’ın söylediği buydu. Biz, şu anda içerideki arkadaşlarımız için Muammer Güler benim dostum olur. Ben bu lafı diyemem, çünkü yargı devam ediyor. Evime operasyon yapıldı, 2,5 milyon lira para bulundu. Kasayı kapat’ başımız derde girmesin dediler. Kasa kapandı, ben İstanbul’a gittim, sorguda kaldım, cezaevinde kaldım. Nitekim tahliye oldum. 22 gün sonra eve bir baskın daha oldu. Biz parayı almaya geldik’ dediler. ’Para evde yok, bankada duruyor’ dedim. Götürdüm parayı verdim" dedi.
Aygün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tüccarın kasasında para bulunması şüpheli görünüyor. Bırakın ayakkabı kutularını. Bir tüccarım ben. 78’de ticarete başladım. Mal beyanında bulundum. Ankara’da 583 tane daire alıp satmışım. Ne çıkacak benim kasamdan, çorap mı çıkacak. Tabii ki para çıkacak. Bunun mukayesesi mümkün değil. Biz beraat etmedik. Biz bu cezaları yerken, sizler de ‘bağırsak boşalttınız’ diyorsunuz. Artık bu o kadar çok mukayese edildi ki açıklama gereği hissettim. Parama el koydular. Paramı yatırımda kullandım. MASAK, didik didik etti. İşte bütün bağırsaklarımı orada boşalttılar. Beni tehdit ettiler, defterlerime el koydular. AK Parti içindekilere ricada bulundum, ’susarsan veririz’ dediler. Nitekim, ben teröristlere para sağlıyormuşum’. Eşimi, çocuğumu, anamı, babamı incelediler. Altınlarıma kadar tespit ettiler. İyi oldu, ben aklandım. Belma Hanım, benim param helal paradır. Dosyayı da verebilir, inceleyebilirsiniz."
Madde 1’de "4/2/1983 tarihli ve 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan ’dört’ ibaresi ’sekiz’, ’üç’ ibaresi ’altı’ şeklinde değiştirilmiştir" ifadeleri yer alıyor. Buna göre, Yargıtay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olmak için gereken 4 yıl şartı 8 yıla, daire başkanı olabilmek için gerekli olan 3 yıl şartı da 6 yıla çıkartılacak. 2011 yılında çıkarılan kanunla 4 ve 4 yıl şartları getirilmişti. Tasarıyla referandum sonrasında Yargıtay’a üye seçilenlerin en az 5-6 yıl bu görevlere gelmesinin önüne geçilmek istendiği belirtiliyor.
Madde üzerinde görüşülmeye devam ediliyor.
(İHA)