Ergenekon soruşturmasından madalyalı gazi Avukat Serdar Öztürk'e tutuklama kararı çıktı
Abone olPoyrazköy'deki kazılarda ortaya çıkarılan mühimmatla ilgili gözaltına alınan Avukat Serdar Öztürk tutuklandı. Albay Levent Göktaş'ın avukatlığını yapan Serdar Öztürk’ün, üsteğmen olarak görevliyken 1994’te mayına basıp yaralanınca malulen emekli edildiği ortaya çıkmıştı. Öztürk, Cumhurbaşkanlığı’na yazdığı dilekçede "İnsan, hem kahraman, hem terör örgütü üyesi olamaz.Övünç madalyasını makamınıza iade zorunluğu doğmuştur" demişti.
İŞTE ÖZTÜRK'ÜN HİKAYESİ..
Şırnak Silopi’de 1994 yılında, henüz üsteğmenken PKK ile çatışmada yüzüne şarapnel parçaları isabet etti. Sol gözünü kaybetti, gazi oldu. Bakanlar Kurulu kararı ile Cumhurbaşkanı tarafından Devlet Övünç Madalyası ve beratı ile ödüllendirildi. İki yıl hastanede yattı. Malulen emekli olan Serdar Öztürk, Hukuk Fakültesi’ni kazandı. Avukat oldu.
ALBAY GÖKTAŞ'IN AVUKATI
Serdar Öztürk, emekli Albay Levent Göktaş’ın avukatlığını yapıyordu. Öztürk, gözaltında bulunduğu Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde de Cumhurbaşkanlığı makamına iletilmek üzere şu dilekçeyi yazdı:
"1985 yılında binlerce Kara Harp Okulu subayı gibi gerekirse vatan uğrunda canımı feda etmeye yemin ederek askerlik mesleğine adım attım. Askerlik hayatım boyunca yeminime sadık kaldım. 1993-1994 tarihleri arasında Şırnak ili Silopi İlçesi Çalışkan köyü bölgesinde konuşlu Eren bölüğünde bölük komutanı olarak görev yaptım. Bu görevim esnasında 13 Ekim 1994 tarihinde Kuzey Irak sınırında icra edilen operasyon sırasında bubi tuzağına basmak suretiyle ağır yaralandım. İki hafta komada kaldım. İki yıl tedavi gördüm. Bir gözümü ve bazı iç organlarımı tamamen kaybettim. Bu nedenle devletim tarafından şahsıma devlet övünç madalyası verilmiştir. 3 Haziran 2009’da İstanbul Özel yetkili 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkımda terör örgütü üyeliği iddiası ile yakalama kararı verilmiştir.
DEVLETİME HELAL OLSUN
Bir insan, hem devletinin övüncüne mazhar olmuş bir kahraman, hem de terör örgütü üyesi olamaz. Yaptığım hizmet, feda ettiğim gençliğim ve sağlığım. Devletime helaldir. Ancak bu çelişkinin giderilmesi maksadıyla Sayın Cumhurbaşkanlığı’nca tarafıma verilen devlet övünç madalyasını makamınıza iade etmek zorunluğu doğmuştur."