BIST 9.442
DOLAR 34,42
EURO 36,47
ALTIN 2.848,36
HABER /  GÜNCEL

'Maço' yasaya hayır

Aysel Çelik kendi döneminde TCK yasasına eklettiği "Tecavüz Maddeleri"nin iptaline isyan etti.

Abone ol

Meclis'e sevk edilen yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı'na ilişkin tartışmalar, 'kadınların cinsel suçlarda haklarını koruyan' maddelerin taslaktan çıkarılmasıyla yeniden alevlendi. Adalet Bakanlığı döneminde hazırladığı düzenlemelerin çöpe atılmasına isyan eden Prof. Dr. Aysel Çelikel, hükümeti halka şikayet etme kararı aldı. Aysel Çelikel, bakanlığı döneminde sivil toplum örgütlerinden gelen eleştirileri dikkate alarak, TCK taslağına kadın haklarını koruyan önemli maddeler eklenmesini sağladı. Bu maddeler, Prof. Dr. Nur Centel ve Prof. Dr. Köksal Bayraktar'ın da aralarında bulunduğu 8 kişilik bir komisyon tarafından üzerinde tek tek tartışılarak düzenlendi. 10 madde iptal edildi Ancak Çelikel'den görevi devralan Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in kadınlarla ilgili önemli düzenlemeler içeren 10'un üzerindeki maddeyi taslaktan çıkardı. Çöpe atılan maddelerden bazıları şöyle: Psikolojik baskı kullanarak cinsel ilişki kurulması tecavüz suçunu oluşturur. (Söz konusu düzenleme tasarıdan çıkarıldığı için psikolojik baskı uygulayarak cinsel ilişki kuran kişiler hakkında dava açılamayacak) Tecavüz eylemi kolluk kuvvetleri tarafından gözaltı sürecinde işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (Bu hüküm tasarıdan çıkarıldığı için kolluk kuvvetleri gözaltı sürecinde tecavüz eylemini gerçekleştirirse, ceza artırımına gidilmeyecek ve diğer tecavüz eylemlerinde olduğu gibi 8 yıla kadar hapis cezası verilecek) Evlilikte zorla cinsel ilişki tecavüz suçunu oluşturur. (Tasarıdan bu hüküm de çıkartıldığı için, eşiyle zorla cinsel ilişki kuran kişiler, 'aile bireylerine kötü muameleden' yargılanacak) Tecavüz eyleminde cezanın evlilik yoluyla ertelenmesi, mağdurun hakim huzurunda iradesiyle evliliği kabul etmesi şartına bağlıdır. Hakim huzurunda beyanda bulunmadan yapılacak evliliklerde sanık hakkındaki ceza ertelenmez. (Bu hüküm de değiştirildi. Mağdur, hakim huzurunda beyanda bulunmadan evlilik yaparsa, sanık cezadan kurtulabilecek) Tecavüz suçunu işleyenler hakkında, şikayet şartı aranmaksızın işlem yapılır. (Yeni düzenlemeye göre, mağdur şikayetçi olmazsa, sanık hakkında işlem yapılamayacak) Cinsel uzva herhangi bir nesnenin sokulması da tecavüz suçunu oluşturur. (Bu hüküm tasarıdan tamamen çıkarıldı) Psikolojik baskı kullanarak cinsel tacizde bulunulması ırza tasaddi suçunu oluşturur. (Bu hüküm de tasarıdan çıkartıldığı için psikolojik baskı uygulayarak taciz eylemini gerçekleştirenler suç işlememiş sayılacaklar) Cebir, şiddet, tehdit, hile veya şehvet hissi veya evlenme maksadıyla ergin bir kimseyi kaçıran veya bir yerde alıkoyan kimseye dört yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. (Bu hüküm, tasarıda değiştirilerek, kaçırılan kişinin bekar olması halinde sanık hakkında altı yıla kadar hapis, kaçırılan kişinin evli olması halinde sanık hakkında yedi yıla kadar hapis cezası verilecek şekilde yeniden düzenlendi) 'Kadınların bedeni topluma ait değil' TCK Tasarısı'nda yapılan son düzenlemeler, Türkiye'nin dört bir yanındaki kadın örgütlerini de ayağa kaldırdı. Kadınlar, Meclis'e sevk edilen tasarıyı sert bir dille eleştirdi. İzmir Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, İzmir Barosu Kadın Komisyonu, İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi, Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler, Cumhuriyet Kadınları Derneği, İstanbul Valiliği İnsan Hakları Masası ve İstanbul Valiliği Kadının Satüsü Birimi'nden oluşan TCK Kadın Çalışma Grubu, yarın Taksim Hill Otel'de bir basın toplantısı yapma kararı aldı. Kadın dernek ve kuruluşlarından oluşan grup, tepkilerini şöyle dile getirdi: 'Cinsel suçlar 'topluma karşı' değil, 'kişilere karşı' işlenen suçlardır. Kadınların bedenleri topluma değil, kendilerine aittir. Tasarıda yer alan 'edep töreleri' kavramının evrensel hukukta yeri yoktur. Tasarıda 'ayrımcılık' maddesi tüm alanlarda ayrımcılığı önlemeye yönelik düzenlenmeli ve kişilere 'cinsel yönelim' sebebiyle ayrımcılık uygulanması açıkça suç olarak düzenlenmelidir. Bekaret kontrolleri suç olarak düzenlenmelidir.' 'Bu işin peşini bırakmayacağım' Adalet eski Bakanı Aysel Çelikel, tasarının bu haliyle yürürlükteki yasanın bile gerisinde kaldığını savundu. Düzenlemelerin yeniden tasarıya eklenmesi için elinden geleni yapacağını açıklayan Prof. Dr. Çelikel, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Türk kadınına çağdaş ölçülerde koruma sağlayan düzenlemelerin metinden çıkarılmasını anlamak mümkün değil. Tasarıyı kapsamlı bir şekilde inceliyorum. Bu işin peşini asla bırakmayacağım. Çalışmalarımı tamamladıktan sonra basın toplantıları düzenleyip, hükümeti millete şikayet edeceğim. Tasarı'nın Meclis Adalet Komisyonu ve Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında da milletvekilleriyle bağlantı kurup, çıkarılan düzenlemelerin yeniden tasarıya eklenmesi için uğraş vereceğim.' Çelikel'in bakanlığı döneminde oluşturduğu komisyonda görev alan Prof. Dr. Nur Centel de Meclis'e sevk edilen metinde yapılan değişiklikleri, 'bir Türk kadını ve hukukçu olarak' üzüntüyle izlediğini söyledi. Prof. Centel, 'Yanında çalışan bir kişiye psikolojik baskı uygulayarak cinsel ilişki kuran bir işveren, Meclis'e sevk edilen tasarıya göre suç işlememiş sayılacak. Böyle bir mantığı anlamak mümkün değil' dedi. 'Tasarı herkesi memnun edemez' Eleştirileri yanıtlayan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Meclis'e sevk edilen yeni TCK Tasarısı'nın herkesi memnun etmesinin düşünülemeyeceğini söyledi. Bireylerin farklı görüşleri savunabileceğini ifade eden Bakan Çiçek, şu görüşleri bildirdi: 'Önemli olan ortalamayı bulmaktır. TCK Tasarısı da ortalamayı yakalamış bir düzenlemedir. Tasarı'daki maddeler Adalet Komisyonu ve Meclis Genel Kurulu'nda uzun uzun tartışılacak. Bu aşamada insanların fikirlerini beyan etmelerinden rahatsızlık değil, aksine memnuniyet duyarım.' Kaynak : Akşam